2014 ve yeni umutlar

Herkese merhaba. Kaçınılmaz ‘Seneye görüşürüz’ esprilerinden sonra işte 2014’ün içindeyiz, ilk haftasını yaşıyoruz. Umarım yeni yıla sevdiklerinizle ve mutlu girdiniz.

2013, ülkemiz adına baktığımızda, değişimlerin yaşandığı bir yıl oldu. Bazen üzüldük bazen sevindik en çok da şaşırdık. Sanırım hepimizi en çok etkileyen birlik olmanın bütün olmanın gücüne şahit olmaktı. Boşvermiş, korkan ve itaatkar olmaktan hakkını savunan, inandıklarının peşinden giden umutları olan bir moda geçtik.

Sizin için ise belki 2013 zor bir seneydi bir an evvel geçmesini bitmesini dilediniz. Belki hastalıklarla, sıkıntılarla geçti.

Öyle ya da böyle yeni bir yıla hepimiz yeni umutlar, yeni beklentilerle girmeliyiz.

Yeni bir yıldan hepimizin yeni umutları ve beklentileri olmalı ama unutmamamız gereken şu ki eğer siz değişmez, aynı kafa ve aynı duygularla devam ederseniz bilin ki bir şey değişmez. Önce kendi enerjinizin üzerinde çalışmalısınız.

2014’ün ilk yazısını enerji üzerine yazmak istedim. Gelin birlikte enerjinizi nasıl yükseltebiliriz onun üzerinde konuşalım. Enerjinin formülünü vereyim sizlere…

Öncelikle 2014’te kendi bedeninizin daha fazla farkında olun. Bedenle ilgili çalışanlar, spor yapanlar, dans edenler iyi bilir. Bedenimize ne kadar iyi bakar, onu ne kadar dinlersek o da bize iyi hizmet eder. Stresle sağlıklı bir şekilde başa çıkamadığımızda vücudumuzun en zayıf bölgesini bulur ve oradan bize ‘Beni duy!’ sinyalini verir.

Eğer beyninizin içi çok düşünceli ve karanlıksa sık sık baş ağrısı yaşıyor olabilirsiniz.

Eğer ifade edemediğiniz düşünce ve duygularınız varsa boğaz ve tiroitlerle ilgili bir problem yaşıyor olabilirsiniz.

Eğer güven ve sevgi ile ilgili kaygılarınız, affedemediğiniz insanlar ve olaylar varsa kalple ilgili bir probleminiz olabilir.

Mide bölgemiz (solar pleksus) olumsuz düşüncelerimizin hapsolduğu bölgemizdir. Eğer insanları kırmayayım diye içine atan düşünceli ve hassas biriyseniz mide bölgenizde problem yaşıyor olabilirsiniz.

Cinsel bölgemizdeki problemler kaygı ve korkularımızdan kaynaklanıyor olabilir.

Eğer yukarıda bahsettiğim problemlerden birini yaşıyorsanız öncelikle bu konu üzerinde çalışın. Bilin ki bir bölgedeki tıkanıklık tüm enerji alanınızdaki akışkanlığı bozar ve kendinizi iyi hissetmenize engel olur.

Mutlaka bedeninizi hareket ettirin. Bazen başlamak zor gelir ama başladıktan sonra vücudunuzun salgıladığı endorfin hormonu sizi dipdiri yapar ve enerjinizi arttırır. Sürekli TV, internet başındaki hareketsiz kişilerin enerjileri düşüktür, sürekli uykuları gelir.
Tabii hareket kadar bedeninize ne aldığınız da önemlidir. Enerjinizi yükseltmek istiyorsanız hamur işlerini azaltmalı, eti ihtiyacınız kadar tüketmeli, yeşil sebze ve meyve tüketimini arttırmalısınız.

Pek çok danışanımda uyku sorunu var. Kaliteli uyku almak çok uyumakla ilişkili değil. Kaliteli bir uyku için gün boyunca biriktirdiğiniz, çözemediğiniz ve yastığa kafanızı koyduğunuzda aklınıza takılan düşüncelerinizi bırakmalı, yatmaya yakın fiziksel aktivite yapmamalı ve midenizi yormamalısınız. Özellikle vücudunuzun genç kalmasını istiyorsanız, hücreleri yenileyen melatonin hormonunun salgılandığı gece 11-5 arasını uykuda geçirmenizde fayda var.

İkinci olarak 2014’te zihninizin farkında olun. Acaba zihninizi hangi düşüncelerle besliyorsunuz? Sürekli düşünüp durduğunuz neler var? Zihnimizin kontrolünü ele almadığımızda o bizi olumsuz ve gereksiz düşüncelere yönlendiriyor.

Sınav kaygısı yaşayan pek çok gençle çalışıyorum. Hepsinin beyninde dönüp duran yüzlerce olumsuz düşünce var. Bu düşünceleri duygularını, duyguları da davranışlarını şekillendiriyor. Sürekli ‘başaramayacağım’ diye düşünen bir genç sınav kaygısı yaşıyor bu da sınav esnasında dikkatinin dağılmasına ve dikkatsizlik hataları yapmasına yol açabiliyor. Eğer sonuçları değiştirmek istiyorsanız kendi düşüncelerinizi fark edin ve onları olumluya dönüştürmek için üzerinde çalışın. Meditasyon yapabilir, zihninizi yönetmeyi geliştirebilirsiniz.

Son olarak da 2014’te ruhunuza iyi bakın. Ruhunuza iyi gelen şeyler yapın. Enerjinizi çalan işlerden ve insanlardan olabildiğince uzak durun.

Yaşam enerjinizi arttırmak istiyorsanız aşk olsun hayatınızda. Aşkla, tutkuyla yaptığınız bir iş ya da hobiniz olsun.

Enerjinin formülü ellerinizde...

Kullanmak da sizin elinizde…

Osho’nun Tao adlı kitabından güzel bir sözle bitirelim yazımızı: ‘Lao Tzu'nun yoluna 'Su Yolu' demesinin pek çok sebebi vardır. Öncelikle su yumuşaktır, mütevazıdır, en alçak yeri arar. Everest'e yağmur yağabilir ama su orada kalmaz, vadiden aşağı akmaya başlar. Ve vadide de en derin kısmına ulaşır. Hırslı değildir. İlk olmak gibi bir hırsı yoktur. Su gibi olmak demek, birincisi hiç kimse olarak son derece mutlu olmak demektir. İkincisi, su hareket demektir. Her zaman hareket halindedir ve ne zaman hareket etmese kirlenir, pislenir hatta zehir olur. Ölür. Hayat harekette, dinamizmde, akıştadır. Tüm hayat bir akıştır, hiçbir şey durağan değildir.’

2014’te su gibi olun…

Enerji, bolluk ve bereket sizinle olsun…