Nuran Çakmakçı
Nuran Çakmakçı
Nuran Çakmakçı

Çocuklar ve Hayallerimiz

Bir eğitim yöneticisinin yanındayım. Anne kızgın, bir o kadar da kırgın şekilde içeri girdi: “Oğlumun en az 96 soruyu doğru yanıtlamasını bekliyordum. Ama 80 soruyu zor yapmış.” Şaşkın, sinirli. Oğlu beklentilerini karşılamamış, onu büyük hayal kırıklığın

Haberin Devamı

Bir eğitim yöneticisinin yanındayım. Anne kızgın, bir o kadar da kırgın şekilde içeri girdi:

“Oğlumun en az 96 soruyu doğru yanıtlamasını bekliyordum. Ama 80 soruyu zor yapmış”

Şaşkın, sinirli.

Oğlu beklentilerini karşılamamış, onu büyük hayal kırıklığına uğratmış.

Üstelik okulda yapılan sıradan bir deneme sınavı sonucu anneyi perişan etmiş.

Eğitimci onu biraz sakinleştirip, hatta çaktırmadan öğüt verdikten sonra göndermişti.

Laf arasında rehber öğretmenle görüşmesini söyleyip, çıktıktan sonra rehber öğretmeni arayıp, anneye rehberlik yapması gerektiğinin özellikle altını çizmişti.

Annenin asıl korkusu, gerçek SBS’de karşılaşacağı sonuçtu aslında.

Ne güzel hayaller kurmuştu onun için.

Kendi yapamadıklarını oğlu yapacaktı.

Adı sanı ünlü okullardan diploma alacak, sonra ver elini Amerika ya da İngiltere olacaktı.

Haberin Devamı

Oysa yolun daha başında oğlu mızıkçılık yapmıştı.

Ne oğlunun sınav stresiyle kaşlarının, kirpiklerinin dökülmesi onun umrundaydı, ne de ara sıra yoklayan tikleri.

Yanlış anlamayın eğitimcinin da bana söylediğine göre öyle gözü dönmüş, kötü biri değil.

Sadece hırslı ve çocuğu üzerinde kendini bulmak isteyen bir anne.

Zamanında işini de, kariyerini de çocukları için bırakmış. Duvara astığı diplomayı kaldırıp, önünde ünvanı yazılan masayı bırakıp, evinin kadını, çocuklarının annesi olmuş.

Onların her anını planlamış, gelecekleriyle ilgili adım adım bu planları uygulamaya koyulmuş.

Ama o gün olduğu gibi arada bu tür pürüzler çıkınca şaşkınlığa uğramış, duygularına engel olamamış.

Aslında hep çocuklarımızın iyiliğini isteriz.

Hayata bir adım önde atılabilmeleri, iyi bir eğitim almaları için ne büyük fedakarlıklar yaparız değil mi?

Oysa o anne gibi birçoğumuz itiraf etmesek de çocuklarımızı yarış atı gibi kullanmıyor muyuz? Kendi yapamadıklarının hırsını onlardan çıkarmıyor muyuz?

Kim ne derse desin biz anneler bu konuda babalardan biraz daha farklıyız.

Ama ne olur her şeyi bir kenara bırakın.

Yılların acısını, birikimini onlardan çıkarmayın.

Haberin Devamı

Kendi oturamadığımız koltuklara onların oturmalarını beklemeyin.

Yarım kalan hayallerinizi, kariyerlerinizi onlar üzerinde gerçekleştirmeye kalkmayın.

Kızgınlığı, yapamadıklarımızın acısını bir kenara bırakın.

Onlara koşul koymadan, sıcacık bir el uzatın.

Planlarınızı, projelerinizi ve dahası hayallerinizi kenara koyun.

Yönlendirin, destek verin, tamam. Ama koşullandırmayın, baskı yapmayın, sadece ve sadece sevin.