Merhaba, Düzenli olarak kullanıldıklarında doğum kontrol haplarının koruyuculuk oranları oldukça yüksektir ve gebelik çok nadiren oluşur. Haplar düzenli alındığında, unutulmadığında ve yeni kutuya vaktinde başlandığında başarı oranı yüzde 99'u bulur. Fakat haplar unutulursa, düzensiz kullanılırsa bu oran %90'lara kadar düşebilir. Cinsel birliktelik başlamadan en az 1 ay önce doğum kontrol hapına başlarsanız doğum kontrol hapının koruyuculuğu başlamış olur. Aksi takdirde ilk kutuyu kullanırken kondom gibi bariyer yöntemlerden destek almanız gerekebilir. Doğum kontrol haplarının bazısının içinde 21 tablet bazısının içindede 28 tablet bulunmaktadır. 21 günlük ilaç kullanımında kutu bitince genel olarak 2 gün içinde adet kanamsı gelir. Bu adet kanamasının ne zaman geleceği önemli değildir. 28 günlük düzenli bir ilaç ve adet döngüsü oluşturmak açısından her zaman 2 kutu arasında 1 hafta ara verilir ve 8. günde yeni kutuya başlanır. 28 günlük olan ilaçlarda ise ilk 21 hapta hormon bulunurken son 7 hapta genellikle demir bulunmaktadır. Bu haplarda 21. Günden sonra bu boş haplar 1 hafta boyunca alınır. Bu bir hafta içinde adet kanması ortaya çıkar ve kutu biter bitmez ara verilmeden yeni kutuya başlanır. Hapların hergün belli bir zaman diliminde alınması önemlidir ancak aynı saate alınması şart değildir. ancak ilaç kullanılırken en önemli olay günlük tabletleri unutmamaktır çünkü unutulduğunda koruyuculuk etkinliği azalır. Saygılrımla, Prof.Dr.M.Bülent Tıraş

Merhaba, İdrarda gebelik testi sonucunuzun gebelik ile uyumlu olduğunu paylaşmışsınız. Ancak lekelenme şeklinde bir kanamanızın olduğunu yazmışsınız. Bahsetmiş olduğunuz kanamaya neyin neden olduğunu bazı tahlilleri ve muayenenizi yapmadan söylemek zor. Bu nedenle size önerim en kısa zamanda bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanına başvurmanızdır. Kanda gebelik testi yapılması ve ultrasonografik muayenenizin yapılması gerekmektedir. Ancak bu muayeneler sonucunda gebeliğinizin sağlıklı olup olmadığı ile ilgili bir yorum yapılabilir. Saygılarımla Prof. Dr. M. Bülent Tıraş

Merhaba, Müller kanalından kadın iç genital organlarının ortaya çıkışı her aşamada sapmalara uğrayabilir. Böylece çeşitli anomaliler ortaya çıkar. Embriyolojik gelişmede Müller ve Wolf kanalları çok yakın ilişkide bulunduğu için genital organ anomalleri, böbrek ve idrar yolları (üreter) anomalileri de beraber olabilmektedir. Paylaşmış olduğunuz bilgiler tam bir danışmanlık verebilmemiz için yeterli değildir. Rahminin olmadığını belirtmişsiniz ancak yumurtalıklar ve vajen ile ilgili verileri paylaşmamışsınız. Eğer size konulan tanı MÜLLERİAN AGENEZİ - ROKITANSKY KUSTER HAUSER MAYER SENDROMU(RKM) ise bu hastalarda doğuştan uterus (rahim) tamamen yoktur ve vajenin üst 1/3'lük kısmı yoktur. Sıklıkla kısa bir vajen vardır, nadiren de vajen tamamen gelişmemiş olabilir. 4000 ila 5000 canlı doğumda bir görüldüğü bildirilmiştir. Genel olarak bu bireylerin büyüme ve gelişmeleri normaldir. Kromozomal anomalilerini dışlamak için kromozom incelemesi yapılması gereklidir. Bu bireylerde 46 XX şeklinde normal bir genetik yapı vardır. Yumurtalık fonksiyonları normaldir. Bu hastalar genellikle ergenlik çağında adet kanamalarının başlamaması şikayetiyle başvururlar. Vücut büyüme ve gelişmeleri, göğüs gelişmeleri normaldir. Ergenlik çağında sekonder seks karakterleri normal olarak gelişir. Vajen sıklıkla kısa olduğu için ilişki sırasında zorluk şikayeti olabilir. Hastaların normal cinsel hayatlarını sürdürebilmeleri için ameliyatla normal uzunlukta bir vajina oluşturulması gerekebilir. Bu hastaların yaklaşık olarak üçte birinde üriner sistem anomalileri ve %10’ unda iskelet anomalileri bulunur. Üriner sistem anomalilerini araştırmak için IVP çekilebilir. Bir böbreğin yokluğuna veya normal dışı bir bölgede yerleşmiş olmasına sık rastlanır. Çocuk sahibi olmak için bu bireylerde günümüzde tek çare taşıyıcı anneliktir. Bu kadınlarda bebeğin gelişmesi için gerekli olan rahim olmadığı için yakınınızdan alınan yumurtalar eşinin spermi ile laboratuar ortamında döllendikten sonra embryo başka bir kadının rahmine aktarılarak bebeğin gelişimi sağlanır. Ancak bu Türkiyede yasal olan bir işlem değildir. Rahim nakli çalışmaları ise halen devam etmektedir. Bu alandaki ilerlemeler sayesinde ilerde doğuştan rahmi olmayan ya da daha sonra kaybeden kadınlar kendi çocuklarını doğurabilecek” bir duruma gelebilecektir. Kasıklarınızda ki kasılma ve ağrı şikayetlerinin ise pek çok nedeni olabilir. İdrar yolu enfeksiyonu, gastrointestinal sistem hastalıkları ve genital bölge enfeksiyonları bunlara neden olabilir. Göğüslerinizdeki şikayetlere yönelik olarak da size önerim bir genel cerrahi uzmanına başvurarak meme muayenesi ve ultrasonografi yaptırmanızdır. Saygılarımla, Prof. Dr. M. Bülent Tıraş

Merhaba, 21 günden kısa ya da 35 günden uzun süren adet siklusları genel olarak anormal olarak kabul edilir. Adet düzensizliği yapan pek çok neden vardır. 25 ila 35 yaş arasındaki kadınların %60’ında adet düzeni; 25 ila 28 gün olup, kanama gün sayısı da 4 ila 6 gündür. Kadınların sadece %15’ inde adet düzeni 28 gündür. Kadınların %20’ sinde ise adet düzensizlikleri vardır (24 günden az veya 35 günden fazla). 18 yaşından küçük ve 40 yaşından büyük kadınlarda ise adet düzensizlikleri oldukça sıktır ve bunun en büyük nedeni yumurtlama bozukluğuna bağlı gelişen hormonal sorunlardır. Adet düzensizliği yapabilen nedenler arasında myom, polip, hormonal dengesizlikler (prolaktin hormon yüksekliği, guatr vs), stres, mevsimsel değişiklikler, gebelik ve komplikasyonları, düzensiz kullanılan hormon ilaçları, rahim içi aletler, polikistik over hastalığı, over kistleri, kilodaki ani değişiklikler yer almaktadır. Saygılarımla Prof. Dr. M. Bülent Tıraş

Merhaba, Düzenli olarak kullanıldıklarında doğum kontrol haplarının koruyuculuk oranları oldukça yüksektir ve gebelik çok nadiren oluşur. Haplar düzenli alındığında, unutulmadığında ve yeni kutuya vaktinde başlandığında başarı oranı yüzde 99'u bulur. Fakat haplar unutulursa, düzensiz kullanılırsa bu oran %90'lara kadar düşebilir. Gebelik gibi bir şüpheniz var ise bu tip hormon içeren ilaçları kullanmanız doğru değildir. Genel olarak bu ilaçlar düşüğe neden olmazlar aksine bu ilaçlara rağmen gebelik devam ederek gelişmekte olan embriyoya zarar verebilir. Bu nedenle gebelik gibi bir şüpheniz var ise bazı hormon tahlilleri yaptırmak, jinekolojik muayene ve ultrasonografi olmak üzere bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanına başvurmanızı öneririm. Saygılarımla Prof. Dr. M. Bülent Tıraş

Merhaba, Vajinal akıntılar, bir kadını Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanına götüren nedenlerin en başında gelen ve kişisel, sosyal ve cinsel yaşamını etkileyen rahatsızlıklardır. Vajina normal olarak nemli bir yapıya sahiptir. Vajina duvarlarındaki ve rahim ağzındaki bezelerden salgılanan sıvılar bu nemliliği ve ıslaklığı sağlar. Normal sayılan bu tip akıntılar kokusuz, şeffaf ve sümüksü kıvamda olan akıntılardır. Bu akıntı, yumurtlama dönemi gibi östrojen yani kadınlık hormonunun yükseldiği dönemlerde artış gösterir. Yani iki adet arasına rastlayan dönemde bu akıntıda bir miktar artış olabilir. Aynı şekilde adetin hemen öncesinde de akıntıda hafif bir artış olması normaldir. Adet dönemine yaklaştıkça bazen vajinada bir koku olabilir ve akıntı rengi koyulaşabilir. Bu adet kanamasını oluşturan hormonların bu dönemde getirdiği etkidendir. Ayrıca cinsel uyarım sırasında vajinayı çevreleyen bezlerden salgılanan ve ilişkiyi kolaylaştırıcı, kayganlaştırıcı, kendine has bir kokusu ve krem - beyaz rengi olan sıvı salgılanması da yine fizyolojiktir. Alışılmış vajinal akıntının özellikleri değiştiğinde mutlaka hekime başvurmak gerekir. Sizde süt kesiği şeklinde bir akıntı ve kaşıntı şikayeti var ise muhtemel bir mantar enfeksiyonu açısından bir Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanına muayene olmanızı öneririm. Saygılarımla Prof. Dr. M. Bülent Tıraş