Kendini sevmek ve onaylamak

Kişiler EFT veya NLP uzmanlarına başvurduklarında, sorunları ne olursa olsun (hastalık, parasızlık, doyumsuz ilişkiler ya da tıkanmış yaratıcılık duyguları vb.) uzmanın üzerinde durması gereken temel yapılardan biri şudur: “Kendini sevmek ve onaylamak…”

Kişi kendini olduğu gibi kabul ettiğinde, onayladığında ve sevdiğinde, her şey zamanla yoluna giriyor. Küçük mucizeler (sağlığın düzelmesi, daha çok kazanma, ilişkilerin daha doyumlu hale gelmesi, kendini daha yaratıcı ve doyurucu biçimlerde ifade etmeye başlama, vb.) her yerde görülüyor. Ancak küçük mucizeler çabalamadan kendiliğinden olmuyor, emek gerektiriyor.

Kendini sevmek ve onaylamak, güven ortamı yaratmak, kendine güvenmek, layık olduğunu düşünmek ve kendini olduğun gibi kabul etmek, kişinin kafasının içinde yeni bir düzen ve daha sevecen ilişkiler kurması demek...

Kendini ve bedenini seven bir kişi, ne kendini ne de başkalarını kötüye kullanıyor.

Kendini onaylama ve kabul etme, kişinin hayatının her boyutunda olumlu değişimlerin olması için temel bir anahtar...

Kendini sevmek, kişinin hiçbir şey için kendisini eleştirmemesiyle başlıyor. Olumsuz bir eleştiri kişiyi tam da değiştirmek istediği davranış kalıbının içine hapsedebiliyor. Kişinin kendisine gösterdiği anlayış ve şefkat bu kısır döngüden çıkmasını sağlayabiliyor. Bu nedenle kişi kendini eleştirmek yerine kendini onaylamayı denemeli... Çünkü ruhsal ve bedensel sorunları çözen sihirli değnek kendini sevmek ve onaylamak olarak biliniyor. Kişi kendini iyi hissettiğiniz zaman, hayatı da düzgün gidiyor. Kişi âşık olduğu dönemlerde sorunları yokmuş gibi hissedebiliyor. Kendini sevmek de âşık olmak gibi güzel duyguları ve güzel olayları kişiye getiriyor ve kendini havada dans ediyormuşçasına hafif hissettirecek bir süreç yaşatıyor. Yani kendini sevmek kişinin kendini iyi hissetmesini sağlıyor.

Kişi kendini onaylamadıkça ve olduğu gibi kabul etmedikçe, gerçekten kendini sevmesi imkânsız oluyor. Bu da, ne olursa olsun kişinin kendini eleştirmemesi demek... “Ama ben hep kendimi eleştiririm!”, “Şu yönümü beğenmem nasıl mümkün ki?”, “Ailem, öğretmenlerim, arkadaşlarım ve sevgililerim daima beni eleştirdi!”, “Kendimi nasıl motive edeceğim ki?”, “Ama böyle şeyler yapmak benim için yanlış olur!” şeklinde düşünmeyi bırakmak, kendini sevme sürecine başlamanın ilk adımını oluşturuyor.

Goethe “Neyi yapabiliyorsan ya da yapabileceğini hayal ediyorsan başla, cesarette; akol, güç ve büyü vardır!” derken, başlamanın “ilk adımı atmak” anlamına geldiğine dikkat çekiyor. Sonuçta herkes her şeye yeni baştan başlayabiliyor!