Nuran Çakmakçı
Nuran Çakmakçı
Nuran Çakmakçı

Akran Baskısı 2

Bizimki ile alışveriş merkezi gezisini şimdilik erteledik. Uzun uzun konuşmalarımız, örneklerimiz işe yaramadı ama imdadımıza doktor randevusu yetişti. Bir doktor randevusunun bu kadar işime yarayacağını doğrusu tahmin etmiyordum.

Haberin Devamı

Bizimki ile alışveriş merkezi gezisini şimdilik erteledik. Uzun uzun konuşmalarımız, örneklerimiz işe yaramadı ama imdadımıza doktor randevusu yetişti. Bir doktor randevusunun bu kadar işime yarayacağını doğrusu tahmin etmiyordum.

Birbirimizi ikna turları arasında takvimde o randevuyu görünce her şeyi yoluna koyduk. Karı koca bir şey icat etsek ancak bu kadar sevinirdik.

Gözlerimizde ışıltıyla elimizde sanki büyük belge varmışcasına takvimi göstererek “Bak, senin randevun varmış. Üstelik biliyorsun 6 ay önce alınmış bir randevu, buna gitmemiz gerekiyor” diyerek işin içinden sıyrıldık.

Paşa paşa istemeyerek muayenehanenin yolunu tuttuk. Akşamına da bir arkadaşını eve ailesiyle davet ettik. Doğrusu bu zor işin içinden şimdilik böyle çıktık.

Haberin Devamı

Aradan bir hafta geçti. Arkadaşları o programı öyle ballandıra ballandıra anlatmışlar ki, “gitseydim, iyi olurdu” serzenişlerinde zaman zaman bulunuyor.

Hatta bir ara hafta sonuna plan yapma teklifinde bulundu ama sonunda pes etti. Ne zamana kadar sürecek şimdilik bilmiyorum.

Şimdi iyi günlerimiz

Arkadaşlarının annesiyle konuştum. Bazıları benim gibi pes etmiş, bazıları ise çocuklarının dediğini yapmış. Bütün bu kaygıları yaşarken bir arkadaşım “İyi günleriniz, daha zor günler bekliyor” dediğinde rahatlayayım mı, kaygılanayım mı şaşırdım. 

Arkadaşımın 15-16 yaşında kızı var. “Cuma günleri bir yere gidemiyoruz. Arkadaşlarıyla hanımefendi takılıyor. Gidip almak da bize düşüyor” dediğinde özellikle lise ve üniversite çağında bizi daha zor bir dönemin beklediğini anladım.

En güzel yaş 6 yaşa kadar olan aralık...

Şöyle bir düşündüm de, oğlumun en güzel dönemi sanırım 0-6 yaş arası. Evet, ilk yıl zor. Gazı, uykusu, yemeği, bakımı derken yorucu bir yıl geçiriliyor. Ama karşınızda direnen, kendi dediğini yaptırmaya, ya da kendini kanıtlamaya çalışan biri yok. 

Şu ergenlik başlangıcı zor bir dönemmiş. Ne bebek, ne yetişkin. Yetişkin olmaya özenen, bebeklikten uzaklaşmaya çalışan çocuk irisi.

Zaten uzun süredir çocuk mağazalarının önünden geçmiyoruz. Yetişkinlerin küçük bedeni tercihimiz oluyor. Bizimkinin fiziki durumu, ruhuna yansıyor olsa gerek, çocukluğu da reddediyor. Kendini büyük görüyor, büyüklerin haklarına sahip olmak istiyor. Çevresindeki akranları da onun gibi olduğu için bizi anlamakta zorlanıyor. Bizim onu anlamadığımızı düşünüyor. Yani küçük çocuğu olan anneler sizi zor günler bekliyor benden söylemesi.