İçeride ne varsa dışarıda da o var!

Hayat bir ayna ve biz kendimize nasıl davranırsak herkes de bize öyle davranır!

Kendimizi hangi noktalarda henüz kabul edememiş ya da kendimizde henüz hangi noktaları affedemeyip bütünleşememişsek onlara “karanlık nokta” deniyor. Bu karanlık noktalarımızı görüp kabul edemediğimizde onlar hayatlarımızda kendilerini daha çok gösteriyorlar.

Hepimiz mutlu, başarılı, huzurlu olmak istiyoruz. Ve hepimiz yaşama kendi gözlüklerimizin arkasından bakıyor, yaşamı kendimize ait kulaklıklarla dinliyoruz. Eşimiz, çocuğumuz, kardeşimiz… Hepimizin ayrı ayrı beklentileri, korkuları, istekleri var.

Ve her birimizin zihni hiç durmadan çalışıyor, üretiyor, soruyor. Mesela birisi bize “Bugün ne kadar güzel olmuşsun” dediğinde, onun ne dediğini duymaktansa, “neden bunu söyledi şimdi”, “benden bir şey mi istiyor”, “yalakalık ediyor” gibi binlerce düşünce geçiyor aklımızda.

“Benim zihnim boş, aklıma bir şey gelmiyor” dememiz bile bir düşünce…

Sizin kendiniz, yaşamınız ve çevrenizle ilgili düşünceleriniz neler? Hangi yorumları yapıyor, nasıl eleştirilerde bulunuyorsunuz?

Bu soruların cevaplarını aramak hem kendi karanlık noktalarınızla yüzleşmek hem de daha mutlu ilişkilere sahip olmak için iyi bir adım olabilir.

Unutmayalım, hepimiz kendinizi her an her saniye tekrar ve tekrar yaratabilme gücüne sahipiz, çünkü davranışlarımız, konuşmalarımız bizi biz yapıyor.

Onları değiştirirsek biz de değişiriz.