Nuran Çakmakçı
Nuran Çakmakçı
Nuran Çakmakçı

Veliler El Ele Verin Çocuklarınızı Yarıştırmayın

Geçtiğimiz günlerde bir arkadaşım heyecanla beni aradı. Kızı ilköğretim 2’nci sınıfta. Okul öncesini de gittiği okulun anaokulunda tamamladı. Bugüne kadar hep öğretmenlerden kızıyla ilgili övgü dolu sözler duymuş, her görüşmeden mutlulukla ayrılmıştı.

Haberin Devamı

Geçtiğimiz günlerde bir arkadaşım heyecanla beni aradı. Kızı ilköğretim 2’nci sınıfta. Okul öncesini de gittiği okulun anaokulunda tamamladı. Bugüne kadar hep öğretmenlerden kızıyla ilgili övgü dolu sözler duymuş, her görüşmeden mutlulukla ayrılmıştı. Ama, bu kez yıkılmıştı. Öğretmeni, “Alın bu çocuğu test yaptırın. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite ” tanısı koymuştu.

Annesi, kardeşi ve çocuğun bakıcısının “Bu çocuk hiperaktif olamaz” sözleri biraz onu teselli etmiş, bir süre sonra da uzman arayışına girmişti. İyi bir araştırmanın ardından bir pedagogun kapısını çalmış. Durumu anlatmış. Birkaç seans sonrası kendisi ve çocukla görüşmenin ardından tanı konulmuş.

Çocuk hiperaktif değil, sadece yoğun ders programından sıkılmış durumda.

Arkadaşım o okula çocuğunu yazdırmak için çok uğraştı. Aidatlarını ödemek için de bir hayli strese giriyor. Bu iddialı okula verme gerekçesi de gelecekte iyi bir liseyi kazanma ihtimaliydi.

Haberin Devamı

Ama şu anda hırslı bir öğretmenin elinde çocuk eğitimden soğumuş durumda. Yani sınav kazandırayım derken çocuğa bilgi yükleyen öğretmen daha doğrusu sistem 8 yaşındaki çocuğu öğrenme hazzından, mutluluğundan mahrum bırakmıştı.

Bütün bunları konuşurken birkaç saat sonra bir eğitimci ile buluştum. Özel bir okulda genel müdürlük yapıyor.

Onun da şikayeti her gelen velinin ilk sorduğu sorunun okulun sınav skoru. Fena halde canı sıkkındı. Okulların SBS başarısından ziyade çocuğu nasıl yetiştirmesi gerektiği ve ona verdiği şeyleri daha fazla önemsiyordu. Tam da arkadaşımın yaşadığı bu durumun üstüne bu tuz biber olmuştu. O da sistemi uymadığı için okulunun pek gözde olmadığından yakındı.

Bir tarafta yarışa girmeyen okullar velilerin listesinden eleniyor, bir tarafta da yarışan okullardaki öğrenciler eğitimden soğuyor. Bunun doğrusunu aslında herkes biliyor bilmesine, ama sisteme uymakta ısrar ediyor.

Şöyle bir etrafınıza bakın. Eğitimci, veli, öğrenci herkes şikayetçi.

Öğretmen müfredatı yetiştirme telaşını bir kenara bırakıp, sınıfındaki başarı ya da başarısızlık nedeniyle yarıştırılmayacak. Veli de bilinçli tercih yapıp, çocuğunu bu yarışın içine bilerek sokmayacak. Öğrenci de yaşadığı stresi hem öğretmene, hem de aileye yansıtacak.

Haberin Devamı

Sonuçta ya eğitimciler işbirliği yapıp sepetindeki çürük elmaları eleyecek, ya da veliler el ele verip çocuğu yarıştıran okullardan uzak duracak. Yani çocuk üzerinden hiç kimse rant sağlamayacak.

Önerim eğitimci ve veliler işbirliği yapıp her kesime çocuğunu yarıştırmaması için baskı uygulaması yönünde.

Ne dersiniz?