Sedat Ergin

Prof. Zühtü Arslan’dan İsmet Özel, Cemal Süreya, Tanpınar, Mevlana ve Pir Sultan Abdal’lı bir veda

18 Mayıs 2024
KONUŞMASINDA şiir faslında önce şair İsmet Özel’in “Celladıma Gülümserken Çektirdiğim Resmin Arkasındaki Satırlar” başlıklı şiirinden “Her şey ben yaşarken oldu...” dizesini okudu.

Kürsüde İsmet Özel’in dizesini okuyan kişi, o gün tam 12 yıl süren Anayasa Mahkemesi üyeliği görevinden ayrılmakta olan, mahkemenin son 9 yıldır başkanı konumundaki Prof. Zühtü Arslan’dan başkası değildi.

Bu, onun veda konuşmasıydı ve İsmet Özel’e atfı yaptığı sırada “renkli olmayan, siyah/beyaz bir hikâye” olarak nitelediği kendi hayat öyküsünü, çocukluğunu anlatıyordu.

Bu, “kendisine has bir hikâye değildi”, “bozkırın kavruk çocuklarının ortak hikâyesi”ydi...

Hikâyede, Yozgat’ın Sorgun ilçesinde, annesinin ifadesine göre “ırgatlık zamanı”nda, yani ekinler biçilirken kırk metrekarelik iki odalı bir evde gözlerini dünyaya açan bir çocuğun öyküsü var. Kendisi ilkokula başlarken doğum tarihi bilinmediğinden, nüfus memuru “kafa kağıdı”na 1 Ocak 1964 tarihini yazmıştı.

Hayat öyküsü kendisi lise öğrencisiyken babasını kaybetmesiyle büyük bir sarsıntıya uğramıştır. Babasının ölümünün onda bıraktığı izleri anlatırken, Cemal Süreya’nın “Sizin hiç babanız öldü mü/Benim bir kere öldü kör oldum” dizelerini okudu Prof. Arslan.

“Cemal Süreya’nın dizeleri gibi hakikaten benim için de hayat babam öldüğünde bir kabusa dönüşmüştü , dünyam kararmıştı” diye anlattı ve ekledi: “Bir anda olgunlaştım, çok hızlı şekilde büyüdüm.”

‘KELİMELER BİZİ SARHOŞ EDER, YAŞADIKLARIMIZ İSE UYANDIRIR...’

Konuşmasının daha sonraki bölümünde

Yazının Devamını Oku

31 Mart yerel seçim analizi (18) | MHP, Yeniden Refah, DEM ve İYİ Parti üzerinden son bir değerlendirme

17 Mayıs 2024
Geçen 31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerin sonuçlarını değerlendirdiğimiz yazı dizimizin sonunda genel bir özet niteliğindeki nihai bölümde CHP ve AK Parti’den sonraki başlıca aktörlerin durumuna eğilirken önce MHP’ye bakalım.

MHP’ye üçüncü sırada yer vermemizin nedeni, daha önceki yazılarımızda da belirttiğimiz gibi, seçimden hemen sonra “Türkiye Geneli” olarak paylaşılan sıralamada bu partiye atfedilen oranın durumu gerçekçi bir şekilde yansıtmamasından kaynaklanıyor.

Seçimde 30 büyükşehirde belediye başkanlığında kullanılan oylar ile 51 ilde il genel meclisi oylarının toplamını esas alan bu hesaplamada, MHP, yüzde 4.99 oranı ile DEM Parti ve Yeniden Refah Partisi’nin ardından beşinci sırada geliyor.

Aslında belediye başkanları yerine parti aidiyetiyle kullanılan ilçe belediye meclisleri oylarını esas alan daha gerçekçi hesaplamada, MHP oran olarak yüzde 6.59’a çıkarak, bu kez Yeniden Refah’ın arkasında dördüncü sırayı alıyor.

MHP İL GENEL MECLİSLERİNDE BİR YIL ÖNCEKİ  OYUNUN BİRAZ ÜSTÜNDE

Kanaatimizce, MHP’nin gerçek oyu bu oranın da üstündedir. Bunun nedeni, dünkü yazımızda da anlattığımız üzere, MHP’nin yapılan seçim ittifakı çerçevesinde 30 büyükşehirde ilçe belediye meclislerinin yaklaşık beşte dördünde AK Parti listelerini desteklemiş olmasıdır.

Bunun sonucu büyükşehirlerde MHP oylarının azımsanmayacak bir bölümü sandıklarda AK Parti oylarının içine geçmiş bulunuyor. Bu olguyu göz önünde bulundurursak, mantıken MHP’nin oranının yüzde 6.59’un üstünde olduğunu kabul etmemiz gerekir.

Buna karşılık, büyükşehirlerin dışında kalan 51 ildeki il genel meclisi seçimlerinde ittifak yapılmadığı için, 31 Mart’ta MHP’nin bu pusulalardaki oyunu kesinlik içinde ölçebiliyoruz. YSK’nın web sayfasında yayımlanan sonuçlara göre, MHP, 51 ildeki il genel meclisleri oy sayımında tam 1 milyon 709 bin 671 oy almıştır. Bu oyun 51 ilin toplamı içindeki oranı yüzde 16.64’tür.

Bu toplam, MHP’nin 14 Mayıs’ta yapılan milletvekili seçiminde söz konusu 51 ilde aldığı 1 milyon 593 bin oyun bir nebze üstünde görünüyor. İl genel meclisleri için 51 ilde oy kullanan seçmenler, Türkiye’deki toplam seçmenin yüzde 22’sine karşılık geliyor.

Yazının Devamını Oku

31 MART YEREL SEÇİM ANALİZİ (17) CHP ve AK Parti’nin önündeki kritik sorular

16 Mayıs 2024
GERİDE bıraktığımız haftalarda kaleme aldığımız bir seri yazıda 31 Mart yerel seçimlerinin sonuçlarını muhtelif başlıklar altında tahlil etmeye, sandıkta karşımıza çıkan ana yönelişleri somut veriler üzerinden nesnel bir şekilde ortaya koymaya çalıştık. Son iki yazıyla hepsini toparlayarak geniş bir özetle bu diziye nokta koyacağız. Böyle bir özetin bazı tekrarlar içermesi kaçınılmazdır.

Bunu yaparken önce karşımızda asılı duran ana fotoğrafı bir kez daha gerçekçi bir şekilde okumamız gerekiyor. Seçimin “Türkiye Geneli” sonucu olarak sıkça referans alınan tabloyla ilgili çekincemizi bu amaçla bir kez daha kayda geçirelim.

Bu çerçevede, A) 30 büyükşehirde belediye başkanlarının aldıkları oyları, B) 51 ilde daha çok parti aidiyetiyle verilen il genel meclisleri oylarına ekleyerek yapılan hesaplama, bize ana fotoğrafı her iki büyük parti açısından da “arttırılmış” bir şekilde sunuyor. Bu hesaplama CHP’yi yüzde 37.77, AK Parti’nin yüzde 35.49 oranında gösteriyor.

Oysa bu rakamlar “brüt” oranlara işaret ediyor. Çünkü, belediye başkan adaylarının kendi parti tabanları dışında diğer partilerden aldıkları destek oylarını da kapsıyor söz konusu oranlar. Örneğin, CHP’li Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul’da parti oyu dışında aldığı yaklaşık 460 bin, keza AK Partili Hamza Dağ’a İzmir’de Cumhur İttifakı dışında gelen 170 bine yakın takviye oy da bu oranların içindedir.

31 Mart seçimlerinde partilerin gücünün doğru parametreler üzerinde ölçülebilmesi için bu yöntem yerine A) 30 büyükşehirde parti aidiyetinin ağır bastığı ilçe belediye meclisleri oyları ile yine B) 51 ildeki il genel meclisi oylarının toplamını esas almalıyız. Bu durumda Türkiye genelinde CHP’nin oyunu 34.51’e, AK Parti’nin oyunu da 32.42’ye çekmemiz gerekir.

İHTİYAT PAYI BIRAKILMASI GEREKEN NOKTA

Ancak, bu rakamları esas alırken de bir konuda daha ihtiyat payı bırakılmalıdır. MHP, AK Parti ile 30 büyükşehir için yapılan seçim ittifakı uyarınca, Türkiye genelinde ilçe belediye meclislerinin neredeyse beşte dördünde (519’da 416) liste çıkarmayıp doğrudan AK Parti adaylarını desteklemiştir. Kalan 103 ilçede de AKP, MHP adaylarına destek vermiştir.

Bu işbirliğinin sonucu olarak AK Parti’nin yüzde 32.42 oranında beliren ülke geneli oyu içinde hala sayıca kayda değer miktarda MHP seçmeninin bulunduğunu teslim etmemiz gerekir. Aynı çerçevede çok daha sınırlı miktarda MHP oyu da AK Parti oyunun içindedir.

31 Mart seçimiyle ilgili vurgulanması gereken bir nokta, oylarının ittifak sonucu birbirinin içine geçmesi nedeniyle, AK Parti ve MHP’nin 30 büyükşehirde sandıklarda elde ettikleri sonuçların ayrıştırılıp kesin rakamlar içinde ölçülebilmesinin mümkün olmamasıdır. Bu konuda ancak tahmin yürütülebilir. Buna karşılık, iki partinin işbirliği yapmadığı 51 ildeki il genel meclisi seçimlerinde oyların bu şekilde iç içe geçmesi durumu yaşanmamıştır.

Yazının Devamını Oku

31 Mart yerel seçim analizi (16) AK Parti’nin büyükşehirlerdeki gücünü ölçmek

11 Mayıs 2024
DÜNKÜ yazımızda AK Parti’nin 31 Mart yerel seçiminde büyükşehir statüsünün dışında kalan toplam 51 ildeki performansına baktıktan sonra bugün projektörlerimizi bu partinin bu kez büyükşehirlerde aldığı sonuçlara çevirebiliriz.

Ancak bunu yaparken genel bir tespitle yazıya girmek yerine, önce örnek olarak seçtiğimiz bir ilin sonuçlarına odaklanarak, buradan hareketle meseleyi ortaya koymaya çalışacağız.

Bunun için ele alacağımız metropol, önemli bir sanayi merkezi olan ve 2002’den itibaren tartışmasız AK Parti’nin her seçimde önde çıktığı Gaziantep.

Beklendiği gibi, AK Parti, 31 Mart’ta büyükşehir belediye başkanlığını bir kez daha farklı bir şekilde kazansa da, yine de herkesi şaşırtan bir sonuç çıktı sandıklardan Gaziantep’te.

Büyükşehir belediye başkanlığı üçüncü dönem için yine AK Parti’li Fatma Şahin’de kaldı ama ciddi bir oy kaybıyla...
Fatma Şahin, 2014 seçimini 490 bin oyla kazanmış, ardından 2019 seçiminde 494 bin oy alarak, yarım milyon eşiğini tahkim etmişti. Bu kez 358 bine düştü oyları. Yaklaşık 136 binlik bir gerileme söz konusu.

GAZİANTEP’TE OY ORANINDA 9.40 PUANLIK GERİLEME

Gaziantep’te daha düşündürücü bir tablo, ağırlıklı olarak parti aidiyetiyle verilen ilçe belediye meclisleri oylarında yaşandı.

Yazının Devamını Oku

31 Mart yerel seçim analizi (15) AK Parti’nin büyükşehirler dışındaki coğrafyada yaşadığı kayıpların dökümü

10 Mayıs 2024
GEÇEN 31 Mart yerel seçimleri, AK Parti’yi 2002 sonrasındaki dönemde ilk kez ülke genelinde CHP’nin ardından ikinci parti konumuna getirdi.

Bugünkü yazımızda AK Parti’nin aldığı bu sonucu değerlendirmek için önce nüfus olarak bazı küçük illere odaklanarak, fotoğrafın büyükşehirler dışında Anadolu’daki kesitlerini görmeye çalışacağız.

Bunun için ilk olarak ele alacağımız il, Orta Anadolu bölgesinden Karaman. Eskiden beri AK Parti’nin başat siyasi güç olduğu bir seçim bölgesi Karaman. Gelgelelim, iktidar partisi ilk kez 31 Mart’ta kayda değer bir gerilemeye uğramıştır burada. Geçen 14 Mayıs’ta gerçekleşen milletvekili seçiminde Karaman’da yaklaşık 67 bin oy alan AK Parti, 10.5 ay sonra il genel meclisi seçiminde 24 bin kadar bir düşüşle 42 bine inmiştir.

Seçmen sayısının iki seçim arasında anlamlı bir artış göstermediği bu ilimizde sandığa giden seçmenlerin sayısı 168 binden 156 bine gerileyerek 12 bin kadar eksilmiştir. Katılım oranı da yüzde 89.70’ten 82.29’a inmiştir.

Peki AK Parti’nin eksilen oyları nereye gitmiş olabilir?

MHP AK PARTİ’NİN ÖNÜNE GEÇİNCE

Sonuçlara karşılaştırmalı olarak baktığımızda, 14 Mayıs’ta MHP’nin Karaman’daki oyunun 29 bin dolayındayken, bu kez 53 bine çıktığını görüyoruz. Yaklaşık 24 binlik bir artışa karşılık geliyor. Ancak bu artış MHP’yi Karaman’da birinci parti yapmaya yetmiştir. Yaşanan 2002 sonrasında bir ilktir bu ilimizde.

Keza, Karaman’da 14 Mayıs’ta daha önce 3 bin 700 oy gibi mütevazı bir başlangıç yapan Yeniden Refah Partisi de oylarını iki kat artırarak 8 bine yaklaşmıştır.

Yazının Devamını Oku

31 Mart Yerel Seçim analizi (14) CHP oylarında karşımıza çıkan dört küme

8 Mayıs 2024
31 Mart yerel seçimlerinin en önemli sonucu, CHP’yi çok uzun yıllardan sonra, neredeyse yarım yüzyıl sonra ilk kez ülke genelinde birinciliğe taşıması oldu. CHP, ülke genelindeki oylarda birinci parti çıkarken, aynı zamanda büyükşehir belediyelerinde de ilk kez birinciliğe geldi; bu kategorideki 30 belediyeden 14’ünün yönetimini aldı.

Keza büyükşehirler bünyesindeki toplam 519 ilçe belediyesinin 231’i CHP’nin kontrolüne geçti. CHP, ayrıca küçük illerdeki merkez ilçe ve belde belediyeleri gibi başka birçok göstergede durumunu eskiye kıyasla elle tutulur bir şekilde ileri götürebildi. Kuşkusuz bu seçimler, yerel düzeydeki aktörlerin de tuğralarını vurdukları, hatta ülke genelindeki siyasi iklime etki edebildikleri bir süreçti. Bu noktada CHP adayları özellikle İstanbul’da Ekrem İmamoğlu ve Ankara’da Mansur Yavaş’ın ortaya koydukları mesai ve estirdikleri rüzgar da CHP’nin Türkiye bütününde elde ettiği sonuç üzerinde önemli bir etki icra etti.

Bugünkü yazımızda yapmak istediğimiz, bu aktörlerin oynadıkları rolü teslim etmekle birlikte, projektörlerimizi doğrudan parti tercihiyle kullanılan oylara çevirmek olacak. Böylelikle, CHP’nin ülke genelindeki desteğinin nerede durduğunu, bunun bölgelere göre nasıl dağıldığını anlamaya çalışacağız.

İSTANBUL’DA ADAYLA PARTİ ARASINDA 462 BİN FARK

Söylemek istediğimizi bir örnekle açıklamaya çalışalım. Son seçimde İstanbul’da CHP adayı Ekrem İmamoğlu 4 milyon 432 bin oy almıştır. Buna karşılık, İstanbul’un bütününde büyükşehir belediye meclisinin zeminini oluşturan ilçe belediye meclislerinde CHP için kullanılan oyların toplamı 3 milyon 970 bindir. İkisi arasında kayda değer bir fark var. CHP oyu, İmamoğlu’nun aldığı oyların 462 bin eksiğidir.

Parti meclisi oylarında parti aidiyeti adaya kıyasla daha belirgin bir şekilde ön planda oluyor. Aradaki farkın nedeni, belediye başkanlığında İmamoğlu’na oy veren başka partilerden seçmenlerin önemli bir bölümünün, sıra ilçe belediye meclisleri pusulalarına geldiğinde genellikle kendi partilerine dönmeleridir.

Yazımızda parti oyu derken işte 30 büyükşehirde kullanılan bu ikinci pusuladaki oyları esas alıyoruz. Büyükşehir statüsünde olmayan 51 ilde ise yine parti tercihini yansıtan il genel meclislerine kullanılan oyları...

CHP’NİN ORANI İKİNCİ HESAPTA YÜZDE 37.77’DEN 34.48’E GERİLİYOR

Yazının Devamını Oku

31 MART YEREL SEÇİM ANALİZİ (13) Zafer Partisi 14 Mayıs’ta tuttuğu zemini koruyor

4 Mayıs 2024
SEÇİM sonuçlarını veriler üzerinden incelerken Prof. Ümit Özdağ’ın liderliğini yaptığı Zafer Partisi’nin sandıklardaki oy hareketleri de dikkatimi çekti. Partinin oyları bazı illerde az bir miktar artmış görünüyor, bazılarında bir miktar geriliyor, bazılarında ise sabit bir çizgide seyrediyor.

Bu durum, ülkemizde 2018’den beri uygulanmakta olan başkanlık sisteminde göreceli küçük partilerin seçim süreçlerinde kazandıkları stratejik önem de dikkate alındığında, beni Zafer Partisi’nin oylarına daha yakın bir şekilde bakmaya yöneltti.

SİNAN OĞAN CUMHURBAŞKANI ADAYI YAPILMIŞTI

Değerlendirmeye başlarken önce kısaca arka planı hatırlayalım. Zafer Partisi, Türkiye’de siyasetin en yeni aktörlerinden biri. Bu parti 26 Ağustos 2021 tarihinde İYİ Parti içinden çıkan bir muhalif hareketin uzantısı olarak kuruldu. Yani kuruluşundan bu yana henüz üç yıl bile geçmiş değil.

Buna karşılık, kurulduktan sonra örgütlenme aşamasında iken kendisini seçim atmosferinin içinde buldu ve 14 Mayıs 2023 cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerine katıldı.

Üstelik, üç küçük partiyle bir araya gelerek ATA İttifakı çatısı altında eski MHP milletvekili Sinan Oğan’ı cumhurbaşkanlığı seçiminde aday da gösterdi. İlk turda yaklaşık 2.8 milyon oy alarak yüzde 5.28 oranını yakalayan Oğan, yarışta üçüncü geldi. Oğan, ikinci turda Erdoğan’ı destekleyerek seçimi kazanmasında kritik bir rol oynadı. Bu arada ATA İttifakı dağılınca Oğan’dan farklı bir tutum alan Ümit Özdağ da bir pazarlık sürecinin sonunda ikinci turda Kemal Kılıçdaroğlu’na destek verdi.

Bizim bu değerlendirmede asıl odaklanacağımız konulardan biri Zafer Partisi’nin 14 Mayıs’ta milletvekili seçiminde aldığı sonuç olacak. Çünkü bu sonuç, 31 Mart’taki sonucu kıyaslayabilmemiz için temel referansımızı oluşturuyor.

Zafer Partisi, geçen 14 Mayıs’ta ülke genelinde yurtiçi sandıklarda 1 milyon 198 bin oy aldı. Bu yüzde 2.28 gibi bir orana karşılık geliyor.

300 BİNDEN FAZLA OY 

Yazının Devamını Oku

31 Mart yerel seçim analizi (12) Yeniden Refah’ın on ayda sağladığı artış ne anlatıyor?

3 Mayıs 2024
Yerel seçimleri konu alan bir yazı serisinin yarışın sürpriz yapan aktörlerinden Yeniden Refah Partisi’ni değerlendirmemesi bir eksiklik olacaktır.

Eski başbakanlardan Prof. Necmettin Erbakan’ın oğlu Fatih Erbakan’ın liderliğini yaptığı Yeniden Refah Partisi (YRP), sandıklarda elde ettiği ve ülke genelinde yüzde 7 oranına yaklaştığı sonuçla pek çok siyasi gözlemciyi şaşırttı.

Fatih Erbakan, babasının “Milli Görüş” ideolojisinin izinden gitmek üzere 23 Kasım 2018 tarihinde YRP’yi kurduğunda, ilk başlarda bu partinin başarı şansına genellikle şüpheyle yaklaşılmıştı. Ancak YRP, sonraki süreçte “Milli Görüş” çizgisinin devamı olma iddiasındaki Temel Karamollaoğlu’nun liderliğindeki Saadet Partisi’nin önüne geçebilmiş, hatta son seçimde görüleceği gibi arayı bir hayli açmıştır da...

YRP’nin ilk ciddi sınavı 14 Mayıs 2023 tarihinde gerçekleşen milletvekili seçimleriydi. YRP, “Cumhur İttifakı” çatısı altında katıldığı bu seçimde mütevazı sayılabilecek bir başlangıç yaptı. Ülke genelinde toplam 1 milyon 505 bin oy alan YRP, yüzde 2.86 oy oranı ile Türkiye sıralamasında DEM Parti, MHP ve İYİ Parti’nin ardından altıncı parti geldi ve TBMM’ye beş milletvekili sokabildi.

YRP TÜRKİYE’NİN ÜÇÜNCÜ PARTİSİ Mİ?

Şimdi YRP’nin 31 Mart seçimindeki performansına yakından bakalım. YRP, bu kez Cumhur İttifakı’nın dışında kalmayı tercih ederek, kendi adaylarını sahaya sürmüştür. Bir anlamda parti olarak “rüştünü kanıtlama”, siyasi gücünü tescil etme hamlesi yapmıştır.

Sandıklarda 31 Mart’ta aldığı sonuca gelirsek... 14 Mayıs milletvekili seçiminde 1.5 milyon oy alan YRP, tam 10 buçuk ay sonra ülke genelindeki oyunu yaklaşık iki katına çıkarabilmiştir.

30 büyükşehirde belediye başkanlıkları ile kalan 51 ilde il genel meclisleri için kullanılan oyları toplayan hesaplama yöntemi esas alındığında, YRP, 2 milyon 851 bin gibi bir oy alarak yüzde 6.19 oranına çıkmıştır.

MHP, büyükşehirlerde Cumhur İttifakı uzlaşısı çerçevesinde daha çok AK Parti adaylarını desteklemiştir. MHP oylarının önemli bir bölümü bu nedenle AK Parti oyları içinde göründüğünden, bu parti sıralamada aşağı düşünce, YRP Türkiye’nin üçüncü partisi olarak belirmiştir.

Yazının Devamını Oku