Nuran Çakmakçı
Nuran Çakmakçı
Nuran Çakmakçı

Okumaya devam

Ben, küçük yaştan itibaren elime ne geçerse okuyan cinsindenim. Her kitap benim için yeni bir yolculuktur. Yaşamım boyunca elimde hiç kitap eksik olmadı.

Haberin Devamı

Ben, küçük yaştan itibaren elime ne geçerse okuyan cinsindenim. Her kitap benim için yeni bir yolculuktur. Yaşamım boyunca elimde hiç kitap eksik olmadı. Onunla uyudum, onunla seyahate çıktım. Hayatımın her döneminde yanımda kitap bulundu. Oğlum dünyaya gelmeden ona yüksek sesle kitap okudum, sonrasında uyuturken en güzel seramonimiz oldu. 5-10 kere aynı gecede okuyup tekrar ettiğim kitaplar oğlum okuma yazma öğrenince bitti.

Sonra o bana okumaya başladı, bazen ben onun kitaplarını okudum, bazen o benimkileri. Bunun da sonucunu aldım. Okula başlayınca öğretmenlerin ilk söylediği şey ”Kelime hazinesi çok geniş” idi. Bunun nedenlerinden en önemlisi de okumasıydı.

2011 Bilim ve Teknik Dergisi’ni okuyunca bütün bunların doğru olduğunu gördüm. İşte o yazıdan kısa bir alıntı:

Haberin Devamı

Edinburg Üniversitesi Gelişim Psikolojisi profesörlerinden Margaret Donaldson, doğrudan tecrübe edilen şeylerle ilgisi olmayan konular üzerinde düşünebilme becerisinin çocuğun “dil” olgusunu kavramasıyla başladığını ve becerinin okumanın öğrenilmesi ile kazanılıp geliştiğini belirtiyor. Bu becerinin sonucu olarak da çocuğun zihinsel olarak geliştiğini, kendini bilme ve kendini kontrol edebilme gibi üst düzey zihinsel faaliyetlerinin geliştiğini öne sürüyor. Bütün bu sonuçlar, hem kendi kişisel gelişimimiz hem de çocuklarımızın gelişimi için okumanın olağanüstü önemini gözler önüne seriyor.

Kelime hazinesinin gelişiminin öğretim ile değil, büyük ölçüde çocukların yeni kelimelere maruz kalması sayesinde gerçekleştiği eğitim bilimciler arasında kabul gören bir görüştür. Bu konuda araştırma yapan çok sayıda bilim insanı ise kelime hazinesinin konuşma sırasında veya başkasından duyma ile değil, asıl çok okuma sayesinde geliştiğini belirtiyor. Bunun gerisinde yatan nedenlerin başında yazılı metinlerin, konuşma diline ve sözlü medya araçlarında kullanılan dile kıyasla hem çok daha fazla sayıda kelime içermesi hem de kullanılan kelimelerin çeşitliliğinin çok daha fazla olması gerekiyor.