Umutsuz İş Kadını
Umutsuz İş Kadını
Umutsuz İş Kadını

Süper güçleri olan bir “Super Mother” olmak istiyorum

Geçtiğimiz yıl ikiz kız annesi olmuş, henüz minikleri bir yaşına bile basmadan kafaya huni takıp gezme kıvamına gelmiş bir hatun kişi olarak yüksek müsadenizle sizlerle, taze ve acemi bir annenin 2013’ten beklentilerini paylaşmak istiyorum.

Haberin Devamı

Geçtiğimiz yıl ikiz kız annesi olmuş, henüz minikleri bir yaşına bile basmadan kafaya huni takıp gezme kıvamına gelmiş bir hatun kişi olarak yüksek müsadenizle sizlerle, taze ve acemi bir annenin 2013’ten beklentilerini paylaşmak istiyorum.

Her şeyden önce bebeler tamamen benim hayatıma uyumlu olsun istiyorum. Bunların benim uykum gelince uyuyan, benim istediğim her şeyi yiyen, bana rahatlıkla derdini anlatabilen modellerinden çıkarılması en büyük dileğim. Bunu yapmayı becerirlerse eğer, bu 2013 sürüm bebeklerle bendeki az kullanılmış 11 aylıkları değiştirmek istiyorum.

Bebelere bakıcı bulmak kolay olsun, her yer bakıcı kaynasın istiyorum. Bir elim bir bakıcıda, diğer elim öbür bakıcıda olsun istiyorum. (O da ne demek diye soranlar için: Bir elim yağda, bir elim balda hesabı diye açıklama yapmayı bir borç bilirim)

Haberin Devamı

Bakıcılar beni değil ben bakıcıları bırakabileyim, işi bırakıp gidecekler diye ağızlarının içine bakmayayım, işveren olduğum halde işçiymişim gibi davranmayayım istiyorum. (Bu isteğin aynısı ev işlerine yardımcı olan kadınlar için de geçerli)

Tanıdığım tanımadığım, yolda gördüğünde ikizlerimle ilgilenip benimle iki kelam etme derdindeki, beni tenkit etme/akıl verme gafletinde bulunan tüm annelerin ağzı torba olsun ve ben o ağızları, pardon torbaları büzebileyim istiyorum.

Her anne her konuda bana ahkâm kesmesin istiyorum. “Neden ağlıyor bu?” sorusu tedavülden kaldırılsın istiyorum. Eğer bu mümkün değilse de bebelerimin neden ağladığını daha ağzından Ingaa bile çıkmadan anlayabilmek istiyorum.

Anneleri “Sütün geliyor mu?” “Besleyebiliyor musun?” “Mama verdiniz mi?” gibi sorularla iyiden iyiye zıvanadan çıkarmasınlar istiyorum.
Pusetle gezdirdiğim bebelerimi görenlerin benimle konuşmaya mümkünse “İkizler mi?” diye başlamamasını ya da bir gün cesaretlenip bu soruyu soranlara cevaben: “Hayır, üçüz. Birini evde bıraktık” diye yanıtlamayı ümit ediyorum.

Bölünmeyen uyku istiyorum.

Boş vakit istiyorum.

Kocamla başbaşa, gözgöze, dip dibe yemek yemek, sarılıp film izlemek istiyorum. (Sonuna kadar ve yorgunluktan uyuyakalmadan, ıngaaalarla bölünmeden…vb)

Haberin Devamı

Kızlar altlarına doldurduklarında zil çalıp beni uyaracak bebek bezleri icat edilsin, her seferinde popo koklama tekniğiyle kaka yapıp yapmadıklarını anlamaya uğraşmayayım istiyorum.

Kendime zaman ayırabilmek ve bunu yaparken kendimi suçlu hissetmemek istiyorum.

Dakikalar, hatta bazen saatlerce hiçbir şey yapmadan boş boş oturmak istiyorum.

Dökülen saçlarım geri gelsin, mümkünse bundan sonra hiç dökülmesin istiyorum.

Hava almak denilince aklıma markete gitmekten daha fazlası gelsin istiyorum.

Makyaj yapmak istiyorum.

Takılarımı tekrar takabilmek, manikür pedikür yaptırabilmek istiyorum.

İşime burnunu sokan herkese “Seni ilgilendirmez, çocuk benim değil mi? Kendin doğur, fikrini kendi çocuğunda uygula,” demek istiyorum.
Çocuklarımı çocuklarıyla oynatmak istediğim annelerin tümü Avrupa yakasında otursun, İstanbul’un iki yakası biraraya gelsin istiyorum.

Haberin Devamı

Bebelerim hastalanmasın, hep sağlıklı olsunlar istiyorum.

AVM'lerde gereksiz yere asansör kullananlara ceza kesilsin, pusetli, yaşlı, engellileri görmezden gelerek asansöre binmeye çalışan “eli ayağı tutan”lar AVM asansörlerini kullanmaktan tamamen men edilsin istiyorum.

Yollar pusetle gezilebilecek kalitede olsun, (ikiz pusetlerinin geçebileceği kadar genişlikten bahsetmiyorum bile) ağaçlar kaldırımlara değil ormanlara, bahçelere, parklara, ait oldukları yerlere dikilsin, araçlar kaldırımlara değil otoparklara, yollardaki ceplere park etsin istiyorum.

Kısaca: Süper güçleri olan bir “Super Mother” olmak istiyorum.

İstiyorum da istiyorum…

Hoş geldin 2013...