Yazın ders çalışsın mı?

Uzun bir eğitim döneminden sonra yaz tatili başladı. Öğrenciler güzel bir tatil umuduyla yanıp tutuşurken aileler de onların ders çalışmalarını ve eksiklerini tamamlamalarını istiyorlar. Böyle baktığımızda aslında her iki tarafta haklı. Öğrenciler kitap yüzü görmek istemiyorlar. Aileler de onların eksiklerini tamamlayıp gelecek seneye daha iyi başlamalarını bekliyorlar.

Bu durumda aileler ile öğrenciler çatışıyor. Bana danışan ailelere her zaman söylediğim şey şu: “Onlar tatilde güzel dinlensinler ama derslerden de kopmasınlar.” Koparlarsa sonra tekrar başlamaları zor olur. Ama tatilde de sürekli ders yapsın derseniz derslerden nefret ederler ve kış geldiğinde derslere yine gönülsüzce dönerler, o yüzden benim önerim mümkün olduğunca bunun ortasını bulmak. 

Günde bir saat ders çalışmak öğrencileri çok yormaz ve derslerine de faydalı olur. Ama hiç ders çalışmadıkları zaman tekrar ders çalışmaya başlamaları gerçekten zor oluyor. Dersler dışında yazın yaz okulları ile birlikte spor yapmaya başlamaları, yeni hobiler kazanmaları, farklı konularda eğitim almaları onların tatili daha dolu dolu geçirmesine faydalı olacaktır. Ama bunu yaparken çok abartmamakta fayda var diye düşünüyorum. Yaz kursları ile birlikte alınan derslerin sonuçta çok yoğun olmaması gerekir. Onları yaz tatilinde dinlenip enerji toplamak yerine yine derslere boğulmuş öğrenciler haline getirmekten de kaçınmalıyız.

Sonuç olarak yaz tatili boyunca öğrencilerimizi bunaltmadan günde bir saat ders çalıştırmak, yarım saat de kitap okutmak faydalı olacaktır düşüncesindeyim.