Dekorasyonda minik mutluluk formülleri

En iyi mahalledeki en kötü evi satın al

Haberin Devamı

Bu aralar kaçınız televizyonda seyredecek bir şey bulamayıp yabancı televizyon kanallarını izliyor bilmiyorum ama ben özellikle ev değişimi yapan programlara ve Fixer Up gibi emlak avcılarına bayılıyorum.

Çoğumuz her sene oturduğumuz evlerde minik değişiklikler yapıyor, mutluluğun evlerimizin huzurunda saklı olduğunu da biliyoruz. Fakat işçilik maliyetleri yüksek, dekorasyon malzemeleri satan mağazalar sınırlı ve tabii ki rekabetsiz bir ortamda olduklarından pahalı oldukları için, içimize sinen değişiklikleri doyasıya yapamıyoruz.

Tüketicinin elinin rahatlaması sadece dekorasyon mağazacılığında rekabetin yükselmesi ile artabilir ama hala pek çok uygun fiyatlı marka Türkiye’ye gelmedi.

Bu aralar Instagram’da mobilya boyamayı teşvik eden ve el altından boyalarını satan markalara denk geliyorum. Mimarlarda ufak ufak ev değişimi işlerine soyunuyor ama Amerika ya da Avrupa’daki örneklerinin yanına bile yanaşamıyor.

Haberin Devamı

KİME, NASIL GÜVENECEĞİZ?

Mobilyaların fiyatları ise hala çok yüksek. Halbuki ünlü marka diye baktığımız pek çoğunun, ürünlerini minik atölyelere yaptırıp fahiş fiyatlara sattığını çok iyi biliyoruz. Oğlana oda satın alacağım zaman tecrübe ettiğim bir örneği aktarayım. Çok ünlü bir markada nefis bir oda takımı beğendim fakat bir yıl yüksek taksitler ödesem ancak satın alabiliyordum. Ufak bir araştırmayla markanın İnegöl’de çalıştığı atölyeyi buldum. Tesadüf atölyenin sahibi eskiden İstanbul’da yaşamış çok tatlı bir amcaydı. Durumu anlatıp aynı ürünü ne kadara alabileceğimi söylediğinde oturduğum sandalyeden düşüyordum. Neredeyse dörtte bir fiyat vermişti ki, gerçek olduğunu ürünler bir ay içinde eve teslim edildiğinde anladım. Hatta o markada satılan üründen biraz daha fazla özendiklerini ve minik detaylarla zenginleştirdiklerini gördüm. Bizim belki de en önemli problemimiz bu. Üreticilerle buluşma şansımız çok sınırlı. Halbuki ABD’deki gibi üreticilere çabuk ulaşma, çabuk fiyat alma şansımız olsa dekoratif mutlulukları doyasıya biz de yaşayabileceğiz.

Bu arada hala koltuk satın alırken kaçıncı kalite sünger kullandıklarını, iç iskeletin hangi malzemeden yaptıklarını açıklamamalarını anlaşılmaz buluyorum. Aynı tost makinesi alır gibi tüm teknik özelliklerin ve kullanılan malzemelerin detaylı olarak yazılması gerekmez mi? Bu konu Sanayi Bakanlığı’nı mı ilgilendiriyor, markalar birliğini mi? Bir koltuk süngerinin 10 farklı kaliteden oluşabileceğini bilirken, ürününün detaylarını anlatmaktan korkan markaya nasıl güveneceğiz!

Haberin Devamı

Fixer Upper’daki karı-koca sürekli “En iyi mahalledeki en kötü evi satın al” diyor ama biz de bırakın ev satın almayı, evi yenilemek bile çok ciddi problem olmayı sürdürüyor. İnternet sitelerinden ev alışverişi yapmak hayal kırıklığı, kendin yap videoları çok yetersiz, işçilik akıl almaz fiyatlara tekabül ediyor. Siz iyisi mi üreticiyi kendiniz bulmaya çalışın o zaman yaşatılan mutluluklar tarifsiz…

Yazarın Tüm Yazıları