Prof. Dr. Yıldız Dilek Ertürk
Prof. Dr. Yıldız Dilek Ertürk
Prof. Dr. Yıldız Dilek ErtürkYazarın Tüm Yazıları

Yaşasın Cumhuriyet

Saat 18:45, 29 Ekim 1923,Türkiye Büyük Milet Meclisi oturumunda öneri kabul edildi ve milletvekilleri ayağa kalkarak üç kez “Yaşasın Cumhuriyet!”diye bağırdılar.

Haberin Devamı

Bu 29 Ekim’de yüreğimiz buruk, kalbimiz acılı, dik ve tek yürek olarak, unutmamalıyız!

"Tek bir egemenlik vardır, o da Milli egemenliktir.

Ülkeyi, yine ULUSUN KENDİ GÜCÜ kurtaracaktır."

Mustafa Kemal Atatürk

Saat 18:45, 29 Ekim 1923,Türkiye Büyük Milet Meclisi oturumunda öneri kabul edildi ve milletvekilleri ayağa kalkarak üç kez “Yaşasın Cumhuriyet!”diye bağırdılar.

Saat 20:30, Cumhuriyet İlan edildi.101 pare top atışıyla Atatürk Cumhurbaşkanı seçildi. Kürsüye çıkarak ulusa seslendi:

“Türkiye Cumhuriyeti, cihanda işgal ettiği mevkie layık olduğunu eserleriyle ispat edecektir. Türkiye Cumhuriyeti, mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır.”

***

Nice savaşlar, nice kanlar akıtıldı bu vatan için. Nice şehitler, nice gaziler gördü bu topraklar. Kaç felaket, kaç sonlanış ve arkasından yeniden dirilişe şahit oldu topraklarımız?

Haberin Devamı

Savaş zamanı zor durumdayız, herkes nikah yüzüklerini versin dendiğinde, “Neden ?” diye sormadan verdi, incecik yüzüklerini ülkesi uğruna, bu vatanın insanı.

Az kan akmadı, az aç kalınmadı, az zorluk çekilmedi, bu vatanın tüm topraklarında.

Tüm farklılıklar aynı toprakla bütünleşti, kimse ötekileştirilmedi. “Biz” kazandı bu ülkede.

ÖTEKİ'yi bilmedi bu topraklar. Temel dayanak noktaları ‘biz’ ve ‘onlar’ olan ötekileştirme, bu vatandaki BİZ duygusunu, yok etmeye çalışsa da, BİZ’in gücü büyüktür.

En zor günde ortaya çıkar ve her dibe vuruş güçlendirir maneviyata eşlik eden “Biz Bir Bütünüz” duygusunu.

Bugün en çok ihtiyacımız olan günlerdeyiz “BİZ” duygusuna, battaniyemi, evimi, yemeğimi paylaşmalıyım, BİZ’i yok etmeye çalışanlara karşı ayakta durmalı ve dur demeliyim…

‘Sen’, ‘ben’, ‘o’ yok aramızda, ben’lerini koruyan büyük bir BİZ var.

Biz büyük bir vatanın evlatlarıyız…

Biz; bu vatanın, toprağının kara bağrında, sıradağlar gibi duranların, bir tarih boyunca, onun uğrunda, kendini tarihe verenlerin torunlarıyız.

Orhan Şaik GÖKYAY’ın mısralarındaki gibi…

Bu vatan, toprağın kara bağrında,
Sıradağlar gibi duranlarındır;
Bir tarih boyunca, onun uğrunda,
Kendini tarihe verenlerindir.

Haberin Devamı

Tutuşup: kül olan ocaklarından,
Şahlanıp: köpüren ırmaklarından,
Hudutlarda gaza bayraklarından,
Alnına ışıklar vuranlarındır.

Ardına bakmadan yollara düşen,
Şimşek gibi çakan, sel gibi coşan,
Huduttan hududa yol bulup koşan,
Cepheden cepheyi soranlarındır.

İleri atılıp sellercesine,
Göğsünden vurulup tam ercesine,
Bir gül bahçesine girercesine,
Şu kara toprağa girenlerindir...

***

Bu vatan uğruna yaşananları unutmadan…
Ayakta kalmayı başarabilen binalarda yaşayarak, paylaşarak, tek yürek olarak …

Dünyada işgal ettiği mevkiiye layık olduğunu eserleriyle ispat ederek, mesut, muvaffak ve muzaffer olarak…

Nice 29 Ekim’lere…

Yazarın Tüm Yazıları