Nuran Çakmakçı
Nuran Çakmakçı
Nuran Çakmakçı

Annenin Fedakarlığı

Onu İTÜ’nün mezuniyet töreninde yüzlerce kişi arasında çim sahada koşarak oğluna giderken gördüm. Tek bir noktaya odaklanmış, gözünde yaşlarla sıkı sıkı oğluna sarılıyordu.

Haberin Devamı

Onu İTÜ’nün mezuniyet töreninde yüzlerce kişi arasında çim sahada koşarak oğluna giderken gördüm. Tek bir noktaya odaklanmış, gözünde yaşlarla sıkı sıkı oğluna sarılıyordu. Uzun bir süre herkesin bakışları arasında ana oğul sarıldılar. Ne etraftaki müzik sesi, ne alkışlar umurlarındaydı. Anne Çiğdem Dinçel ve Emre Dinçel için o an uzun sürdü.

Anne oğlun bu kucaklaşmasını birçok kişi Emre’nin İTÜ gibi Türkiye’nin en büyük ve zor üniversitesinde, hem de Kontrol Mühendisliği ve Elektronik gibi zor dalda birincilikle bitirmesine bağladı. Ama, bu başarının ardındaki dramı henüz kimse bilmiyordu.

Annenin sabrı, fedakarlığı ve de en önemlisi azmi oğlunu buralara getirmişti.

Oğlunu Hastaneden Okula Taşıdı

Emre, ciddi rahatsızlıklarla dünyaya gelmişti. İlkokul mezunu anne onu kimi zaman kucağında okula taşımış, kimi zaman aç karnını doyurmak için kalan tek dilimi oğluna ayırmıştı. Aylarca, hastanelerden okul, okuldan hastanelere koşturmuştu. Gururunu kimi zaman ayaklar altına almış oğlu için çevresinden yardım istemiş, konfeksiyon işçisi eşiyle çocuğunu yaşatmak için canını dişine takmıştı. Bir yandan ekonomik sorunlarla, bir yandan da sağlık sistemiyle mücadele ederek, oğlunu yaşatmıştı. 

Haberin Devamı

Doktorların, “Bu yaşamaz, boşuna masraf etme” sözlerine kulaklarını tıkamış, annelik içgüdüsü ve sevgisiyle hiç pes etmemişti. Oğlunu yaşatmak için 20 yıl aradan sonra tekrar hamile kalıp, bir çocuk daha dünyaya getirmişti.

Şimdi, döktüğü gözyaşları herkesin gıpta ile baktığı bu çocuğu 22 yıl yaşatmak için verdiği mücadelenin ürünüydü.

Ağlama ile gülme arasında bir duygu yaşıyordu. Sevinci herkesten daha farklı, mutluluğu herkesten daha fazla idi. Zor gelmişti bugünlere.

Ama o gün her şeyi unutmuştu.

Kimseye bakmadı, koşarak oğluna gitti.

Çünkü, ana oğul başka bir şekilde hak etmişti o gururu, alkışları.