GeriSağlık Zika tehdidi hızla yayılıyor
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Zika tehdidi hızla yayılıyor

Zika tehdidi hızla yayılıyor

Güney Amerika’da ve Pasifik Okyanusu adalarında hızla yayılan sivrisinek kaynaklı Zika virüsü hastalığı, dünyanın pek çok ülkesi gibi Türkiye’yi de tehdit ediyor. Bilim insanları, hastalığın yayılmasında sivrisineklerin hızla çoğaldığı durgun su birikintilerinin başrolü oynadığına ve Zika ile mücadelede modern ilaçlama yöntemlerinin kullanılmasının şart olduğuna dikkat çekiyor.

Adını, 1947 yılında Uganda’da keşfedildiği ormandan alan Zika virüsü hastalığı, aradan geçen 70 yıllık sürede dünyanın büyük bölümünü tehdit eder hale geldi. Ülkemizde “seyahat hastalığı” adıyla da bilinen Zika virüsü hastalığı, sıtma, sarı humma, Dang hummasının ardından, insan hayatını tehdit eden ve sivrisineklerin tarafından yayılan enfeksiyonlar listesinde ön sıralara yükselmeye başladı.

Flavivirus grubundan bir RNA virüsü olan Zika’nın yol açtığı bu hastalık, enfekte olmuş Aedes türü sivrisineklerin ısırması ile insanlara bulaşıyor. Genellikle gündüz avlanmayı tercih eden Aedes’lerin ısırdığı kişiler hastalanıyor, bu hastayı ısıran bir başka sivrisinek de taşıyıcı haline geliyor ve bir diğer insanı ısırarak hastalığı yayıyor.

Zika virüsü hastalığının nadir de olsa enfekte bir anneden doğum esnasında bebeğe geçebileceği, ayrıca kan nakli ve cinsel ilişkinin de bulaşmaya yol açabileceği belirtiliyor. Hastalığın anneden bebeğe geçmesi mikrosefali adı verilen çok ciddi bir rahatsızlığı yol açıyor. Olması gerekenden daha küçük baş çevresi ve zekâ geriliği anlamına gelen mikrosefalinin yanı sıra virüsün sinir sistemi hücrelerini tutması sebebiyle felce kadar uzanabilen Guillain-Barre Sendromu ve nadiren de ölümler görülebiliyor.

İLACI VE AŞISI YOK!

T.C. Sağlık Bakanlığı, Zika virüsü hastalığına yakalananların yüzde 80’inde belirgin bir semptoma rastlanmadığını bildiriyor. Geri kalan yüzde 20’de görülen en belirgin semptomlar ise aniden başlayan ateş, vücutta kırmızı döküntü, eklemlerde şiddetli ağrı, el ve ayaklardaki küçük eklemlerde şişme, göz akı iltihabı, baş ağrısı ve kusma şeklinde sıralanıyor.

Tipik belirtileri nedeniyle sıtma, kızamık, kızamıkçık gibi hastalıklarla karıştırılabilen Zika virüsü hastalığının kesin tanısı uzman doktorlar tarafından yapılan muayeneler ve kan testleri ile konulabiliyor. Özel bir tedavisi ve aşısı bulunmayan Zika virüsü hastalığına yakalananlara bol sıvı alımı, ağrı kesici ateş düşürücü ilaçlar ve bol bol dinlenme öneriliyor.

ÜLKEMİZDE DURUM

Kafkas Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü öğretim üyeleri ile Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Zooloji Anabilim Dalı öğretim üyeleri, 2014 yılında yaptıkları arazi çalışmalarında Karadeniz Bölgesi’nde Aedes türü sivrisineklerin yaygın olarak bulunduğunu tespit etti. Araştırmanın yapıldığı bahar başlangıcında hava henüz soğuk olduğu için Aedes popülasyonunun çok yoğun olmadığı, ancak bu hayvanların kış mevsimini atlatabildiklerine dikkat çekildi.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından çok yüksek riskli bölge olarak Güney Amerika ve Pasifik adaları gösterilmiş olsa da dünyanın büyük bölümünün yüksek derecede ve orta derecede riskli olarak nitelendirildiği dikkat çekiyor. Her iki üniversitenin araştırmacı öğretim üyeleri ise WHO’nun Türkiye için belirlediği orta derecede riskli bölge tanımının yetersiz kaldığı ve yüksek riskli bölge olarak tanımlanması gerektiği uyarısında bulunuyor.

Bu uyarıları dikkate alan Sağlık Bakanlığı, TÜBİTAK ile birlikte birçok üniversitenin zooloji bölümlerinin katılacağı ülke çapında sivrisinek tür tespiti çalışmasının başlatılmasına karar verdi.

ZİKA’DAN KORUNMA YOLLARI

Belirgin bir ilacı, aşısı bulunmadığı gibi antibiyotik kullanımının da işe yaramadığı Zika virüsü hastalığıyla baş etmek için öncelikle sivrisinek ısırıklarından korunmak gerekiyor. İkinci ve daha da önemli yöntem ise insan sağlığına ve çevreye saygılı maddeler kullanılarak yapılacak etkin ilaçlama olarak öne çıkıyor.

Bilim insanları, Zika virüsü hastalığına yakalanmamak için dört hayati öneride bulunuyor:

• Isırılma riskini azaltın: Pencere ve kapılarınızda çok ince gözenekli tel kafes kullanın. Vücudunuzu olabildiğince örtün, açık kalan kısımlara sivrisinek kovucu sürün. Yatağınızda cibinlik kullanın.

• Sivrisinek üreme alanlarını ortadan kaldırın: Sivrisinekler yumurtalarını durgun sulara bırakırlar, yavrular da yedi gün içerisinde yumurtalarından çıkarlar. Bu nedenle bulunduğunuz ortamda açıkta olan su kabı, tahliye kanalı, havuz, saksı tabağı gibi durgun su oluşturan alanları ilaçlatın. Ayrıca yedi gün dolmadan bu birikintilerdeki suyu değiştirin ve hareketlendirin.

• Genel ilaçlama yaptırın: Açık ve kapalı alanlarda ilaçlama yaptırmayı ihmal etmeyin. Günümüzde çevreye ve insana zarar vermeyen, kokusuz olduğu için mekânı kullanım dışı bırakmayan ilaçlar kullanan kurumsal şirketleri tercih edin. Tek ilaçlamayla yetinmeyin.

• Hastayı hemen tedavi ettirin: Böylece hem hastanın hayatını korumuş hem de sivrisineklerin enfekte insanlarla temasını azaltarak hastalığın yayılmasını önlemiş olursunuz.

False