Emzirmek öğretilmez

Bebeği ağladığında anneler hiç düşünmeksizin ve tereddüt etmeksizin kucaklarına alır ve sakinleştirmeye çalışırlar. Bunu düşünmeden yaparlar. Bu onlarda içgüdüseldir. Onları kucaklayınca sakinleşeceklerini hissederler, sezgisel olarak bu davranışı sergile

Haberin Devamı

Emzirme haftasını tüm coşkusuyla kutladığımız bu günlerde ben de emzirmenin ne kadar doğal bir olay olduğunu bir kez daha yazmak ve emzirme konusunda annelerin bakış açısında biraz olsun dönüşüm yaratabilmek için yazıyorum bu hafta.

“Emzirmek içgüdüseldir” diyoruz ya… Hem anne, hem bebek için içgüdüsel… Belki bunu biraz açmak lazım.

Çünkü son zamanlarda annelerin özgüvenlerinin oldukça kırıldığını gözlemliyorum. Kafaları oldukça karışık. Etraftan yardım bekliyorlar. Lohusalık hassas bir dönem, bu yardıma ihtiyaç duymaları son derece normal. Ancak emzirme konusunda biraz daha güvenli olurlar ise bu yardımın gelmediği/yanlış biçimlerde geldiği durumlarda da kendi kendilerini kurtarabilerler. 

Emzirmek öğretilmez

Haberin Devamı

SADECE İZİN VER

Sadece İZİN VERMEK. İçgüdülerini, iç seslerini, sezgilerini dinleyerek, bunların ortaya çıkmasına izin vermek. Dışarıdan olayın seyrini bozacak müdahalelerin farkında olmak… Annelik duygularının farkında olarak, hiçbir şey düşünmeksizin, olayı akışına bırakarak, sadece olayın kendi doğallığında yaşanmasına izin vermek… Bir örnekle açıklayalım:

BEBEKLER EMMEYE PROGRAMLI DOĞARLAR

Bebeklerin “emmeye programlı” doğduklarını bilmek anneleri son derece rahatlatacaktır. Anestezi ve ağrı kesicilerin kullanılmadığı bir doğumda, bebek doğduktan sonra onun için yaşam alanı olan, yani “doğal habitatı” olan anne koynuna bırakıldığında kendi kendine emekleyerek memeye doğru gider ve kendiliğinden emmeye başlar. Bu davranış tıp literatürüne “memeye emekleme” ya da “kendi kendine bağlanma” ismiyle geçmiştir. Yenidoğanın memeye emekleme videosu linkten izlenebilir (http://breastcrawl.org/video.shtml).

Righard ve Alade’in [17] çalışmasında bu durum kanıtlanmıştır. Memeye emekleme için on yedi bebek ten-tene temas kesilmeksizin bir saat boyunca anne göğsüne bırakılmış ve 16 bebeğin doğru şekilde memeyi kavradığı görülmüştür. Diğer grupta bulunan ve kilo ölçümü gibi rutin ölçümler için yirmi dakikalık bir aradan sonra tekrar anne göğsüne bırakılan bebeklerin sadece yedisi memeyi doğru şekilde kavramıştır. Bu çalışmada erken emzirme için ten tene temasın aralıksız devam etmesi gerektiği vurgulanmıştır.

Haberin Devamı

Emzirmek öğretilmez

ANNE-BEBEK; BİR YAP-BOZ GİBİ TEK BİR RESİMDİR

Anne-bebek ikilisi, tek bir psiko-biyolojik organizma olarak, tek bir resim gibi değerlendirilmelidir. Bebeğin tepkilerini anne gözlemler, yorumlar ve ihtiyaçlarına karşı bir davranış sergiler. Mesela bebek ağladığında tüm anneler hiç düşünmeksizin ve tereddüt etmeksizin kucaklarına alır ve sakinleştirmeye çalışırlar. Bunu düşünmeden yaparlar. Bu onlarda içgüdüseldir. Onları kucaklayınca sakinleşeceklerini hissederler, sezgisel olarak bu davranışı sergilerler. Bebek de tıpkı bir yap-bozun diğer parçası gibi, doğru yere konduğunda resmi bütünlerler. Eğreti durmazlar. Önemli olan parçaların birbirini tamamlamasına izin vermektir.

Emzirirken de aynı doğallığı korumak gerekir. “Acaba doğru mu tutuyorum, acaba pozisyonu yanlış mı, acaba doymadı mı, acaba bu ay kaç gram aldı, acaba sütüm yetiyor mu?” gibi acabalar beynimizin ürettiği şeylerdir. İçe dönmek ve dinlemek gerekir bazen… Ancak bunu annelik öncesi hiç yapmamışsanız, elbette ilk denemelerinizde zorlanmanız çok normal. Tavsiyem hamilelikten itibaren içe dönme çalışmalarına başlamanız. Bedeninizi hissetmeniz ve neye ihtiyacınız olduğunu anlamaya çalışmanız... Kısaca meditasyon yapmanız.

Haberin Devamı

EMZİRMEK ÖĞRETİLMEZ, O ZATEN VARDIR

Sizin bir anne olarak emzirmeyi öğretecek bir uzmana ihtiyacınız yok. Hastanede sizi destekleyen bir hemşire/ebe olmadığında lütfen üzülmeyin. Ortam şartlarından etkilenmeyin, bunların sizi üzmesine izin vermeyin.

Bugün emzirme uzmanlarının geldiği son nokta “anneye emzirmenin öğretilmemesi” gerektiği yönünde. Tam tersi onda doğal olarak bulunan bu yeteneği sanki yanlışmışçasına ya da düzeltmeye çalışırcasına eğitim vermenin, annede bazen istenmeyen özgüven düşüklüğü yaratabileceğine işaret ediliyor. Emzirme eğitimlerinin ana felsefesi; annede özgüven yüksekliği sağlamak olmalı. Zaten emzirme siz de ve bebeğinizde doğarken getirdiği doğal bir yetenek. Sizin sadece bu yeteneğiniz olduğuna inanmanız gerek.

Haberin Devamı

Emzirme eğitimcilerinin/danışmanlarının ise, ihtiyaç varsa, sadece ufak dokunuşlarla desteklemesi, her annenin kendi tarzını oluşturmasına izin vermesi gerekir.

AŞIRI KAYGILARIN EMZİRMEDE YERİ YOKTUR

Aşırı evhamların, aşırı soru üreten bir beynin, aşırı kaygıların emzirmenin doğallığını bozduğunu sakın unutmayın sevgili anneler. Bebeğinizle bir takım olduğunuzu, sizin kaygılarınızın ona da yansıdığını unutmayın. Sizin felsefenizle bağdaşan bir çocuk hekimi, bir emzirme uzmanı, bir ebe bulun. “Ekibinizi” iyi seçin. Eğer yardım gerekecekse, sadece onların desteklemesine izin verin. Her kafadan ses çıkan bir ortama ve motivasyon düşürücü kişilere izin vermeyin. Bu ortamı oluşturmada eşinizin yardımını istemekten çekinmeyin.

Haberin Devamı

SADECE İZİN VER

Kendi annelik tarzınızın oluşmasına izin verin.
Sezgilerinizin ortaya çıkmasına izin verin.
Bebeğinizin memeye emeklemesine izin verin.
Bedeninizin süt üretmesine izin verin.
Sütün akışına izin verin.
Emzirme problemi yaşadığınızda zamana izin verin.

Yazarın Tüm Yazıları