Çocuklarımıza dair

Çocuğun yaptığı şey kendisine zarar vermediği sürece, müdahaleci ve korumacı olmamalıyız.

Haberin Devamı

Geçtiğimiz günlerde Prof. Dr. Acar Baltaş’ın “Potansiyelini Hayata Yansıtan Çocuklar Yetiştirmek” adlı harika bir seminerine katıldım. Anne ve babalar için çok faydalı olacağına inandığım o seminerden edindiğim değerli birkaç bilgiyi paylaşmak istedim sizlerle.

Bu semineri dinlerken yapmış olduğum pek çok yanlışın da farkına vardım ben. Mesela kızımı hep “güzeller güzeli ya da akıllı kızım” diye severdim. Meğer çok yanlışmış. Çocukların sahip olmak için çaba harcamadıklarına, Allah vergisi olan şeylere vurgu yapılmamalıymış. Sahip olmak için çaba harcadıklarına vurgu yapılmalıymış. Yani çalışkanlığı, gayreti, paylaşımcılığı, yardımseverliği gibi…

Haftada en az bir kere çocuğumuzla “bu hafta kime iyilik yaptık” diye konuşup onda farkındalık yaratmalıymışız. Kendisinden daha az şanslı olan insanlara maddi ya da manevi olarak yardım etmenin, çocuğun imkânları kendisinden daha az olan insanlara yakınlık hissetmesine ve onları anlamasına çok yardımcı olurmuş. Bu da kendi şansının farkına varmasında, manevi, duygularının gelişmesinde de önemli rol oynuyormuş. Bunu uygulamaya başladık biz :)

Haberin Devamı

Hatta buna bir ilavede de ben bulundum. Dedim ki “okulda ya da evin bahçesinde yardıma ihtiyacı olan arkadaşlarına, ya da bir büyüğüne yardım ederek de bir iyilik yapmış olabilirsin.” Şimdi bazı akşam yemeklerinde zaman zaman bunu konuşuyoruz; böylece daha derin sohbetlerimiz oluyor bu sayede.

Çocuğun yaptığı şey kendisine zarar vermediği sürece, müdahaleci ve korumacı olmamalıymışız. Kendi işlerini kendileri halletmeliymiş. Bu bağlamda “Öldürmeyen her darbe güçlendirir “sözü ise müthişti…

Arkadaşlığın anlamını çok iyi öğretmeliymişiz çocuklarımıza. “Arkadaşlık, hoşgörü ve bağışlayıcılığı beraberinde getirir; arkadaşlık birleştiriciliktir” diye açıkladı değerli hocam. Sanırım bu sebeple arkadaşlık ilişkileri kuvvetli olan insanlar aile yaşantısında da daha başarılı oluyorlar.

Olgun anne ve babalar çocuğun potansiyelini hayata yansıtmasına yardımcı olurmuş. Kızım potansiyelinin ne kadarını hayata yansıtabilecek bilemiyorum ama uzun zamandır bunun için (eminim pek çok anne gibi) ben de ciddi emek verdiğimi söyleyebilirim.

Haberin Devamı

Mutlu olmak için bir şeylerin kendiliğinden gerçekleşmesini beklemek yerine, emek vermek, gayret etmek gerekirmiş; derin sohbetler ve zamanı unutturan keyifli eylemler, mutluluğu yaşatmakta payı çok yüksek olan şeylermiş.

Ayrıca, sahip oldukları için mutlu olmasını öğretmeliymişiz çocuğumuza. Bunu yapmaya çok itina gösteririz biz. Mesela her fırsatta sahip olduğumuz şeyler olmasa idi neler olurdu diye konuşup, sonra verdikleri için teşekkür ederiz Allah’a.

Her biri birbirinden değerli bilgiler ve paylaşımlarla ayrıldığım seminerde öğrendiklerimi şimdi hayatımıza taşımaya çalışıyorum.

Yanlışlarımı düzeltip, doğruların onayı ile “yola devam” diyorum.

Haberin Devamı

Arzu ben, kızının “mutluluğu bir varış noktası değil, varılacak noktaya yolculuk” olarak benimsemesini sağlamaya çalışan ve tüm annelere de bunu tavsiye eden kendi halinde bir anne :)

Yazarın Tüm Yazıları