Merhaba, Polikistik Over Sendromu (PCOS) düzensiz adet görme veya adet görememe, akne, yağlı cilt, aşırı tüylenme, kilo fazlalığı ya da hamile kalamama gibi şikayetleri kapsayan hormonal bir bozukluktur. Polikistik over sendromunda her kadında ortaya çıkan belirtiler ve bu belirtilerin şiddeti farklılık göstermektedir. Tedavi yöntemi bu şikayetlere göre belirlenmektedir. Polikistik over sendromu kesin tedavisi olan bir hastalık değildir. Ancak çeşitli ilaç ve tedavi yöntemleri ile şikayetler tedavi edilir, hastalığın kendisi tamamen ortadan kaldırılamaz. Polikistik over sendromunda tedavinin amacı; gebelik istemine yönelik tedavi, dolaşımdaki androjen hormonunun düzeyini azaltmak, normal kilonun korunmasını sağlamak, rahim iç zarının korunması ve insülin direncine bağlı gelişebilecek hastalıkları önlemektir. Vücut ağırlığındaki %5-7 oranındaki bir azalma kadınların %75’inde erkeklik hormonu yüksekliğine bağlı gelişen şikayetlerin azalmasını sağlamaktadır. Yine kilonuzun %10’unu vermeniz halinde adet düzeninizde belirgin bir iyileşme olacaktır. PCOS’ lu hastaların %75 inde adet düzensizliği görülmektedir. En sık şikayet seyrek adet görme şeklindedir. Normal bir kadındaki adet döngüsü 21-35 gün şeklindeyken PCOS da genellikle 35 günden daha uzun aralıklarla adet döngüsü (yılda 4-8 kez) görülür. Gebelik isteği yoksa adetleri düzenlemek için doğum kontrol hapları kullanılabilir. Hormon tedavisi polikistik over sendromuna bağlı problemleri geçici olarak gidermede oldukça başarılıdır. Tedavi durduğunda maalesef bulgular tekrar oluşur. En iyi tedavi düşük doz doğum kontrol hapı tedavisidir. Polikistik Over Sendromu olan kadınlar bu hastalıkları ile ömür boyu yaşamak zorundadırlar. Kesin bir tedavisi yoktur. Bu hastalıkla yaşamayı öğrendiğiniz zaman belirtileri ile baş etmeniz daha kolay olacaktır Korunmasız cinsel birliktelik sonrasında ertesi gün hapı kullanmışsınız. Bu ilaçlar kullanıcıların büyük bir kısmında ara kanama ve adet düzensizliğine neden olabilmektedir. Doğru kullanıldığı takdirde %85 oranında gebeliği önleyebilmektedir. Ancak gebelikten tamamen koruduğunu söylemek mümkün değildir. Tercih etmiş olduğunuz cinsel birliktelik yönteminde gebelik riskiniz bulunmaktadır ve yine tercih etmiş olduğunuz korunma yöntemi de diğer yöntemlere nazaran daha az koruyucu bir yöntemdir. Eğer beklenen adet tarihinizde 1 hafta-10 günlük bir gecikme söz konusu olur ise size önerim; adet gecikmenizin nedeninin araştırılabilmesi için kanda gebelik testinin de bakıldığı bazı hormon tahlillerinin ve jinekolojik muayene-ultrasonografinin yapılabilmesi için bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanına muayene olmanızdır. Saygılarımla, Prof. Dr. M. Bülent Tıraş.

Merhaba, Kızlık zarı kadınların %90'ından fazlasında nispeten ince ve esnek bir mukoza parçası yapısındadır. Üzerindeki kılcal damarlar cinsel birliktelik esnasında kızlık zarının yırtılması ile birlikte hasar görerek kanamaya neden olmaktadır. Kızlık zarının şekli, damar yapısı, kalınlığı, elastikiyeti veya ilk cinsel birlikteliğin şekli bu kanama miktarını etkilemektedir. Eğer eşlerin her ikisi de cinselliğe hazırsa ve uzun bir ön sevişme sonrasında vajinal kayganlığın oluştuğu bir birliktelik yaşanmış ise kanama miktarı az olabilir. Ancak erkek partner çok sabırsız ve aceleci davranmış ise kızlık zarında oluşan yırtık bazen vajen yan duvarlarına kadar uzayabilmekte ve kanama miktarında artışa neden olabilmektedir. Genel olarak ilk cinsel birliktelik sonrasında kanama en geç yarım saat içinde durmaktadır ve birkaç gün içinde yırtık alanı nedbe dokusu ile iyileşerek kanama şikayeti geçmektedir. Nadiren ilk ilişkiyi takip eden birkaç ilişki sırasında da kanama görülebilir. Ancak kanama miktarı çok fazla ise ve belli bir süre geçmesine rağmen durmuyor ise size önerim bir kadın hastalıkları ve doğum doktoruna muayene olmanızdır. Kaşıntı ise bir enfeksiyonun ya da ped kullanımına bağlı gelişen bir durumun belirtisi olabilir. Bu açıdan da değerlendirilmeniz doğru olur. Saygılarımla, Prof. Dr. M. Bülent Tıraş.

Merhaba, Öncelikle gebeliğinizi tebrik ederim. Ancak ultrasonografik değerlendirmede saptanan bulgular sadece göndermiş olduğunuz resimler üzerinden yorumlanamaz. Ultrason dinamik bir süreçtir.bahsetmiş olduğunuz bulgunun yerleşim yerinin, diğer organlarla komşuluğunun detaylı bir şekilde incelenmesi gerekmektedir. Bu bulguya eşlik eden başka anomalilerin olup olmadığı detaylı bir şekilde incelenmeli ve elde edilen veriler antenatal testleriniz ile birlikte yorumlanarak size danışmanlık verilmelidir. Bu nedenle mail üzerinden size bir danışmanlık verilmesi doğru olmaz. Size önerim alanında deneyimli perinatoloji ile ilgilenen bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanına muayene olmanızdır. Gebelik kontrollerinizi ihmal etmeyiniz. Saygılarımla, Prof. Dr. M. Bülent Tıraş

Merhaba, Bazı kadınlarda iki adet kanamasının ortasına denk gelen yumurtlama döneminde birkaç damla süren lekelenme tarzında kanamalar olabilir. Bu kadınlarda yumurtlama esnasında oluşan bu kanama her ay tekrar eder ve normaldışı bir durum olarak kabul edilmez. Ancak siz ilk kez böyle bir durumla karşılaştığınızı belirtmişsiniz. Kanlı akıntıya neden olabilecek pek çok durum söz konusudur. Cinsel birliktelikte kullanmakta olduğunuz korunma yöntemini, hormonal içerikte bir ilaç kullanıp kullanmadığınızı da belirtmemişsiniz. Rahim ağzında gelişen bir takım değişiklikler, endometrial polipler, hormonal düzensizlikler, gebelik ve komplikasyonlarında da bu tip kanama şikayetleri olabilmektedir. Pelvik ağrısı olan kadınlarda saptanan jinekolojik nedenler(Endometriozis, Adezyonlar(Karın içi yapışıklıklar), myomlar, Over (yumurtalık) kistleri, Adenomyozis, Pelvik konjesyon sendromu, Kronik PID); gastrointestinal nedenler (İrritabl barsak sendromu, Kronik appendisit, İnflamatuar barsak hastalıkları, Divertikülozis, Divertikülit, Herni(fıtık); ürolojik nedenler (Anormal mesane fonksiyonu (Detrusor instabilitesi), Üretral sendrom (Kronik üretrit), İnterstisyel sistit, idrar yolu enfeksiyonları); psikolojik nedenler (depresyon, somatizasyon bozuklukları, psikoseksüel bozukluk); kas-iskelet sistemi bozuklukları (fasit, skolyoz, diskopati, spondilolistezis,osteitispubis) şeklindedir. Bu nedenle size önerim vakit kaybetmeden şikayetlerinizin olduğu bu süreçte bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanına muayene olmanızdır. Kullanmış olduğunuz ilaç bu tip bir kanamaya neden olmaz. Saygılarımla, Prof. Dr. M. Bülent Tıraş

Merhaba, Gebelik için myomektomi ameliyatından sonra en az 6 ay geçmesi önerilir. Ancak yaşınız nedeniyle gebelik sürecinizi daha fazla ertelememenizi öneririm. Eşinizin sperm analizinin normal olması ve sizin tüplerinizin açık ve yumurtalık rezervinizin yeterli olması durumunda korunmasız ilişkide 6 ayı doldurduğunuz halde gebelik elde edemez iseniz infertilite ile ilgilenen bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanına başvurmanızı öneririm. Saygılarımla, Prof. Dr. M. Bülent Tıraş

Merhaba, Size önerilen ilacın içeriğinde Niacin , Folic Asid , Siyanokobalamin , Biotin , Pantothenic Acid , Calcium , Iodine , Zinc , Copper , Manganese , L-Cysteine , Choline Citrate , Inositol bulunmaktadır. Bu maddelerin doğurganlığınız üzerinde olumsuz bir etkisi bulunmamaktadır. Saygılarımla, Prof. Dr. M. Bülent Tıraş