Bir erkek bir kadın varsa en az üç çocuk olmalı!

"Bir Erkek Bir Kadın" diye başladı ve iki sevgiliydiler. Vay be aynı evde nikahsız yaşanıldığını konu eden bir dizimiz vardı. Resmen yatak odası diyalogları ve ilişkilerde en fazla cinselliğin dahil olduğu sorunları esprili bir perspektifle işliyordu dizi. Sonra uyarı aldıklarını filan okuduk ve tabii yalanladılar ama kendilerine çeki düzen verdiler. Daha az yatak odası ve daha çok mutfak ve diğer yaşam alanlarına kaydılar. Tabii bu da yetmedi çünkü evli değillerdi… Sonunda evlendiler ama çocuksuz aile vatana ihanet olmuştu artık. En az üç beş çocuk armağan etmek gerekiyordu ülkeye. Sistem, bolca ve elini esirgemeden vursun, dövsün, kıysın ve öldürsün diye. Asker olsun diye. Damızlık zavallı çiftlik hayvanları gibi devamlı doğursun diye… Her neyse Zeynep ve Ozan’da gerekeni yaptı ve ikiz yaptılar. Vatana millete bu kadar hayırlısı olamazdı, tek nefeste iki bebek birden geldi.

Sözüm bu dizinin yapımcı ve oyuncularına değil asla! Ancak hepimizin nasıl ve ne gibi süreçlerden geçtiğine güzel bir örnek teşkil ediyor. Yok olmamak için mecburen sisteme uyumlanma baskısının basit ve görünür resimlerinden biri sadece. Artık hepimizin şüphesi yok ki eğer Zeynep ve Ozan nikahsız aynı çatı altında yaşamaya devam etselerdi dizi çoktan bitecekti.

Dizi ülkemizde 2008’de başlamıştı ve o günden beri ne denli değiştiğimiz/ilerlediğimiz/gerilediğimiz/dönüştüğümüz büyük bir tartışma olabilir ve aslında olmalıdır ama olmuyor. Çünkü adını koyamadığım ya da koymak istemediğim süreç hızla devam ediyor. Altını çizmekte fayda var ki Kanada orjinli dizide çift evli değildir ve zaten ana çatışması da buradan beslenir. Kadın romantizm ve evlilik hayallerinde, erkek seks ve eğlence peşindedir. Evlenmezler, ayrılmazlar ve böylece enerjik, eğlenceli ve günümüz dünyasının çok yaygın bir yaşam biçimini görünür kılarlar. Ama burası Türkiye, yok öyle! Evlendiler tabii ki! 2008’de başladığı gibi 13 yaş üstü seks içeren içeriği de değiştirdiler. Efendi oldular özetle ama yetmedi ve sonuçta 2 çocuk yaptılar. Ben buradan sevgili yapımcıya diyorum ki madem bu kadar uslusunuz, göze batmak istemiyorsunuz ve uyumlanma yeteneğiniz çok gelişmiş yapıverin üçüncüyü de lütfen! Ne de olsa bu ülke sizden bunu bekliyor!

Aslında tüm dizilerdeki çocuk merakı aldı başını gidiyor. Özellikle de ve de illa erkek çocuk olmazsa olmaz mesajı kulak tırmalıyor. Mesela yeni başlayan Bedel’de evli barklı bir çifte bebekleri yok diye çocuk doğuracak yeni kadın bakılıyor, seçiliyor. Tastamam marketten yoğurt seçer gibi! Kaderimin Yazıldığı Gün’de ağanın spermlerini koyacak sağlıklı, güzel ve sessiz kadın rahmi aranıyor, buluyor. At bakar gibi! Örnekler çoğaltılabilir! Çocuğu olmuyor diye yırtınanlar, oğlu yok diye gözünde yaş dinmeyenler ve sonucu ne olursa olsun başka çözüm istemeyenler…

Diyorum ki Allah rızası için, (Artık böyle dini referanslar ve girişlerle ancak saygınlık kazanıldığından Allah rızası diye başladım, dilenmiyorum yani!) bir tane de evliliği düşünmeyen bir kadın yazın! Ya da evli ama çocuk düşünmeyen bir çift gösterin, ya da sadece hayvanlarıyla yaşamayı tercih eden ve üremeden de gayet mutlu mesut yaşayan çiftler anlatın. Çünkü var böyleleri! Tabii ki kim olduklarını ve nerede olduklarını ispiyonlamam! Sonra gider nikahı kıyar, ne yapar eder istesin istemesin çoluk çocuğa boğarsınız. Daire satın alsın diye sıraya sokarsınız ve birken beş seçmeyi bilmeyen seçmeniniz olur.