Nuran Çakmakçı
Nuran Çakmakçı
Nuran Çakmakçı

İnternet ve Utangaçlık

Çocuğunuz biriyle konuşurken kızarma, titreme, çok fazla heyecanlanma, sınıfta topluluk önünde konuşamama, söz alamama, kendini ifade edememe gibi belirtiler gösteriyorsa utangaçlık başlamış demektir.

Haberin Devamı

Çocuğunuz ergenlikte içine kapanmaya ve sosyalleşmemeye başladıysa aman dikkat!

Arkadaşlarıyla görüşmeleri azalıp, sosyal ortamlardan kaçınıyor, bir yere davet edildiği zaman gitmeme bahaneleri uyduruyor, tek başına bir şey yapmak istiyorsa bu konuyu ciddiye alın.

Çocuğunuz biriyle konuşurken kızarma, titreme, çok fazla heyecanlanma, sınıfta topluluk önünde konuşamama, söz alamama, kendini ifade edememe gibi belirtiler gösteriyorsa utangaçlık başlamış demektir. Bu durumda bir uzmandan destek alın.

Bütün bunları internet ve utangaçlık konusunda 10 yıldır dünyanın çeşitli üniversitelerinde araştırmalar yapan Dr. Selda Koydemir’den öğrendim.

Onu dinleyince biz aileler aslında çocuklar üzerinde ne kadar etkiliyiz, onların karakterini oluşturmada ne büyük rol oynuyoruz bir kez daha anladım.

Haberin Devamı

Çağımızın hastalığı internet ve utangaçlık konusunda suçu hep teknolojiyi atıyoruz ya, asıl suçlu biz ailelermişiz onu gördüm.

Çocukla İlgili Beklentilere Girmeyin 

Çünkü aile yapıları çocukların fobileri, bağımlılıkları konusunda büyük rol oynuyor. İşte, Dr. Koydemir’den öğrendiklerim:

Çocukla ilgili aşırı beklentiye girmemek gerekiyor. Hani biz modern aileler; aman biz yapamadık, onlar yapsın diye elleri elimizde koştur koştur yüzmeye, satranca, basketbola, tenise gdiyoruz ya, o da doğru değilmiş.

Çocuğa seçme şansı vermeden aşırı beklentiye girmek onların feleğini şaşırtıyormuş.

Aynı şey akademik beklenti için de geçerli. Yani sınıfta süper bir öğrenci olması için çaktırmadan da olsa baskı yapmak yanlış.

"Seni şu kursa yazdırdım, ilerlemeni istiyorum" demek de onlarda büyük baskı oluşturuyormuş.

İşte bu durumda “Ben bunları nasıl karşılayacağım, ya karşılayamazsam, ya olumsuz olarak beni görürlerse?” gibi küçücük bedenlerinde oluşan yükle perişan olup korku ve kaygılara kapılıyorlarmış.

Serbest Aile de Çocuğa Zarar Veriyor

Biz otoriter değiliz, serbestiz demek de yanlışmış.

Hadi çocuğu serbest bırakılım, ne istiyorsa öyle yapsın diye davranmak hataların en büyüğü imiş. Çünkü aile çok serbestse de çocuk utangaç olabiliyor.

Haberin Devamı

Herhangi bir kural olmadan büyüyen çocuğu ilerde birçok sorunlar bekliyor.

Ailenin serbestliği, kural koymaması ya da ilgisiz kalması çocuğun psikososyal gelişimini çok etkiliyor.

Bu tarz ailelerde çocuğun benlik değeri, yani kendisiyle ilgili algısı yeterince gelişmiyor ya da olmusuz seyrediyormuş.

Sonuçta her iki tip ailede de çocuk kendine güveni kaybediyor, korkmaya başlıyor, çeşitli korkular yaşıyormuş.

Yani baskı yapan aile de kural koymayan da çocuğa zarar veriyormuş.

Ne Serbest Ne Baskıcı Olun

Bütün bunları görüp de paniğe kapılmayın. Sadece çocuklardan ne çok şey bekleyin, ne de onları koşullandırın.

İnternete girişlerini çaktırmadan kontrol edin. Kendini ifade etmesine izin verin. Ne baskıcı, ne serbest olun.

Haberin Devamı

Ama teknolojiyle de artık ilgilenin. Bilgisayar çağında doğmasak da hiç değilse bu yaşta teknolojiyi yakalayın.

Çocuk internet başında ders çalışıyor diye düşünmeyin. Paylaşım sitelerini bilin, öğrenin. Çünkü bu tür şeylerin nasıl kullanılacağını bilmezseniz müdahale edemezsiniz.

Artık klasik boş zaman etkinliklerinin yerini bilgisayar ve internet aldı.

Çocuğunuzun günde de kaç saat bilgisayar başında geçiyor, interneti bilgi edinmek için mi, arkadaşlık için mi kullanıyor, çok mu oyun oynuyor, bunları takip edin.

Eğer çocuğunuz küçük yaşta ise bilgisayarı ailenin görebileceği bir yere koyun. Kontrolü daha kolay olur.