Merhaba Nevzat Bey, Özellikle göğüs kısmı ve bacağın üst kısmı beyaz et sınıfında düşünülebilir. Ancak derisiz olarak tüketmenizde yarar var. Beyaz et %2 oranında yağ içerirken, derisi 4 civarında yağ içermektedir. İyi günler...

Günaydın Nevzat Bey, Son dönemlerde tavuğun yetiştirilme şeklinde bazı hileler gerçekleştirildiği ve hormon kullanıldığı için hindi, balık ve kırmızı et tüketimine daha bir öncelik verilmesinde yarar vardır. Biraz pahalı olacaktır ama organik olduğuna dair sertifikası bulunanları ve bilinen firmaların ürünlerini kullanmanızda yarar var. Tavuk yerine hindi etini tercih ederseniz kırmızı et tadında, beyaz et sağlığında bir tercih gerçekleştirmiş olursunuz. Herhangi bir sağlık probleminiz yoksa ortalama olarak günde 90 - 120 gram (3 - 4 köfte büyüklüğünde) et yenilmesi yeterli gelecektir. Sağlıklı günler...

Merhabalar, Bazen sıkı bir beslenme programı (sıkı derken kastettiğim aç bırakan bir diyet değil; disiplinli bir beslenme şekli) ve yüzme gibi aktivitelerle bu durum ortadan kalkabilmektedir. Ancak son sözü söyleyecek kişi yine de doktorunuz olacaktır muhakkak. Sonuçta MR sonuçlarınızı vs inceleyen ve bu işten tek sorumlu kişi, tedavinin temel direği doktorunuzdur. Bu düşüncelerinizi kendisi ile de paylaşmanızda yarar var. Sağlıklı günler dilerim.

Merhabalar, Sıkı diyet programları, aç bırakan diyetler, öğün sayısına getirilen kısıtlamalar, spor yapmamak vs kas kaybına neden olur. Doktor kontrolünden geçerek, diyetisyen gözetiminde aç kalmadan ve öğün sayılarınızı artırarak, spor destekli bir beslenme şekli uygulamanızı tavsiye ederim. Biz diyetisyenler danışanlarımızı 3 ana ve genelde 2 - 3 ara öğün ile zayıflatıyoruz. Aç kalarak sonuç alsanız da kaybettiğiniz kilolar geri gelecektir. O nedenle uzman desteği almanızı öneririm. Böylelikle vücudunuz OHAL ilan etmemiş olur. Sağlıklı günler dilerim.

Merhabalar, Zayıflama programının, kişinin (yaş, cinsiyet, boy uzunluğu, vücut ağırlığı, fiziksel aktivite düzeyi, beslenme alışkanlıkları, dini inançları vb.) özelliklerine göre hazırlanması; yeterli miktarda enerji ve besin öğesi içermesi gerekir. Dengeli beslenme alışkanlığı kazandırabilmesi ve bireyin yeni beslenme programını yaşam tarzı haline getirmesini sağlayabilmesi adına bu işin mutlaka bir diyetisyen kontrolünde gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Nasıl ki terziye gitmeden, prova yapılmadan kıyafet siparişi verilemiyorsa yüzyüze eğitim almadan, düzenli kontroller olmadan kilo verilmesi de pek mümkün değildir. Siz yine de şu ilkeleri yaşam tarzı haline getirin: Gün içerisinde 7-8 saat kadar uyumaya, sık sık ve azar azar beslenmeye, aç kalmamaya, süt, yoğurt ve peynirin light olanlarını tercih etmeye, şekerli ve yağlı besinlerden kaçınmaya, günde 2,7 lt sıvı almaya, posalı yani lifli (kurubaklagiller, kepekli tahıllar, sebze ve meyveler gibi) besinleri bol bol tüketmeye, mutlaka egzersiz (mesela yürüyüş) yapmaya özen gösterin. Kızartma ve kavurma işlemlerinden kaçının; haşlama, ızgara yapma, buğulama ve fırında pişirme yöntemlerini tercih edin. Yemeklerin yağlı sularını tüketmeyin. Et konan yemeklere ilave olarak yağ eklemeyin. Sağlıklı günler...

Merhabalar, ALO 171'i arayarak destek almayı düşünebilirsiniz. Şu an gözle görülür etkilerini yaşamaktasınız. Peki ya gözle görülemeyen tarafı? En kısa zamanda gerçekten ve içten karar vererek vakit kaybetmeden telefona sarılın bence. Hiçbir şey içinize çektiğiniz dumanın görünür etkilerini kapatamaz maalesef. Sağlıklı günler...