Yüksel Yangel
Yüksel Yangel
Yüksel Yangel

CEDAW bir peynir türü değildir

CEDAW kadınlara karşı ayrımcılığı önlemek için var olan; tek, yasal ve bağlayıcı sözleşmedir.

Haberin Devamı

CEDAW kadınlara karşı ayrımcılığı önlemek için var olan; tek, yasal ve bağlayıcı sözleşmedir.

Anayasa 90. Maddesi son fıkrası, “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında anayasaya aykırılık iddiası ile anayasa mahkemesine başvurulamaz. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır.” demek sureti ile; uluslararası andlaşmaların, anayasamıza aykırılığını dahi iddia edemeyeceğimizi; kendi kanunlarımıza aykırı hükümler varsa kendi kanunlarımızın uygulanmayacağını ve bu andlaşmaların uygulanacağını belirtmiştir.

Peki bu çerçevede 1985’te taraf olduğumuz 1999’da 29 madde hariç çekincelerimizi kaldırarak olarak kabul ettiğimiz “KADINLARA KARŞI HER TÜRLÜ AYRIMCILIĞIN ÖNLENMESİ SÖZLEŞMESİ” kadınlara karşı ayrımcılığın tanımı nasıl yapmıştır.

“Bu sözleşmenin amacı bakımından “kadınlara karşı ayrımcılık” terimi siyasal, ekonomik, sosyal, kültürel, kişisel veya diğer alanlardaki kadın ve erkek eşitliğine dayanan insan haklarının, temel özgürlüklerin, medeni durumları ne olursa olsun kadınlara tanınmasını, kadınların bu haklardan yararlanmalarını veya kullanmalarını engelleme veya hükümsüz kılma amacını taşıyan veya bu sonucu doğuran cinsiyete dayalı herhangi bir ayrım, dışlama veya kısıtlama anlamına gelir.”

Anılan sözleşme aşağıdaki başlıklar altında ayrıntılı hükümler içermektedir.

- Ön yargıların ve geleneklerin tasfiye edilmesi

- Kadın satışının yasaklanması

- Oy verme, seçilme ve katılma hakkı

- Hükümeti temsil hakkı

- Vatandaşlık hakkı

- Eğitim hakkı

- Çalışma hakkı

- Sağlık hakkı

- Ekonomik ve sosyal yaşamın diğer alanlarındaki haklar

- Kırsal alandaki kadınların hakları

- Hukuk önünde eşitlik hakkı

- Evlenme ve aile ilişkileri alanındaki haklar

KADINLARA KARŞI HER TÜRLÜ AYRIMCILIĞIN TASFİYE EDİLMESİNE DAİR SÖZLEŞMEYE İLİŞKİN SEÇMELİ EK PROTOKOL ise Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 6 Kasım 1999 tarih ve A/54/4 sayılı kararıyla kabul edilip 10 Aralık 1999 tarihinde imza, onay ve katılıma açılmıştır. Seçmeli Protokol 16. maddeye uygun olarak 22 Aralık 2000 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Türkiye Seçmeli Ek Protokolü 9 Eylül 2000 tarihinde imzalamıştır. Seçmeli Protokol henüz Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanı tarafından onaylamamıştır. Anılan sözleşmenin yukarıda belirttiğimiz 29. maddesindeki çekincemizin kalkması ve ek protokolün Meclis ve Cumhurbaşkanı tarafından onaylanması sonrası Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi benzeri müracaat ve kararlar alma imkanına kavuşulacaktır. Her ne kadar bu imkanlar henüz olmasa da Türk mahkemelerinde hak arayan kadınlarımız bu sözleşme hükümlerinin uygulanmasını talep edebilir. Mahkemelerde hakkını alamayanlar henüz uluslararası arenada hak arayamayacak olsa da; o günlerde mutlaka gelecektir. Evet mutlaka gelecektir ancak bu zaman sürecini kısaltmak için siz kadınlar ne yapıyorsunuz?

Haberin Devamı

Hepiniz esen kalın efendim, Saygılarımla .