Nuran Çakmakçı
Nuran Çakmakçı
Nuran Çakmakçı

Ya Çocuğum Otistikse?

Şöyle bir düşünün. Çocuğunuz doğduktan sonra ona neleri tek tek, adım adım öğrettiniz? Durun başka bir şekilde sorayım. Bay bay yapmayı, topla oynamayı, ismi söylendiğinde size dönmeyi, anne ve babayı defalarca anlatmayı kaç kez denediniz?

Haberin Devamı

Şöyle bir düşünün. Çocuğunuz doğduktan sonra ona neleri tek tek, adım adım öğrettiniz? Durun başka bir şekilde sorayım. Bay bay yapmayı, topla oynamayı, ismi söylendiğinde size dönmeyi, anne ve babayı defalarca anlatmayı kaç kez denediniz?

Şaşırdınız belki, ne dediğimi anlamaya çalışıyorsunuz. Yok şaşırmayın. Biraz empati kurun istedim. Ben öyle yaptım.

Otistik çocuğu olan anne Aylin Sezgin, çocuğunu büyütürken sabırla, inatla nasıl bunları adım adım yaptığını anlattığı anda bazı şeylerin ne kadar zor olduğunu anladım.

Aylin Hanım’ın çocuğuna el sallamayı öğretmesi aylarını almış, ismi söylendiğinde tepki vermesi de daha uzun süreyi.

Belki çevrenizde vardır, hiç olmazsa görüyorsunuzdur. Biliyorum bazıları çocuklarını bile karşılaştırmak istemiyor, kaçırıyor. 

Haberin Devamı

Evet, otistik çocuklar yalnız olmayı yeğliyor ama içten içe akrana ihtiyaç duyuyorlar. Bir arkadaşım anlattı, apartmandaki otistik çocuğun annesi oğluna arkadaş bulmak için çalmadık kapı bırakmamış, ama herkes ondan çocuğunu vebalı gibi kaçırmış. En sonunda apartman görevlisi bu durum üzerine çocuğunu elinden tuttuğu gibi Efe’nin yanına koşmuş. 

Dört Duvar Arasında mı Kalsınlar?

Tamam, bu çocuklarla iletişim kurmak zor, bir o kadar da sabır isteyen bir iş. Ama evlere mi kapatalım, dört duvar arasında mı yaşatalım?

Göz kontağı kuramıyor olabilirler, anlaşılmadığını ya da anlatamadıklarını hissetikleri anda kendisine ya da çevresine yönelik saldırganlık davranışları gösterebilirler.

Başkalarının ilgisi karşısında tepkisiz kalabilir, yalnızlığı yeğleyebilir, bazı sıra dışı konulara aşırı ilgi gösterebilirler. Sıra dışı beden ve hareketleri yapabilirler. Hareket eden nesnelere aşırı ilgi gösterebilirler.

Takıntıları da olabilir. Saatlerce aynı şeyi yapmaktan da hoşlanabilirler. Ellerini sallayabilir, parmaklarını gözlerinin önünde hareket ettirmek, ellerini farklı biçimde tutmak isteyebilirler. Başkalarının kendilerine söylediklerini saatlerce yineleyebilir, bazen de aşırı resmi ve didaktik bir dil kullanabilirler. 

Haberin Devamı

Otizmin nedeni henüz bilinmiyor. Ama, her 150 çocuktan birinin otizmden etkilendiği düşünülüyor. Fakat, maalesef ülkemizde bu tanıyı koymak zaman alıyor. Doğuştan gelen ve belirtileri yaşamın ilk 3 yılında kendini gösteren gelişimsel yetersizlik ve nörolojik bozukluk olan otizmde genellikle tanı konulana kadar bir hayli zaman kaybediliyor.

2 yaşından itibaren gözlemlerle bazı ipuçları yakalamak mümkün. Ancak, ne aileler, ne de uzmanlar bu tanıyı koymakta yeterli oluyor. 2 yaşından sonra kaybedilen her zaman eğitimde gecikmeyi de beraberinde getiriyor. Annelik güdülerinizi bir kenara bırakın, çocuklarınızı iyi gözlemleyin, geç kalmayın.

Bu konuda belirti ve ipuçları için www.tohumotizmportali.org’a başvurabilirsiniz.