Sema Tezer
Sema Tezer
Sema Tezer

Ey yaşam! Öz güvenimi bildiriyorum sana…

Bir şey yapmaya kalktığımda öncelikle "ben yapabilirim" diyorum kendime...

Haberin Devamı

Yıl 2003… NLP “Neuro Linguistic Programming” ile ilk tanıştığım günler… Eğitmenimiz Dr. Zerrin Başer, tüm 7 günlük süreçte deneyimlediklerimizden ve öğrendiklerimizden sonra, “Kendiniz için bir “öz güven bildirgesi” yayınlıyor olsanız, bu neye benzer?” diye sormuş ve hepimizin kişisel bildirgelerimizi yazıya dökmemizi istemişti. Ben de, şu an hala dayanağım olan, motivasyon ve yaşam enerjimi tetikleyen, her okuduğumda, o zamana göre eğilen bükülen ve benim o anki formumun şekline girerek o ana özgü yeni mesajları ve dersleri bana ulaştıran aşağıdaki bildirgeyi kaleme almıştım. Az evvel tekrar okudum. Belki okuyan sizlerin de kendi yaşam bildirgelerinize ilham ya da fikir olabileceği niyetiyle paylaşmak istedim. İşte benim bildirgem, bundan 11 sene önce kaleme alınmış ama hala geçerli olan…

Haberin Devamı

“Ben yapabilirim!” diyorum öncelikle. Çünkü bir şey yapmaya kalktığımda kulağıma fısıldayan “Sen yapamazsın”, “O yapamaz” uğultuları artık yok kulaklarımda.

“Ben yapabilirim! Gönül ve zihin rahatlığıyla… Çünkü gönlümü dolduran, çoşkumu ve tutkularımı besleyen, varlığımı anlamlandıran, huzur kaynağım; değerlerim var. Aklımın ve zihnimin varlığını hissettiren mantığım, becerilerim ve düşünme yetim var. Ayrıca, yüreğimin ve aklımın varlığını yaşamamı ve yaşatmamı sağlayan son derece ergonomik, ekonomik ve estetik bir bedenim var.’’

“Ben hak ediyorum!”

Çünkü bir su zerresi gibi görünsem de yakından, (teşbihi yeterli olmasa da) bir okyanusun parçasıyım ben de, diğer su zerreleriyle birlikte. Bu nedenle; ben ve diğer su zerreleri, her şeyin ötesinde, okyanusu var etmekten dolayı hak ediyoruz; her neyi olursa olsun...

“Ben korkmuyorum!”

Ben yapabileceksem ve hak ediyorsam öncelikle, korkacak ne kalır ki geriye?

Yanımda her derde deva bir alet çantam, tek talebi hayatta kalmak ve mutlu olmak olan ve sorulacak sorulara cevap vermeyi bekleyen bir bilinçaltım var. Şimdiye kadar onların varlığının bilgisiyle bükülmüş olan sırtım ve başım, onları yaşamanın ve anlamanın hafifliğiyle dimdik artık.

‘’Korkmuyorum hiçbir şeyden!’’

Ve gelecek... Her haliyle çok güzel olacak eminim! Çünkü herkesin kendi otobüsünü kullandığı bu yollarda, ben de kendi otobüsümün şoförüyüm. Yol; kimi zaman yorucu, acılı ve zor; kimi zaman keyifli, sakin ve günlük güneşlik...

Haberin Devamı

Yollar hangi şartlarda olursa olsun, otobüsümün yakıtı hiç bitmiyor. Son ya da ilk model, ne fark eder?

Sizler otobüsümün değerli yolcuları, bu otobüsle ve benimle seyahati tercih ettiğiniz için sonsuz teşekkürler hepinize. Sunu bilin ki; bu otobüsün her konfor detayı, her birinizin varlığı sayesindedir. Benim de sizlerin otobüslerinde bulunma nedenim gibi…

‘’Ben inanıyorum!’’

Seyahatin her anı muhteşem olacak ve ben tekrar tekrar yola çıkmak isteyeceğim. Çünkü yanımdaki koltukta kim var biliyor musunuz?
İnanmazsanız bakın sizler de yanınızdaki koltuklara... Ellerini başının arkasında kenetlemiş, hafifçe kaykılmış koltuğunda, tadını çıkarıyor yolculuğun... Bana da bulaşıyor onun hafifliği, keyfi ve yandan gülümseyişi.

Haberin Devamı

Hiç kuşkum ve kaygım yok gidilecek yerler hakkında. Biliyorum ki; gidilen her yer en iyi yerdir…

‘’Evet, gelecek çok güzel olacak!’’

İnanıyorum buna; hayalperestçe değil, umutluca... Bir söz duymuştum günün birinde:

“Umutsuzluk, hedeflerini hayal gibi gören idealistler tarafından yaratılmıştır” diye.

Benimse hedeflerim; istediğim ölçüde, artık burnumun dibinde.

Ya sizler, nasıl bir bildirge sunmak istersiniz yaşamınıza?

Neleri içermesini, her dönüp baktığınızda size neleri hatırlatmasını istersiniz?

Okuyan ve duyanlara hangi konularda ilham oluyor, hangi değerleri yansıtıyor olsa, sizin için anlamlı olurdu?

Bizlere ve tüm okuyucularımıza da ilham olmak isterseniz, içinizden geçenleri bu sayfanın “yorum” bölümünden paylaşabilirsiniz.

Çok merak ediyorum…