Nuran Çakmakçı
Nuran Çakmakçı
Nuran Çakmakçı

Kız Erkek İlişkileri

Bizim ergen irisi bu aralar sürekli göbeğini içine çekip duruyor. Daha önce ne giydirsem umrunda olmayan çocuk, bu kez sabahları kıyafet kavgası başlatıyor. Şişmanlardan, şişmanlıktan nefret ediyor, ama bir tatlı görünce saldırıyor.(Çocuk işte…)

Haberin Devamı

Bizim ergen irisi bu aralar sürekli göbeğini içine çekip duruyor. Daha önce ne giydirsem umrunda olmayan çocuk, bu kez sabahları kıyafet kavgası başlatıyor. Şişmanlardan, şişmanlıktan nefret ediyor, ama bir tatlı görünce saldırıyor.(Çocuk işte…) 

Sürekli vücudunu inceliyor, koltukta uzandığında eli göbeğinde yağ ölçümü yapıyor. Bir an ortalıkta yok olsa boy aynasının önünde bir kolu havada pazularını şişirmiş, poposu dışarıda, göbeği içerde poz vaziyetlerinde yakalıyorum.

Sabahları babasının parfümünü hafiften hafiften kullanmaya başladı bile. Gözlük beğenmiyor, saçlarının kesimini değiştirmek istiyor.

Etrafla pek ilgileniyor, kızların beğenisi konusunda beni yokluyor. Biliyorum, aşık oldu ya da olmak üzere.

Ya da daha masum düşüneyim, beğenilmek istiyor. Bir ara “biriyle çıkıyor musun?” demeye kalktım, lafı ağzıma tıkadı, “Çıkma ne demek?” diyerek bakışlarıyla, duruşuyla bir güzel beni küçümsedi. Onların raconu başka, bu tür durumlarda bizden daha farklı kelimeler kullanıyorlar biliyorum. Ama canım hepsi aynı yere çıkıyor.

Haberin Devamı

Gerçi arkadaşlarının ilişkileri konusunda ufak ufak tüyolar veriyor, zaman zaman ağzından kaçırıyor, ama kendisiyle ilgili hiçbir ipucu dudaklarının arasından çıkmıyor.

Ona sorarsanız beğeneceğiz kız yok çevresinde, magazin sayfalarındaki hatunlar pek güzel, ama onlar nedense ne okula, ne de semtine uğruyor?

Büyüdü ya, kendini ispat etme yarışında

Böyle olduğuna bakmayın. Kız-erkek arkadaşlığını da gayet iyi ayırt ediyor. Yani her karşı cinse farklı gözle bakmıyor. Hoşlandıklarını hissediyorum, ama arkadaş gibi olduklarıyla da arkadaş oluyor. Birlikte oyun oynuyor, zaman geçiriyor, hatta ders çalışıyorlar.

Büyüdü dedim ya, kendini gösterme isteği ya da büyümenin bir belirtisi olsa gerek, geçtiğimiz günlerde okula veli görüşmesi için gitmem gerekti. Görüşme saatleri onun evden çıkış saatleriyle örtüşüyordu. Birlikte gitmeyi daha teklif etmeden, o sakin ve yavaş çocuk birden hızlandı. Çantayı kaptığı gibi evden çıktı, bu arada söylemekte yarar var bir ayağında mavi futbol, diğerinde beyaz basketbol ayakkabısı vardı. Kendi deyimiyle “bebeler gibi benimle okula gitmemek için” evden fırladı.

Haberin Devamı

Ben gülerek arkasından baktım, 5 dakika sonra kapının zili çaldı, hiç sesini çıkarmadan biraz da sert bir şekilde ayakkabılarını değiştirdi. Ben de ısrarcı olmadım, o gittikten beş dakika sonra evden çıktım. Okulda gördüğümde de yanına gitmedim.

Akşam bu durumu konuştuğumuzda bizim ergen irisine hak verdim. Çünkü, arkadaşları yanında küçük düşmek istemiyormuş. Annesiyle okula gelenlerle pek fazla dalga geçiliyormuş. Beni bu konuda ikna etti.

Ama hala aklımda bütün bunların erkek arkadaşlar arasında küçük düşmek için değil, kızlar arasındaki konumunu güçlendirmek, anne kuzusu olmadığını göstermek gibi haince bir düşünce var.

Hoş küçükleri böyle de büyükleri öyle değil mi?

Haberin Devamı

Şöyle bir eşlerinize bakın, anne kuzusu olmadıklarını ne kadar rahat söylerler. Ama gerçekten öyle mi?