Manolya Özek
Manolya Özek
Manolya Özek

Başarı odaklı hayatlar

Sevgili anne babalar, elbette sınavlar çocukların gelecekleri için önemli ama yaşam başarılarının garantisi değil...

Haberin Devamı

Pazar günü Ayşe Arman’ın Özgür Bolat’la röportajını okuyarak başladım güne. Boğaziçi, Harvard ve Cambridge mezunu olup eğitimbilimci olan ve okullarda anne babalara konferanslar veren bu genç adamın söylediği şu sözler çok çarpıcıydı:

"İşe yarayan nedir biliyor musunuz? Tek başınıza kaldığınızda huzur ve şükür duygusunu hissedebilmek. Var olan durumu olduğu gibi kabul etmek. Şimdiki aklım olsa o okullara gireceğim diye kendimi parçalamazdım. Çok bir şey ifade etmiyor aslında. Dünya’nın en depresif öğrencileri Harvard’da. Neden? Çünkü hepsi başarı odaklı. Oraya giriyor ama aynı zamanda depresyona da giriyor. Sizin için hangisi önemli? Çocuğunuzun okuldaki başarısı mı yaşamdaki başarısı mı? Robin Williams niye intihar etti? Hollywood’un en ünlü, en başarılı insanlarından biri niye intihar ediyor? Çünkü içindeki boşluğu dışardan gelenler; başarı, şöhret, para dolduramıyor. Yetmiyor. Kimseye yetmez. Benim çocuğum ne olsun biliyor musunuz? Bir kafede çalışsın, yeter ki iç huzuru olsun."

Haberin Devamı

Ben de pek çok gençle çalışıyorum. Pek çoğu ders başarısı yüzünden aileleriyle çatışma yaşıyorlar. Kopma noktasına geliyorlar. Hatta bu yüzden bana başvuruyorlar.

Genellikle ilk görüşmede ders başarısı konusunda inanılmaz kaygılı ve eleştirel bir anne babayla karşılaşıyorum. Onlar için uzman olmam yeterli değil. Eğer bunu hissedersem konuya Boğaziçi mezunu olduğumu ve girdiğim yılki ÖYS’de Türkiye genelinde ilk 1000’e girdiğimi söyleyerek başlıyorum. İşte o anda bakışları değişiyor. Sanki bana olan saygıları artıyor. Bazen de bunu bildikleri için bana geliyorlar.
Onların ders başarısını arttırmaya yardımcı olsam da her zaman gerçek odağımda yaşamda başarılı olabilmeleri için gerekli becerileri kazanmaları konusunda çalışmak var. Hayalleri olan, düşünen, soru soran, problem çözen, sorumluluk alan ve alternatif yolları deneyebilen pozitif bir birey olmasına yardımcı olmak...

Ders başarısı odaklı ülkemizde bu hafta sonu ve önümüzdeki hafta sonu LYS var. Her yıl sınav kaygısının gençlerin psikolojisini nasıl olumsuz etkilediğine şahit olduğumdan bu haftaki yazımı öğrenciler ve aynı stresi yaşayan ailelerine ayırmak istedim.

Haberin Devamı

Eğer kalp atışınızda veya nefes alıp verişinizde hızlanma, terleme ya da üşüme, baş dönmesi, bulantı, kusma, ishal, çeşitli kaslarda gerginlik gibi fiziksel belirtiler yaşıyorsanız sınav kaygınızı rahatlatmak için aşağıdaki adımları gerçekleştirin:

1- Mutlaka gevşeme egzersizlerini öğrenin

Stresli olduğumuzda hepimizin gerdiği farklı bölgeler olur. O bölgelerde ağrı hissediyor olabilirsiniz. Özellikle o bölgeleri sınav öncesinde rahatlatın. Önce gerin sonra gevşetin. Gerginlik ve gevşeklik arasındaki farkı hissedin. Gerginliği iyice rahatlatmak için masaj yaptırabilirsiniz.

2- Diyafram nefesiyle derin nefes almayı öğrenin

Doğru nefes bir şarkıcı, tiyatrocu, sporcu için ne kadar değerliyse siz öğrenciler için de o kadar önemli. Derin nefes aldığınızda vücudunuz daha fazla oksijen alır, bu da hem vücudun gevşemesine hem de beynin daha verimli çalışmasına yardımcı olur. Özellikle zorlandığınız, tıkandığınız sorularda derin nefes alıp vererek kendinizi rahatlatın.

Haberin Devamı

3- Bu düşünceler gerçekçi mi diye sorgulayın

Eğer ‘yapamayacağım, kazanamayacağım’ gibi düşünceler sıklıkla zihninizden geçiyor, dikkatinizi toplamada güçlük çekiyorsanız şimdiye kadar edindiğiniz sınav sonuçlarınızı gözden geçirin. Başarınızı düşüren faktörleri ele alarak iyileştirme üzerinde çalışın.
Bazı öğrencilerin kaygı nedeni konu eksiklikleridir. Pazar günkü sınav için artık hedefiniz yeni bilgi öğrenmek yerine bildiklerinize odaklanmak, son konu tekrarlarını yapmak, bol soru ve deneme çözmek olmalıdır.

Bazı öğrencilerin de zamanlama sıkıntısı vardır. Yavaş yaptıklarından ikinci tura vakitleri kalmaz ya da acele edip dikkatsizlik hataları yaparlar. Tavsiyem sürekli süre tutarak soru ve deneme çözmeniz ve bu sayede hız kazanmanızdır. Bir önerim de sınav yerine önceden giderek mümkünse orada bir deneme çözmektir.

Haberin Devamı

4- ‘Mükemmel olmalıyım’ düşüncenizden kurtulun

Kaygı ve stres, kontrol edemediğimiz belirsiz durumlarda yaşadığımız bir duygu durumudur. Herkes önem verdiği bir olay ya da sınav için belli bir oranda stres yaşar. Bu gayet doğaldır. Stres, başarı için bizi güdüleyen, hedefte tutan bir faktördür. Ama aşırı stresli olma durumu kişinin dikkatini verememesine yol açarak başarısını düşürür.

Özellikle mükemmeliyetçi öğrenciler başarılarını yeterli görmemektedirler. Bu da onları sürekli gergin ve tedirgin yapar. Bir süre sonra bıkkınlık ve yorgunluk hissetmeye başlarlar. Sınav kaygısı; özellikle hırslı, kontrolcü ve mükemmeliyetçi gençlerde daha sık yaşanmaktadır.

Sevgili gençler; MÜKEMMEL OLMALIYIM düşüne kalıbınızı BEN YETERİNCE İYİYİM şeklinde değiştirin. ‘-Meli, -malı’ düşünce kalıbı size baskı yaratmaktan başka bir işe yaramaz bilginiz olsun.

Haberin Devamı

5- Yaşam başarısını garantilemediğini unutmayın

Son sözüm gençlerin anne babalarına;

Evet bu sınav gelecekleri için önemli ama yaşam başarılarının garantisi değil...

Edinecekleri şık bir etiket hayatta bazı kapıları açmaya yarar ama içlerindeki boşluğu asla dolduramaz..

Başarı odaklı bir hayata odaklanmak yerine lütfen onların içsel yolculuğunu destekleyin...