Nuran Çakmakçı
Nuran Çakmakçı
Nuran Çakmakçı

Ezik ve Popüler Çocuklar

Belli bir yaş aralığında çocuklar arasında çok kullanılan iki kavram var: Ezik ve popüler.Çocuklar birbirini bu iki kavramla adlandırıyorlar. Ya ezik olursun, ya popüler. Özellikle kolej çocuklarında bu etiketlenme daha fazla.

Haberin Devamı

Belli bir yaş aralığında çocuklar arasında çok kullanılan iki kavram var:

Ezik ve popüler.

Çocuklar birbirini bu iki kavramla adlandırıyorlar. Ya ezik olursun, ya popüler. Özellikle kolej çocuklarında bu etiketlenme daha fazla.

Bir çocuğun ezik ya da popüler olması öyle notla, maddiyatla ölçülmüyor. Popüler olması için arkadaş çevresinin geniş, karşı cinsten beğenenlerin sayısının fazla ve sosyal olması en önemli kriterler. Bu durumda çocuğun fiziki durumu, yaptığı sporlar, biraz da ders durumu da önemli anlaşılan. Ama ufak tefek çocuklar arasında çok popüler olanlar da var. Bir sporda başarılı olan, bir konuda aktif olanlar arkadaşları tarafından seviliyor ve popüler sınıfına konuluyor sanırım.

Kimsenin arasına karışmayan, arkadaşları tarafından fazla beğenilmeyen, hiçbir grubun içine girmeyen, hatta fazla ders çalışanlar ezik olarak nitelendiriliyor. Hatta eski bir deyimle bazılarına “inek” denilen tipler teneffüslerde yalnız bırakılıyor, gruplara alınmıyormuş.

Haberin Devamı

Kuralı kim koyuyor, nasıl koyuyor, kim kimi etiketliyor bu tür kavramlar da popüler öğrenciler ve yakınları tarafından belirleniyormuş.

Okuldaki Mücadele Popülerlik Üzerine

Bizimki ile yaptığımız sohbetlerde bu iki kelime fazla geçince biraz irdeleyip bunları öğrendim. Kesin kriterler yok, ama bir kere “ezik” damgası yiyen çocuk iflah olmuyor anlaşılan. Kimse o çocuğu grubuna katmak, onunla oynamak, hatta takılmak istemiyormuş.

Anladığım kadarıyla bu ünvanlar da ilköğretim 2’nci sınıftan itibaren ufak ufak veriliyormuş. Sonrasında durumun değiştiği anlar da oluyormuş ama birbirlerini yoklamaya 8’li yaşlarda başlıyorlarmış. Aslında okuldaki tüm mücadele de bu iki kavram üzerinde yürüyor gibi. Popüler olup, çevresinde söz sahibi olmak.

Eğitimciler Aileleri Suçluyor

Liderlik özelliğine sahip olanlar öne çıkıyor, biraz içine kapanıp kendini ifade edemeyenler ise o damgayı yediği için geride kalıyor.

Eğitimcilere bu durumu sorduğumda birçok okulda böyle bir durumun olduğunu anlattılar. Bazı öğretmenler sınıfta her çocuğu öne çıkaracak etkinliklerde bulunduklarını, ama genel kanaatin pek de değişmediğinin altını çiziyor.

Haberin Devamı

Eğitimciler biraz da bu konuda aileleri suçluyor. Pısırık, içine kapanık, kendini ifade etmeyen ve sürekli ağlamaklı çocuklar yetiştirmelerinden yakınıyorlar. Daha da kötüsü, bu damgayı okul yıllarında yiyen çocukların kendilerini toplamalarının uzun yıllar aldığını ve bundan kurtulmalarının zor olduğunun altını çiziyorlar.

Aile İçi İletişimi Artırın, Spor ve Sanata Yönlendirin

O zaman yapılacak tek bir şey var. Çocuklara daha aile içinde bazı haklar tanıyarak işe başlayın. Aile içi iletişimi arttırıp, özgür bir ortamda, onlara söz hakkı tanıyın.

Küçük yaşta birtakım hobiler kazanması için etkinliklere götürün. Kendilerini geliştirmelerine ön ayak olun. Hiç değilse bir spor ya da sanat dalında kendini ifade etmesini sağlayın. Sürekli elinin altında bir değnek olarak kalmayın. Ayakları üstünde kalmasına izin verin.