Vajinal tohumlama bir tercih mi, gereklilik mi?

İşe yarayacağı konu açısından sadece bir trend- doğum fantezisi

Haberin Devamı

Benim de ilk kez 2015 yılında Çölyak hastası bir gebemin olası sezaryen anında benden uygulamamı istediği tercihiydi vajinal tohumlama (seeding). Peki, bu klinik olarak gerçekten işe yarar mıydı? Ben de o dönem 32 haftalık gebeydim acaba kendim için de düşünsem mi dedim, başladım araştırmaya tabiİ. Kesinlikle uygulanmalı diyen bir araştırmada yoktu etrafta. Benim için ise bu durum tam bir etik ikilemdi. Yapsam yararlılığı konusunda emin değilim, yapmasam gebemin tercihlerini yok sayıyorum. Son karar olarak normal doğurabilmesi için serbest çalışan ebe olarak elimden geleni yapayım ben dedim, neyse ki 4150 gr bir bebek doğurarak beni bu ikilemden kurtardı.

PEKİ NEYDİ BU VAJİNAL TOHUMLAMA?

Normal doğum sırasında bebek doğum yolundan ve vajenden geçerken annesinin bu dokularındaki yararlı bakterileriyle karşılaşır. Bu yararlı bakteriler bebeğin bağışıklık sistemini uyarması açsından önemlidir. Sezaryen yoluyla doğan bebeklerde ise bu iyi bakteri karşılaşması olmaz. 

Haberin Devamı

Kanıtları güçlü bilimsel çalışmalar; dünyada birçok yerde ve ülkemizde artan sezaryen doğum sonrası, bebeklerde obezite- astım ve otoimmun hastalıkların oranlarında artış olduğunu göstermektedir. Bu hastalıkların ise; yararlı bakterilerle bebeğin karşılaşamamasından kaynaklandığı düşünülmektedir.

Bebeklerin erken mikrobiyota gelişimi, doğum şeklinden çok etkilenir. Sezaryenle doğan bebeklerde mikrobiyota annenin derisine benzer, normal yolla doğmuş bebeklerde ise annenin vajinadaki yararlı bakterileri bulunmuştur.
İşte bu noktada, steril bir gazlı bezin sezaryen esnasında vajene yerleştirilmesi ve bebek doğduktan sonra anne sıvısına bulaşmış gazlı bezin bebeğin ağzına, yüzüne ve gözlerine sürülmesine Vajinal Tohumlama (Seeding) denir.

İşe yarayacağı konu açısından sadece bir trend- doğum fantazisi, bir bu eksikti gibi bakmamak lazım konuya. Zira bilgi ve uygulamalar, dünyanın her yanından gelen buluşlar ve bilimsel çalışmalar ile değişiyor, dün tam dediğimiz bugün eksik olabiliyor.

2016 yılından bu yana dünyanın çeşitli yerlerinde yapılan araştırmalarda da Vajinal Tohumlama hakkında birbirinden farklı görüşler ortaya çıkmıştır.

Haberin Devamı

Teoride vajinal tohumlama, sezaryen tarafından doğmuş bebeklerin mikrobiyotalarını daha “doğal” bir duruma geri getirebilir ve hastalık riskini azaltabileceğinden yola çıkarak 2016 yılında İngiltere’de 4 bebek üzerinde yapılan çalışmada vajinal seeding yapılan bebeklerde normal doğumdakine yakın yararlı bakterilerin olduğu tespit edilmiş. Ancak araştırmanın genellenmesi için uygulanan bebek sayısı yeterli olmadığı, daha çok örneklemi olan çalışmalara ihtiyaç olduğu gözlemlenmiştir.

Diğer taraftan; British Journal Of Obstetrics and Gynaecology dergisinde çıkan yayına göre yapılan bu işlemin olası riskleri düşünülen yararlarından daha fazla olduğu vurgulanmıştır.

Haberin Devamı

PEKİ NEDİR BU ZARARLAR?

Planlı sezaryenler, genellikle anne ya da bebek açısından normal doğumun yüksek riskli olduğu zamanlarda yapılır. Bunlar bilinen risklerdir. Enfeksiyon ve bilinen sistematik hastalıklar gibi. Ülkemiz kadınlarında da sıklıkla görülen enfeksiyonlardır aynı zamanda. Klamidya, Gonore, Herpers gibi. Bu hastalıklarda özellikle normal doğum tercih edilmez ki, doğum yolundan bulaş olmaması için. İşte burada doğan risk, anne de olası bu hastalıklar önceden bilinmez ve yapılır ise, bebekte kana karışan enfeksiyon dediğimiz sepsis tablosuna bebeğin kaybına kadar gidebilir. Bu riskler zamanından önce doğan bebeklerde ise daha fazla olabilir.

Kısacası bugüne kadar, yapılan bu araştırmalar, Vajinal Tohumlama uygulamasının uzun dönem sonuçlarını vermemektedir.

Haberin Devamı

“Klinik olarak gerçekten işe yarar mıydı?” sorusunun cevabını ise, birkaç yıl sonra göreceğiz. En iyi cevabı yaptıran ailelerin bebeklerinin takipleri, sağlıklılık halleri verecek.

Bu süre zarfında, sezaryen ile doğan bebeklerin mikrobiyata gelişimi ve önemi için: planlı sezaryeni tercih etmemek, anne- babası ile ten tene temas, ilk banyosunun göbeği düşene kadar yaptırılmaması, emzirmenin ilk altı ay kesintisiz sağlanması ve anne sütü alması, reçetesiz ve gereksiz antibiyotik kullanımının önüne geçmektir.

Benim kişisel görüşüm ise, normal doğumun desteklenmesidir. Nasıl bir destek derseniz de: anne adaylarının normal doğum konusunda rahatlatılması, korkulu hikayelerden arındırılması, doğumuna bedensel ve ruhsal hazırlanması, hastane doğum şartlarının fiziksel ve fikirsel olarak güzelleştirilmesi, birebir ebe desteğinin aileye sunulması, planlı sezaryen olası risklerinin de aileye anlatılması, gebelik takiplerinde anne adaylarının olası vajen enfeksiyonlarına karşı tetkiklerinin yapılması, var ise tedavilerinin yapılması önemlidir. 

Haberin Devamı

Yapılan bilimsel çalışmaları detaylı okumak isterseniz:

https://obgyn.onlinelibrary.wiley.com/doi/full/10.1111/1471-0528.14792
https://search.proquest.com/openview/be3770a22f11501bc260566c0694f99b/1?pq-origsite=gscholar&cbl=2043523
https://www.bmj.com/content/352/bmj.i1734
https://obgyn.onlinelibrary.wiley.com/doi/full/10.1111/1471-0528.14792
https://www.nature.com/articles/nm.4039?platform=hootsuite


  

Yazarın Tüm Yazıları