Nuray Kentli Caner
Nuray Kentli Caner
Nuray Kentli Caner

Ziggy ile Balayı

4,5 aylık hamileyken içimdeki garip kıpırtıyı hissettiğimde anneliğin ilk acemiliğiyle başka şeylere yormuştum ama artık saltoları ve tekme yumruk danslarıyla Ziggy bütün gün benimle olduğunu hissettiriyor.

Haberin Devamı

4,5 aylık hamileyken içimdeki garip kıpırtıyı hissettiğimde anneliğin ilk acemiliğiyle başka şeylere yormuştum ama artık saltoları ve tekme yumruk danslarıyla Ziggy bütün gün benimle olduğunu hissettiriyor.

Uyurken benimle uyuyup, gözümü açtığım anda “Ben de buradayım, ben de buradayım” diye kıpırdanmaya, hatta babasını da uyandırmaya çalışıyor.

Ne tür müzik sevecek diye merak ederken kendisini bir Flamenco Jazz bir de Alternative Punk konserine götürdük. Temiz müziğe çok düşkün olacağı kesin; küçücük boyutuyla kemanı inanılmaz konuşturan virtüöz teyzeden ve flamenco gitar sololardan çok etkilendi; bizimki Baby Mozart ile büyüyen klasik çocuklardan olmayacak sanırım. İleride Interpol ve Radiohead sevmezse babası bozulabilir ama aile içi demokrasi eminim işe yarayacak.

Haberin Devamı

Ne zaman patlayacak diye beklediğim karnım gün geçtikçe büyüyor. Hafif acılar, kasılmalar, sıkışmalar günüme eşlik ediyor ama enerjim akşam kanepeye uzanana kadar tavan ve ben bundan çok mutluyum. Şu haliyle hamilelik çok keyifli; herkesten bir ilgi bir alaka, empati ve sempatinin dozu, sınırı yok. İçinde bir canlı taşımanın ödülü büyükmüş gerçekten.

Hastalık kısmını geride bırakıp hamileliğin tadını çıkardığım bugünlerde bir yandan da eşimle iki kişilik hayatımızı adapte etmeye çalışıyoruz.

Ev değiştiriyoruz, daha çok gelecek konuşuyoruz, hiç yapmadığımız kadar hesap kitap yapıyoruz; yani eni konu bazılarına göre geç de olsa yetişkin hayata geçiş yapmaya hazırlanıyoruz. Bizim Ziggy’e (zigot halinden beri ismi öyle kaldı) bugün ve yarın verebileceklerimizi düşündüğümde sevdiklerimizin ilgisi içimi rahatlatıyor.

Bizim bir kiloluk kıymanın şimdiden o kadar çok seveni var ki; hem de dünyanın dört bir yanında ve farklı dillerde.

Kendi kendime “işte" diyorum, "Oğlumuza bırakacağımız en büyük MİRAS bu!” Onu sevecek ve destek olacak bu çok değerli insanlar... Tanrı biliyor ki ben bugüne kadar yaşadığım birçok farklı ve keyifli tecrübeyi hep bu harika insanlar sayesinde yaşadım; paranın satın alamayacağı ve benim de maddi olarak ancak hayal edebileceğim anılar.

Haberin Devamı

Amerikalıların bir lafı vardır çok severim “Bir çocuğu büyütmek için köy dolusu insan gerekir” diye; doğum yaklaştıkça çevreme bunu daha sık tekrarlayıp uyanık bir anne adayı olarak yardımları garantilemeye çalışıyorum.

Şaka bir yana bebeklerin evrenleri ne kadar geniş tutulursa bence o kadar sağlıklı büyüyorlar; algıları ve beyinleri sonsuzluğa açıkken herkesten alacakları o kadar farklı sevgi, ilgi ve bilgi var ki...

İçimdeki huzur, erkek bebeğin yaydığı testesterondan mı yoksa sevgiyle çevrilmiş olmanın sıcaklığından mı bilmiyorum ama fazla sorgulamayıp bozulmaması için dua ediyorum.