Mehveş Ayşe Bilginer
Mehveş Ayşe Bilginer
Mehveş Ayşe Bilginer

Çocuğunuzun büyüdüğünü kabul edin!

Ergenlikteki çocuğuyla iletişim kurmakta zorlanan ebeveynlere öneriler…

Haberin Devamı

Ergenlik dedikleri; çocuk olarak girilip yetişkin olarak çıkılan, sert esen değişim rüzgarının etkisiyle bireyi kaos içinde bırakan 11-19 yaş aralığına denk gelir. Anne-babaların hem korkarak bekledikleri hem de ‘çocuğum büyüyor sanırım’ diye düşünürken gururlandıkları ama bir an önce geçmesini istedikleri bir dönem.

Şimdilerde ebeveyn koltuğundan izlediğiniz bu döngüyü bir zamanlar sizin de yaşamış olduğunuzu, en azından bir kere ‘annemle babam beni hiç anlamıyor’ demiş olduğunuzu hatırladınız mı? Bizler eskiden ergenlik yaşamazdık, sonradan çıktı bu psikolojik detaylar diyorsanız haklı olabilirsiniz. Çünkü yeni nesil pek çok psikolojik stres faktörüyle daha yoğun iç içe ve problemlere karşı daha dayanıksız. Sınavlar, sanal alemler, yoğun çalışan ebeveynler derken onları yetiştirmek daha detaylı ve krizli hale gelebiliyor.

Haberin Devamı

Yaşam döngüsündeki bu kriz dönemini ilişkinize ve çocuğunuzun kişiliğine zarar vermeden atlatabilmek için birkaç pratik önerim var.

1- Anlayın

Hatırlarsanız bir ergen kendini karmaşık duygular içinde ve ne yetişkin ne de çocuk olamamak arasında sıkışıp kalmış hisseder. Bu duygu durumunda duymak isteyecekleri son şey nasihattir. Anlayışlı ve sevecenlikle rehberlik etmeniz ve ihtiyaç duyduğunda yanında olduğunuzu hissettirmeniz yeterli olacaktır. Eleştirmeyin, kendi çocukluğunuzdan örnekler vermeyin, onu kıyaslamayın. Sadece anlamaya çalışın ve bunu ona hissettirin.

2- Kemeri gevşetin

Kabul etmeliyiz ki, o artık büyüyor. Kendi kararlarını alabilen, sorumluluk sahibi bir yetişkin olmanın yolu çocukluk itibariyle sorumluluk almaktan geçiyor. Kuralların ve sorumlulukların net olarak çerçevelendiği bir evde bağımsızlık denemeleri yapmasına fırsat vermelisiniz. Hata yapmak vazgeçmenin değil, sebep-sonuç çıkarımı yapmanın başlangıcı olmalı. Amaç her şeye sınırsız izin vermek değil, sınırlar içinde onu özgürleştirmek olmalı.

3- Sakin olun

İletişiminizde gerginliğin tırmandığı anlarda onun yapamadığı bir şey yapın: Sakın olun. Uzayan sözel tartışmalar esnasında kırıcı sözlerin sarf edilmesi an meselesidir. Derin bir nefes alıp soğukkanlı bir şekilde gerginliği kontrol altına almalısınız ki sevgili ergeniniz daha fazla negatif elektrik almasın.

Haberin Devamı

3- Dinleyin

Evet, her ne kadar bir yetişkin kadar net ve tecrübeye dayalı düşünmeseler de herhangi bir konuda fikir yürütebilirler. Özellikle kendilerini ve ailenizi ilgilendiren konularda düşüncelerinin alınması hem güven duymalarına hem de kabullenici tutumunuzu hissetmelerine sebep olur. Çeşitli konularda ona danışın, fikrini alın, planlar yaparken seçenek sunun, bu kendini daha olgun ve yeterli hissetmesini, size daha yakın olmasını sağlayacaktır.

5- Birlikte eğlenin

Ergenler çoğunlukla aynı şeyden şikayet ederler: ‘Annem babam benimle sadece dersler hakkında konuşur.’ Sadece dersler hakkında konuşmak sizi yakınlaştırmak yerine uzaklaştırır. Onun kendine ait yaşamını, hayallerini de konuşmalısınız. Bu dönemde birbirinize ne kadar yakın olursanız kendini keşfetme yolunda ona o kadar destek olabilirsiniz. Ona sadece ‘anne-baba’ rolünüzle yaklaşmayın, birlikte müzik dinleyebileceği, espriler yapıp gülebildiği, hobilerini paylaşabildiği büyüğü olmaktan keyif alın. Bu sayede ‘eyvah, çocuğum benden uzaklaşıyor’ diye düşünmenize gerek kalmaz.