Huzurlu bir hayat için farkındalık ve özşefkat şart

Almakta olduğum "Organik İntelligence" eğitiminde öğrendiğimiz travma terapi uygulamaları aynı zamanda Mindfulness (bilinçli farkındalık) ve Özşefkat çalışmalarıyla destekleniyor. Yıllardır uyguladığım meditasyon pratiğim ve almış olduğum Sinir Sistemi ve Mindfulness eğitimlerinden de bildiğim kadarıyla araştırmalarda bu tarz uygulamaların sinir sistemini dengeye getirdiğini, kişinin esnek dayanıklılığını arttırdığını ve böylece yaşam kalitesinin de yükseldiğini gözlemliyoruz.

Şefkatin gerçekten ne olduğu ve kendimize karşı nasıl daha fazla nazik olabileceğimizle ilgili yaptığım araştırmalarda karşıma çıkan bir Ted konuşmasında da Austin-Texas Üniversitesi Psikoloji bölümünden Doç. Dr. Kristin Neff özşefkatı üç temel öğe ile tanımlıyor.

1. Kendine karşı nazik olmak
2. Ortak noktaların bilincinde olmak
3. Bilinçli farkındalık

KENDİMİZE ACIMASIZ DAVRANIYORUZ!

Kendimize karşı çoğu zaman çok acımasız davranıyoruz, sevmediğimiz birine bile söylemeyeceğimiz sözleri kendimize söyleyebiliyoruz. "Hiçbir zaman başaramayacaksın" , "Beceriksizin tekisin", "Kimse seni önemsemiyor"... gibi sözlerle kendimizi hırpalıyoruz. Zannediyoruz ki ancak kendimizi eleştirirsek motive oluruz.

KENDİNİZİ ŞEVKATLE KUCAKLAYIN

Aslında yapmamız gereken bir dost, bir arkadaş gibi yaklaşmak kendimize. Teşvik eden, anlayışlı, sabırlı ve kibar bir arkadaş. Hata bile yapsa arkadaşının yanında olup destek olan,şefkatle kucaklayan. Çünkü ancak böyle motive olabiliyor insan. Her ne kadar kendimizi eleştirince motive olacağımızı düşünsek de, kendimizi yargıladığımızda sinir sistemi tehdit altında olduğunu zannediyor ve stres hormonları salgılıyor. Fazla stres hormonu değil motive etmek, tam tersine motivasyonu düşürüp normalde başarılı olduğunuz bir konuda sizi başarız kılabiliyor.

İNSAN OLMAMAK MÜKEMMEL OLMAMAKTIR

Doç. Dr. Kristin Neff ikinci temel öğe olarak; diğerlerinden ne şekilde farklıyım yerine özşefkatin diğerleriyle ne şekilde aynıyım diye sorduğunu söylüyor. Diğerleriyle aynı olmamızın bir unsuru insan olmamızdır. İnsan olmak mükemmel olmamaktır, dünyada kimse mükemmel değildir ve herkes hata yapabilir. Bir çoğumuz hep birilerinden daha iyi, daha güzel, daha başarılı olmak için motive edilmişiz ki konuşmacı kimsenin ortalama olmak istemediğinden ve diğerlerinden farklı olma isteğimizin psikolojik bir rahatsızlığa dönüşebileceğinden de bahsediyor. Oysa farklı olmaya çalışmak yerine ortak noktalarımıza bakarsak herkesin zayıflıklarının olduğunu ve kimsenin mükemmel olmadığını göreceğiz.

Hayattaki tek gerçek başarılı olmak değil. Nice başarılı ama dışardan mutlu gibi gözükse de mutsuz olan ve hala kendini başarılı görmeyerek kendine acı çektiren insan var. Ya da diyelim ki hem mutlu hem başarılı eminim onun da başka bir zayıf noktası var. Hadi diyelim ki yok, ne mutlu ona değil mi?

Belki de 3. öğe olan farkındalık burda devreye giriyor, anda olanı farkettiğinde her ne oluyorsa zihninde, duygularında, bedeninde orda yargısızca anlayış ve açık bir farkındalık ile kaldığında geçip gidiyor her ne varsa yüzeye çıkan. Takılıp kalmıyorsun özdeşleşmiyorsun o düşünce duygu ya da his her ne ise.

ŞEFKATLİ BİR BEYİN İLE DÜNYAYA GELİYORUZ

Şefkatli bir farkındalık çok önemli çünkü memeli olarak şefkatli bir beyin ile dünyaya geliyoruz. Şefkat verme ve şefkat alma özelliklerine sahibiz. Bedenimiz yumuşak sese, sıcaklığa ve nazik dokunuşlara duyarlı. Kendimize şefkat verdiğimizde stres hormonları azalıyor ve iyi hissetme hormonları salgılıyoruz. Araştırmalar gösteriyor ki Mindfulness ve özşefkat uygulamaları ruhsal sağlık için çok faydalı. Yapılan araştırmalarda bu pratikleri uygulayan katılımcıların daha az kaygılı, stresli, mükemmelliyetçi olduğunu ve kendi için sağlıklı seçenekleri seçtiğini , hayattan keyif alma, sorumluluklarını yerine getirme ve motivasyon gibi olumlu taraflarının ön plana çıktığını gözlemliyoruz.

Artık dünyada ve hatta İstanbul'da da birçok merkezde bu çalışmalar hastalar üzerinde uygulanıyor.

Huzurlu bir yaşam için farkındalık ve özşefkat şart.