Nuran Çakmakçı
Nuran Çakmakçı
Nuran Çakmakçı

Tekrar merhaba

Hayattaki hırslarımızın ne kadar saçma olduğunu, yaşadıklarımızın değerini bazı şeyleri kaybedince ya da kaybetmeye ramak kaldığında anlayabiliyor insan.

Haberin Devamı

Uzun bir zamandan sonra tekrar buluştuk. Geçen yıl oğlumun yaşadığı kazanın ardından yoğun iş temposuna kendimi kaptırınca biraz yazıyı ihmal ettim. Kuşkusuz Hürriyet Aile’deki yazılar en severek, içtenlikle yazdıklarım. Burada annelerle empati kurup, 26 yıllık eğitim yazarlığı boyunca edindiğim tecrübeleri aktarmak kuşkusuz bana büyük keyif veriyor. Okurlardan gelen onlarca soruya burada topluca yanıt veriyor, bildiğimi, gördüğümü, duyduğumu aktarıyor, gözlemlerimi paylaşıyorum.

Doğrusu burada yazmayı özledim. Dertleşmeyi, biraz dedikodu yapmayı, hani yan gözle etrafımızda, orada burada olanları paylaşmayı özledim.

Bu yıl geçen yazın acısını çıkarırcasına güzel bir tatil yaptım. Bayramla birleşince eşim ve oğlumla kafamızı boşalttık. Saatlerce kumda yürüdük, suyla adeta bütünleştik, herkesten, her şeyden uzaklaştık. Sadece ne yiyeceğimizi, havanın o gün daha mı sıcak olup olmayacağını, denizin dalgasını konuştuk. Çünkü, tatile çıkmadan önce içinde binlerce tercih, kayıt, sınav, okul, üniversite geçen kelimelerle konuşmaktan, soruları yanıtlamaktan, yazmaktan yoruldum. Geçtiğimiz yazı hastanede geçirdiğimizi sonrasındaki sürecin bir kısmını paylaşmıştım zaten.

Haberin Devamı

Bir kadının yaşayacağı birçok üzüntüyü ard arda yaşadım. Oğlumun büyük kazasının ardından aylarca hastanede kalıp, iyileşti, ayağa kalktı. Sonrasında babamı aynı hastaneye yatırdık, aylar sonra , babamı kaybettik. Hayatımdaki en önemli iki erkeğin bana yaşattığı acıları bir sınav gibi gördüm, ayağı kalkmaya çalıştım, çevremdekilerin, dostlarımın desteği ile toparlandım.

Oğlum şimdi iyi, aylarca ayağa kalkamamanın acısını çıkardık, birlikte iyileştik, birbirimize destek olduk. Babamın acısı içimde sızı. Onun sevdiği neyi görsem babamı hatırlayıp, olup olmadık yerde ağlamaya başlıyorum. Tatile giderken arabalı vapur iskelesindeki bir bir dükkanda tesbih (babamın en sevdiği şeylerden biridir, ben nereye gitsem ne yapar eder ona bir tesbih alırdım) görünce birden dayanamadım, ağlamaya başladım.

Evde her zaman oturduğu koltuğunda birilerinin oturmasına tahammül etme mücadelesini sürdürüyorum hala. Ona en sevdiğim ayakkabıları aldığım mağazanın önünden geçerken oraya bakmamaya özen gösteriyorum. Sevdiği yiyecekleri yerken boğazıma düğümleniyor. Bir kız için baba kaybı çok ama çok zormuş onu anladım. 87 yaşındaydı kaybettiğimde. Tam 8 ay oldu. Evet torununu gördü, bizim mutluluklarımıza tanıklık etti, ama hiç ama hiç onsuz bir yaşam düşünemiyor insan. Hastalığı boyunca kendimi hazırlamaya çalıştım, nafile. Bu işin hazırlığı filan olmuyormuş, insan kayba kendini hiç ama hiç alıştıramıyormuş…

Haberin Devamı

Aradan zaman geçti, şimdi kendimi toparlamaya çalışıyorum, ama insan yaşadıklarını hiç unutamıyor.

Hayattaki hırslarımızın ne kadar saçma olduğunu, yaşadıklarımızın değerini bazı şeyleri kaybedince ya da kaybetmeye ramak kaldığında anlayabiliyor insan.

Bundan iki yıl önce oğlumun hangi okulu kazanacağı, nasıl bir kariyer yapacağı soruları yerini sağlığı ile ilgili olanları aldı. Onun tekrar sağlıklı olması, yürümesi, koşması her şeyin yerine geçti. Artık notları değil, gününün nasıl geçtiğini, arkadaşlarıyla arasının nasıl olduğu benim için daha önemli. Mümkün oldukça daha keyifli zamanlar geçirip, hayattan, oradan buradan konuşmayı tercih eder olduk. (Şimdi oğlum eski günlerdeki gibi çok iyi)

Haberin Devamı

Sevgili anneler evet hırslarımız var, çocuğumuzun geleceğinde maalesef diploma önemli bir etken. Ama bazen insan öyle sınavlar yaşıyor ki, bütün bunlardan ders çıkarıyor. Tabii ki çocuğunuzun akademik durumunu yakından takip edin, onu yönlendirin, ama hayatınızın tek amacı o olmasın. Birlikte geçirdiğiniz zaman, onunla yaşadığınız mutlu dolu anlar hepsinden daha önemli. Notlar iyileşir, kariyer haritası değişebilir, ama dilerim hiçbiriniz bu sağlık sınavından geçmezsiniz.

Yaşadıklarınızın, sağlıklı olmanın, yakınlarınızın yanında olmasının kıymetini bilin. Mutluluğun tadını kaybedince anlamayın. Doyasıya günü yaşayın, kuralları, hırsları, yarışları bir kenara bırakın.

Haberin Devamı

Güzel bir yaşam dileğiyle tekrar merhaba…