Şenay Tanrıvermiş
Şenay Tanrıvermiş
Şenay Tanrıvermiş

Kediciler mi Starcıklar mı?

Seda Bacımız sezonu ‘Kediciklerle’ açtı. Kediciklerin kedi canları olmakla beraber konuşuyor olmaları çok büyük artı elbette.

Haberin Devamı

Seda Bacımız sezonu ‘Kediciklerle’ açtı. Kediciklerin kedi canları olmakla beraber konuşuyor olmaları çok büyük artı elbette. Dahası biraz araştırınca her birinin ortalamanın çok daha üstünde eğitimli ve buna rağmen kedicik olmaları çok daha büyük yetenek, yürek ve güzellik gerektiriyor. Kendilerine adeta dekor muamelesi yapılmasından alınmayacak, gocunmayacak kadar ekran yalanının farkındalar ve sanki ekranın bu sahte yüzünü açığa çıkartan, hatta kusan bir ciddiyet ve dolayısıyla samimiyet söz konusu.

Stüdyoların parlak atmosferinde yaratılan ışıltılı dünyayı gerçek gösteren yapımların foyasını, boyasını açığa çıkartan bir duruşları var. Ne de olsa bile isteye, gayet ciddiyetle açıktan saçmalayarak tüm benzerleri ve en çok da kendileriyle dalga geçiyorlar. İsteyen herkese kendileriyle alay edecek fırsatı da sunarak hatta davetiye çıkartarak asıl alayı yapıyorlar. İnsanlara izlediğiniz ve inandığınız tüm stüdyo programları illüzyondur demenin en eğlenceli, absürt ve kestirme yolunu icra ediyorlar. Ekran yüzü olmanın biraz yüzsüzlükten geçtiğini ilan ediyorlar sessiz, sözsüz, iddiasız ve çok güçlü bir duruşla! Ekran büyüsüyle deliren, egosu kanallara sığmayan ve ‘ben dedim oldu’ mertebesinde kendisine kilitlenmiş, seyirciyi ve kendini var olduğuna inandığı ışığında uyuşturan starcıklar olmak yerine kedicilikte ısrarlılar.

Haberin Devamı

Yani aslında bu işi gereği gibi hakkıyla yaparken kendilerini hiçleştiriyor ve hiçleşerek bir resim, illüzyon sunuyorlar. Elbette alacakları tepkileri, eleştirileri ve kendince herkesi akıllı, bilgili kısacası üstün hissettireceklerini biliyorlar. Ama bunu yaparken seyirciye sürekli yağ çeken, iltifat yağdıran ve sevgi dilenen starcıklar gibi davranmıyorlar. Direkt durumun acayipliğine vurgu yapan bir acayiplikte çıkmayı tercih ediyorlar ve ‘kedicik’ oluveriyorlar. Birbirlerinin ağzından laf kapmaya çalışan televizyonculara özenmiyorlar çünkü zaten ne kadar çok söz varsa o kadar hiçbir şey söylenmediğinin çok net farkındalar. Bu farkındalığı alengirli, uzun, derin cümlelerle ifade ederek ne kadar çok şey bildiklerini ispatlamak derdinde hiç değiller. ‘Evet efendim, sepet efendim, hıhı tabii canım, aynen öyle, maşallah, eh inşallah’ gibi kulak tırmalayacak olumlu cümleciklerle geçiştirdikleri durum ve içeriği aslında büyütüyorlar.

Haberin Devamı

Şimdi starcıklara bakın sonra da kediciklere ve hangileri daha çirkinken güzel olmaya çalışıyor ve hangileri güzellikleriyle alay ediyorlar düşünün! Kediciklerin ve starcıkların eğitim düzeylerine de bakın ve klişe uzun cümlelerle kim hava atıyor kim tevazu gösteriyor bir daha düşünün…

Hay seyircinin de kedi canına yahu!