Doğumda ağrı olmalı mı?

Doğuma hazırlık eğitimine başlarken tanışma ve ısınma evresinden sonra bu soruyu soruyoruz. "Doğum ağrılı olmalı mıdır?" Genelde cevaplar olmayacağı yönünde oluyor. Çevrelerinden duydukları nahoş doğum hikayelerini anlatıyorlar. Çoğunlukla ağrısız ve keyifli bir doğum duymadıklarından bahsediyorlar. Üstelik medya kanalları, sosyal medya, ve etrafta aslında gebeye güven vermesi gereken herkes aksine gebeyi daha fazla korkutuyor. Kadınlar kendilerini bildikleri andan itibaren doğuma karşı negatif hipnozun etkisi altında kalıyorlar. Üstelik doktor değillerse genel olarak doğumun temelde ne olduğunu bilmiyorlar.

Doğum temelde bir kas eylemidir. Rahim 3 grup kastan oluşur; uzun çizgili kaslar, içeride kasıldığında kanamayı durduran karışık kaslar ve rahim ağzına doğru yoğunlaşan yuvarlak kaslar. Hamilelik sürecinde rahim ağzındaki kaslar bebeği içeride tutmak için kapalıdır. Bebek doğumu başlatan "hazırım" sinyalini verdiğinde beyin oksitosin hormonu salgılar. Oksitosin hormonu çizgili kasları uyarır ve kaslar görevlerini yapmaya başlayarak bebeği doğum kanalından aşağı doğru nazikçe itmeye başlar. Bu sırada uzun kaslarında yardımıyla rahim ağzındaki kaslar kendini bırakır ve yavaş yavaş açılmaya başlar. Yani hamilelikte uzun kaslar pasif yuvarlak kaslar aktif iken doğum sırasında bu iki kas grubu tam ters şekilde ancak yine uyum içinde görevlerini yaparlar. Önemli olan zaten bu kasların birbirine karşı değil birlikte uyum içerisinde çalışmasıdır.

Bedenimizde bu şekilde uyum halinde çalışan pek çok kas grubu vardır. Kalbimiz, midemiz, kolumuz, akciğerlerimiz örneğin. Bu kaslar normal işlevlerini yaptıklarında bir ağrı duymayız. Neden peki? Çünkü bu iş için yaratılmışlardır, her zaman yaptıkları işlevlerdir, zorlanmamışlardır. Bir ağrı duyuyorsak orada bir sorun var demektir. Kolumuzu kaldırırken canımız yanıyorsa kolumuzda bir zorlanma, bir sıkıntı olduğu sonucuna varabiliriz. Bu noktada şunu sormak yerinde olacaktır: Bu iş için yaratılan ve görevi belli olan rahim kasları görevlerini yaparken ağrımalı mıdır?

Bu noktada bir şeyi netleştirmek belki yerinde olacaktır. Ağrısız doğum demek annenin hiç bir şey hissetmediği bir doğum demek değildir. Anne elbette bizim doğum dalgaları dediğimiz kasılmaları hissedecektir. Doğumda anne ve bebek aktif olarak çalışmaktadır.

Zorlanmaların ve yorulmaların olması olasıdır. Burada annenin bu hisleri ağrı olarak değil baş edebileceği kasılmalar olarak deneyimleyip üstesinden gelmesi için destek vermek çok önemlidir. Başdaki soruya dönersek normal işlevini yaparken rahim ağrımalı mı? Burada ağrıyı yaratan temel unsur korku ve gerginlik nedeni ile kaslar arasındaki uyumun bozulması ve kasların birbirine karşı çalışmasıdır.

Basitçe anne korkar ve gerilirse rahim ağzındaki yuvarlak kaslar açılmak üzere kendini bırakamayacak ve çizgili kaslar itmeye devam ettiği için bebeğin kafasının kasların itmesi ile yarattığı basınç yoğun bir şekilde hissedilecektir. Bunu aynen yumruk yapıp kapattığınız elinize birinin küçük bir topu geçirmek için zorlaması gibi düşünebilirsiniz.

Doğum eylemi doğal ve sağlıklı bir eylemdir. Anne adayı kendini doğum hazırlar ve doğum boyunca gevşemiş ve rahat kalabilir, her doğum dalgasını bebeğine kavuşmaya bir adım daha yaklaşmak olarak görürse, ağrısız ve coşkulu bir dünyaya merhaba töreni yaşayabilir.