Şenay Tanrıvermiş
Şenay Tanrıvermiş
Şenay Tanrıvermiş

Meral Okay da uzak diyarlara gitti

İkinci Bahar’daki kasap rolüyle kalbimizin köşesinde sımsıcak ve sahici bir yer edindi. Öyle esaslı bir küçük esnaf oldu ve oğluna öyle değişik ve özgün bir vurguyla ‘dana’ diye bağırdı ki tanımayanlara 'Kim bu kasap?' dedirtti.

Haberin Devamı

İkinci Bahar’daki kasap rolüyle kalbimizin köşesinde sımsıcak ve sahici bir yer edindi. Öyle esaslı bir küçük esnaf oldu ve oğluna öyle değişik ve özgün bir vurguyla ‘dana’ diye bağırdı ki tanımayanlara "Kim bu kasap?" dedirtti.

Asmalı Konak zamanında haftanın bir akşamı Türkiye’nin aşk akşamıydı. Tüm Türkiye’yi haftanın bir akşamı eve kilitledi ve seven bir kadınla adamın tutkulu aşkıyla kasıp kavurdu. Aşkla yanmayalı çok olmuştu. İyi geldi iyi, hem de çok iyi!

Öyle ki, iletişim fakültelerinde ‘Asmalı Konak’ üzerine yüzlerce tez yazıldı. Çünkü Asmalı Konak evli genç bir çiftin fırtınalı aşkıyla alışıldık dizi kalıplarını kırdı. Modern kadının, evlilik kurumu içinde vermek zorunda kaldığı savaşı aşka bandırarak yazdı. İyilerin sadece iyi olamayacağını; her insanın içinde karanlık kuyular, korkunç hırslar, her duruma uyacak büyük boşlukları olduğunu gösterdi.  Ne de olsa ‘masum değiliz hiçbirimiz’ dememiş miydi?

Haberin Devamı

Bir tek sevgi çare oluyordu her acıya, açlığa, ayıba, arsızlığa, hırsızlığa. Sevginin sihirli iyileştiriciliğini ve aşka gösterilmesi gereken hoşgörüyü bir öğreti gibi değil, eğlenceli ve popüler kültürün zenginliklerinden beslenerek/besleyerek gösterdi.

Sonra Beynelmilel ile küçük rollerin nasıl büyütüleceğini anlayana öğretti. Aydeniz karakterini başkası canlandırsa film değişirmiş gibi hissettirdi. Galiba Sırrı Süreyya Önder’i de, Sezen Aksu’yu sevdiği gibi yanında durarak ve yanında durduğunu göstermeyerek destekledi. Ama ne doğru insanları sevmiş ve ne çok insana kendini sevdirmiş değil mi?

Belli ki vitrinde olma merakı yoktu ama üretme heyecanı bitmiyordu, üretenleri seviyordu. İnsanları seviyordu, kaybettiği eşini ibadet eder gibi sevmeye devam etti. Yaşadığı sürece eşi Yaman’ın yaman hatırasını hepimizin içine böylece işledi. Daha ayrılmadan biten aşkların aksine, bir ömür boyu süren ve içi ateşle yanan aşkların masal olmadığını hatırlattı. Öyle içli ve damar şarkı sözleri yazdı ki bu yanma halinin acısı, yarası bize de sirayet etti. Adı onda saklı kaldı ve mutluluk da en çok yine onun hakkıydı.

Haberin Devamı

Amacım tek tek yaptığı işleri saymak değil! Ama yaptığı her işin yüreğimizin tellerine değdiğini bir izleyici borçluluğuyla ifade etmek istedim.

Sıradan bir izleyici olarak hafızamdaki izi insanlığı, aşkı, sevgiyi, dostluluğu ve üretmeyi hatırlatıyor. Tüm izleyicilerin başı sağ olsun ve Allah yakınlarına sabırlar versin. Fonda da ‘mutluluk en çok onun hakkı’ dizesi dönsün dursun!

Adı Bende Saklı şarkısını dinlemek için tıklayın!