Sema Tezer
Sema Tezer
Sema Tezer

Sadece Bir İnsan

Her şey aslında çok basit… Her şey bir bilincin karar vermesinin ardından iki hücrenin bir olup bir tohum olması, bir toprak bulup yeşermesi ile başladı.

Haberin Devamı

Her şey aslında çok basit…

Her şey bir bilincin karar vermesinin ardından iki hücrenin bir olup bir tohum olması, bir toprak bulup yeşermesi ile başladı.

Sadece bir bilinç,

Sadece bir tohum,

Sadece minicik, gözle bile görülemeyen bir hücre…

Bilinç bir karar verdi ve dünyada “can”lanmak istedi. İki hücre bu karara ortak oldu, tohum oldu. Tohum bir toprakta hayat buldu…

Ardından tohum artık tohum olmaktan çıkıp, gözlü, kollu, ayaklı, kulaklı bir beden oldu. “Can”lanan, bedenlenen tohum bir derin nefesle yatağından, toprağından ayrıldı. Dünyaya gözlerini açtı.

Her şey aslında çok basit…

Bebek doğdu! Gözler doldu, sevinç oldu. Kadın anne oldu ve bir adama babası “Artık sen bir babasın” dedi. Bebeğe ise “Sen bizim çocuğumuzun, bize aitsin” dediler. Senaryo buydu. Bu bir oyundu. Ancak yaşananlar sahnede değil, bir hastane odasında yaşandığı için gerçek yerine konuldu.

Haberin Devamı

Tohum şaşkın, tohum nefes derdinde...

Tohum, sanki on bin metreden yere çakılmışcasına şok içerisinde. Bedenine ve bedeninin her zerresine değenlerin tensel hissine alışma arefesinde.

Olanları, neden burada olduğunu, tüm bunların anlamını bir tek bilinç biliyor. Minik bir bedenin minik gözlerinden, dünyadaki olağanüstü yaratıcılığı seyrediyor. Sınırsız, yargısız, tanımsız, koşulsuz, korkusuz… Sadece izliyor.

Her şey aslında çok basit…

Bilinç öyle sadelikle izlerken, oyunu “gerçek”leştiren “yetişkinler” bebeğe bir isim seçtiler. “Artık sen ….sın” dediler. “Korktu çocuk, ağlıyor, yazık” dediler. “Beni sevmedi galiba, bak somurtuyor dediler. dediler, dediler, dediler…

Tabi bu oyunda gerçek olan şeyler vardı… Sonsuz bir kaynağı içine sığdırmış o bedeni küçük aciz bir bebek sansalar dahi, hepsinin gözlerinde derin bir sevinç, mutluluk ve sevgi, ayın SAF BİLİNÇ vardı ki oyunun kuralı buydu. Bilinç gözlerin ardına saklanmaya, “yetişkinler” de bu oyunun içinde bilinci kovalamaya mahkumdu! 

Her şey aslında çok basit!

Bir sonsuzluk,

Bir bilinç,

Bir karar,

Bir hücre,

Bir niyet,

Bir gezegen, bir dünya,

Bir senaryo,

Bir beden,

Haberin Devamı

Bir NEFES, her şey aslında sadece tek bir NEFES…

Derin bir nefesle dünyayı içine çeken, içinde ne varsa aynı solukta dünyaya üfleyen,

Alıp veren, ağlayan gülen, bir basit oyunu ciddiye alıp kördüğüm haline getiren, ardından aynı düğümü tüm zenginliği, varlığı, potansiyeli, içinde sevgi dolu özü ile yine kendisi çözen…

Kendi gözlerinden dünyaya açılan “KENDİ” ni kaybettim sanıp, arayan arayan arayan…

Sadece bir İNSAN!

Hürriyet Aile’ye, şu an bu yazıyı okumuş, okuyacak olanlara ilk kez merhaba…