Yeniden başlamak...

Yeniden başlamak zor. Kalkıp tekrar yürümek. Zor olduğu kadar da, kolay. Eğer yürümeyi biliyorsak, düştükten sonra da kalkar yürürüz. Yaralar, bereler biraz tökezletir, kalıcı hasar yoksa yürüyebiliriz. Zamanla eski hızımıza ulaşırız.

Yeniden başlamak korkutabilir ama heyecan vericidir. Yeni bir hedef, inşa etmek ve tırmanmak. Birkaç kez denedik olmadı. Tekrar  tekrar... Bırakmak yok... Tam olmayacak dediğimiz anda hayallere ulaşmış buluruz kendimizi...

Her şey düşüncede başlar, duygularla coşar, davranışla sonuçlanır

Bizi harekete geçiren sessiz konuşmalardır, yani ‘düşüncelerimiz’... Zihnimizde bir münazara vardır sürekli. Hangi düşünce galip gelirse, duygularımıza bir anda hakim oluverir. Duygular dışarı davranışlanımızla çıkar. Üzülürüz, bu duyguyla ağlama davranışı gösteririz. Kızarız, bu duygu bizi bağırma davranışına iter. Sevildiğimizi hatırlar, gülümseriz...

Bizi üzen nedir ? Kızdıran? Sevindiren? Olaylar mı, yoksa onlara verdiğimiz anlamlar mı?

Anlamlar diyorsanız, yeni bir soru: Anlamları yaratan kim? Evet, tabii ki BİZ... Tekil özne BEN...

Nerede başladı? Düşüncelerimde, sessiz konuşmalarımda.

Nereden kaynaklanıyor ? Geçmiş öğrenmelerimden, alışkanlıklarımdan,ön yargılarımdan...

Kontrol edebilir miyim? Evet.

Neyi kontrol edebilirim? Hayatı mı , insanları mı, geleceği mi, olayların akışını mı?

Kontrol edebileceğim şey düşüncelerim. Onları fark edersem, düşüncelerimi seçmeyi ve yaratmayı öğrenebilirsem, duygularımı belirleyebilirim.

Düşünce, duygunun uyarıcı fitilidir

Duygu ateşlenmiş fitildir ve davranışlarımız ise ortaya çıkan sonuçtur. Eğer düşüncelerimizi şekillendirebilirsek, korkularımızla yüzleşebiliriz. Ne istediğimizden emin olmalı ve sessiz konuşmalarımızı netleştirmeliyiz. 

Birikimlerimizi, işimizi, hayallerimizi kaybetmiş olabiliriz. Emin olmalıyız ki, gelecekte daha güzelleri bizi bekliyordur. Korkularımızın gerçekleşmesi yerine bırakalım arzularımız gerçekleşsin.

Biraz kaygı bizi motive eder

Kaygıya yaşamak zordur ancak, bir miktar kaygı bizi motive eder ve yeniden ayağa kalkmamıza yardımcı olur. Heyecanlarımız düşüncelerimizin bir sonucudur. Geçmiş öğrenmeler, bugüne ışık tutar ancak, bilmeliyiz ki geçmişteki korkularımız ve geleceğe yönelik endişelerimiz, bugünü kaybetmemizi sağlar. Başımıza ne gelirse gelsin, bizi ileride doğru yere taşıyacağını düşünmeliyiz.

Yeni hedefler, heyecanlar varsa, yeniden başladık demektir. Yeniden başlamak, mutluluk duygusuna ulaşmak için ilk fırsattır. Minik adımlar, büyük hedeflerin ilk basamaklarıdır. En son aşamaya ulaşana kadar, hayatın vereceği hazzı yakalamaya çalışmalıyız.

Bugünlerde sanki bir seçenekte ‘ölmek’miş gibi verilen mesajlara, olumsuz örneklere hiç takılmadan ve etkilenmeden yola devam edelim.

Yeniden başlamak, ancak yaşarken mümkündür

Düşünce, duygu ve davranış bütünlüğünde yaşamda sağ kalabilmek en büyük hazlardan biri. Yaşarken haz alabilmeyi başarabilmek de düşüncenin gücünde, Salt doğru ve yanlışlar yoktur. Eğer salt doğrular vardır diye hayata bakarsak, suçluluk, kaygı, karamsarlık, düşmanca duygular, hoşgörüsüzlük seçeneklerimiz arasında oluşmaya başlar. Olmazsa olmazlara takılmak bizi yeniden başlamaktan alıkoyar. Amaç düşüncelerimizi doğru şekillendirebilmek olmalıdır.

Abartma, aşırı sadeleştirme, aşırı genelleme, mantıksız, geçersiz varsayımlarda bulunma, yanlış çıkarımlar yapma, iyi ve kötü uçlarda görme birer düşünce aksaklığıdır. Eğer yaşadığımız sıkıntılar bu aksak düşüncelerden kaynaklanıyorsa, başa çıkmanın yolu düşünce biçimimizi değiştirmektir.

Düşüncelerin değişimi yaşanacak duygu değişiminin ilk adımıdır

Acıya acı katmak, kötüyü daha kötü kılıp kısır döngüler içinde kalmak yerine, yaşamdan daha çok mutlu olacağımız düşünceleri seçmeyi benimsemeliyiz. Bizi ayakta tutacak bir yaşam felsefesi yakalamaya çalışmak, düşünceleri yeniden şekillendirmek, davranışlarımızı ve çevreden aldığımız tepkileri etkileyen belirgin değişikliklere neden olur.

Ne düşünüyorsak, onu hissederiz. Ne oluyarsa, bizim düşünce dünyamızda olup biter. Göstereceğimiz duygusal tepkilerin doğrudan sorumlusu algılarımıza ilişkin değerlendirmelerimiz ve anlamlandırmalarımızdır.

Düşüncelerimizi fark etmek, tanımak, üzerine gitmek, bakış açımızı değiştirmek ve çaba göstermek yerleşik düncelerimizi değitirebilir.

Düşünceleri değiştirmek yaşayacağımız duyguları değiştirecektir. Duygularımızın sorumluluğunu almak ise davranışlarımızı şekillendirmemize yardımcı olacaktır.