Cep belası

Sanal dünyayı bazen hayatın ta kendisi sanıyorlar

Haberin Devamı

2’DEN 92’ YE

Cep belası başlığını koyduğumda hangi konuda yazacağımı anlamışsınızdır diye tahmin ediyorum. Eskiden 7’den 70 diye bir tanım vardı; küçükten büyüğe herkes anlamında kullanılan. Son yıllarda toplumdaki cep telefonu üzerinden sosyal medya, oyunlar vb. kullanım yaş dağılımını ve sıklığını düşündüğümüzde bu tanımı 2’den 92’ ye diye değiştirmemiz gerekiyor galiba!

1990'larda dünyada kullanımı yayılmaya başlayan internet, beraberinde pek çok artıyı ve aynı zamanda pek çok sorunu ve değişimi de beraberinde getirdi.

Yolda, sokakta, evde, işte, trafikte, tv karşısında, hem cep telefonuna bakan hem de başka işler yapan insanlar görmek normalimiz oldu ne yazık ki! Cep telefonundan sosyal medya kullanmayan ya da mesajlaşmayan kişileri garipsiyoruz ve çağ dışı olarak yorumlayabiliyoruz.

Neredeyse her yaş grubunun elinde görmeye alıştığımız cepler çoğunlukla da ergenler ve gençler arasında kullanılıyor, onlar için cep demek internet demek, internet demek; sosyalleşmek, arkadaşlar, iletişim, keyif, haz alma, öğrenme, kaçma, rahatlama, zaman geçirme demek.

SANAL DÜNYAYI BAZEN HAYATIN TA KENDİSİ SANIYORLAR

Gençler İnternet vasıtasıyla dünyanın pek çok yerinde arkadaşlıklar edinmekte, dostlar kazanmakta, bilgi ve veri akışı sağlamakta, dünyayı tanımaktadırlar. Yüz yüze kurdukları ilişkilerin benzerlerini internet üzerinde kurmakta ve bu sanal dünyayı hayatın devamı hatta bazen hayatın kendisi olarak görmektedirler.

Günlük hayattaki alışkanlıkların bazılarını, sevgiyi, aşkı, hayranlığı internetteki sanal ilişkilerinde de yaşamaya devam etmektedirler. Filmlerdeki, dizilerdeki karakterlere karşı oluşabilen hayranlık, aşk ya da onların gerçekmiş gibi olduğu algısı, internet üzerinden tanıdığı, sanal ilişkilerde aynı şekilde, gerçekmiş gibi oluşabilmektedir. Sanal ortamda başlayan ve biten ilişkiler sadece ergenler için değil yetişkinler için bile normalleşmektedir.

Ayrıca İnternet kullanımındaki artış ve vazgeçememe ve sınırsızlık; bağımlılık sınırlarını zorlamaktadır. Alkol ya da kumar bağımlığı için ön görülen tanımlar internet kullanımı içinde geçerli kabul edilmektedir. Yani internetin şuursuzca yani kontrolsüzce kullanımı artık bağımlılık kabul edilmektedir. Ör: sosyal medyadaki hesaplarını kontrol edemeden duramama, huzursuz olma, birşeyleri kaçırıyormuş hissi, şars biterse diye kaygılanma, telefonunu yanından ayıramama vb.

GERÇEK HAYATTAKİ İLİŞKİLERE ZARAR VERİYOR

Ergenlerin sanal ortamda çok fazla zaman geçirmeleri, sosyalleşme, bir gruba ait olma ihtiyaçlarını sadece internette doyurmaları, gerçek hayatta yüz yüze kurdukları ilişkilere zarar verebilmektedir. İnternetin aşırı kullanımı, gencin yalnızlaşmasına, içine kapanmasına ve bunların sonucunda da yüz yüze kurduğu ilişkileri yürütmekte zorlanmasına, çabuk pes etmesine, sanal ortamdaki arkadaşlık ya da flört ilişkisini gerçek olarak kabulüne, cinsel suistimale vb. pek çok şeye neden olabilmektedir.

TAMAMEN YASAKLANAMAZ

İnternet çağında internet kullanımını tamamen yasaklanamaz, bununla beraber, gençlerin ruh ve beden sağlıkları için onları kontrollü kullanıma motive etmek, onlara model olmak önemlidir.

SANAL DÜNYA-GERÇEK DÜNYA DENGESİ

Ergen çocuklarınızın internette geçirdikleri zamanın çokluğu ya da azlığından daha önemli bir şey; sosyalleşmek için gerçek hayatta neler yaptığına dikkat edin. Spor yapması, bir hobisinin ve merakının olması, arkadaşlarıyla yaptığı sosyal etkinliklerin varlığı, sizlerle kurduğu iletişim ve sohbetin kalitesi… Sanal dünya ile gerçek dünyayı dengeyle yaşabilmesi onu olumsuz süreçlerden koruyacaktır.

Yazarın Tüm Yazıları