Bütün kargaşanın ortasında bebeğimi beklerken...

Ülkemizde ve dünyada gerginliğin ve sıkıntıların en üst düzeyde olduğu günler yaşanıyor. Haberleri sadece beş dakikacık dinlemek bile insanın daralmasına yeterli oluyor. Sosyal medya, internet üzerinden her an yeni iç karartıcı gelişmeleri aktarıyor. Sıcak olayların yaşandığı bölgelerdeki insanların durumu daha da zor. Her an bir tehlike ile karşılaşma ihtimalleri var. Bu negatif tablo anne adaylarını çok daha olumsuz etkiliyor. Hormonlarının ve vücutlarındaki değişimin etkisiyle daha hassas olan anne adayları hem kendilerinin hem de bebeklerinin geleceğine dair kaygılanabiliyorlar. Bu kaygı bebeklerini de etkiliyebiliyor.

Anne adaylarının kendilerini bu olumsuz gündemden mümkün olduğunca koruması, kendisi ve bebeği için adeta bir koza örmesi gerekiyor. Bunu sağlamak için neler yapılabilir? Her şeyden önce mümkün olduğunca az haber dinlenebilir. Televizyon karşısında vakit geçirmek yerine bu vakti sevdiği kitapları okuyarak, müzik dinleyerek değerlendirebilir. Sosyal medyayı seçici takip edebilir. Kendisinde sıkıntı, üzüntü yaratacak yazıları, haberleri okumamayı seçebilir. Bu şekilde olumsuz uyaranlara daha az maruz kalır. Bebeği ile daha fazla iletişim kurabilir; onunla bol bol konuşur, şarkılar söyler, masal anlatır, hikaye kitabı okur. Bebek anne karnında annesini duyabillir. Annesinin ne dediğini anlamasa da sesindeki yumuşak, güven verici ve sevgi dolu tınıyı tanır.

Anne adayları havalar, bedenleri ve şartlar izin verdiği ölçüde dışarıda açık havada yürüyüş yapabillir. Bununla hem daha fazla oksijen alacak hem de çevresine odaklanarak iç sesinin kuruntu yapmasına engel olabilecektir. Çevresine olumsuz gündemle, yaşanan ölümlelerle ilgili yanında fazla konuşmamaları ve pozitif konulardan sohbet etmelerini rica edebilir. Gevşemek için yürüyüş ve yanısıra yoga, meditasyon ve masaj oldukça faydalı olucaktır. Eşlerin anneyi rahatlatması ve beraber keyifli vakit geçirmeleri anneyi mutlu edecektir. Ne kadar sakin ve huzurlu kalmayı başarabilirse bir anne adayı, hamileliği de, doğumu da o kadar rahat geçecektir. Eğer uzun süre gerginlik ve panik yaşıyorsa ve bununla hiçbir şekilde baş edemiyorsa mutlaka profesyonel bir destek almalıdır.

Anne adayının bebeğini beklerken en temel ihtiyacı kendini güvende hissedeceği, sakin, huzurlu bir yuvadır. Bu yuvayı bozabilecek dış etkenlerin farkında olup mümkün olduğunca korumak çok büyük önem taşımaktadır. Bebekler daha doğmadan annelerinin hisleri ile doğrudan bağlantılı kurabilirler. Annenin huzursuzluğu, gerginliği bir şekilde bebeğe geçer. Anne ne kadar rahat, iyi, mutlu ve huzurlu ise bebek de o derece rahat, mutlu, huzurlu olacaktır. Dünyaya gelmeden önce de, sonra da rahat ve güvenli anne, daha az sorunlu, daha rahat, kendinden ve dünyadan daha emin bebek demektir.