GeriKişisel Bakım Ameliyatsız göz kapağı estetiği mümkün mü?
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Ameliyatsız göz kapağı estetiği mümkün mü?

Ameliyatsız göz kapağı estetiği mümkün mü?

Göz kapağı ameliyatlarının en sık yapılan estetik ameliyatlar arasında yer aldığını belirten Göz Hastalıkları Uzmanı, Oküloplastik Cerrah Doç. Dr. Altuğ Çetinkaya, ameliyatsız göz kapağı estetiği hakkında açıklamalarda bulundu.

Göz kapağı ameliyatları en sık yapılan estetik ameliyatlar arasında her zaman ilk üç sıradadır. Uygun ellerde cerrahi çok yüz güldürücü sonuçlar verir ve sorunsuz bir biçimde iyileşir ancak iyileşme süreci gerektiren cerrahi girişimlere herkes sıcak bakmayabiliyor. Bazı kişilerde ise göz kapağı problemleri ameliyatsız yöntemlerle de halledilebilecek derecede hafif olabiliyor.

Son yıllarda gittikçe artan biçimde göz çevresinin cerrahi dışı yöntemlerle tedavisinden bahsedilmekte ve bu yöntemlere ciddi bir talep patlaması yaşanmakta. Bu yöntemler arasında botoks, dolgu, radyofrekans, ultrason, PRP, lazer, kimyasal soyma, plazma tedavisi, ip uygulamaları sıkça gündeme gelmekte. Acaba bu tedaviler ne kadar gerçekçi? En önemlisi, internette bahsedildiği şekilde herkes ameliyat olmaksızın bu yöntemlerle estetik bir görünüme kavuşabilir mi?

Ameliyatsız göz kapağı estetiği mümkün mü

Öncelikle belirtmek gerekir ki, cerrahi gerektiren hastalarda cerrahinin yerini hiçbir şey tutamaz, yani cerrahi gerektiren bir hastada bahsi geçen diğer yöntemlerle cerrahiye eşdeğer sonuç elde etmek mümkün değildir. Ne var ki, tek başına cerrahinin de mükemmel sonuç elde edemeyeceği bazı deformasyonlar vardır ve tecrübeli cerrahlar bu durumlarda cerrahi dışı tekniklerden faydalanırlar. Bunların başında botoks ve dolgu uygulamaları gelmektedir.

Amerika’lı bir göz doktoru olan Dr. Alan Scott tarafından 1970’lerin başında geliştirilen botoksun ilk kullanım amacı, şaşılık ve göz çevresinde istemsiz kasılmaları tedavi etmekti. Yıllar boyunca yüzlerinin bir yarısındaki kasılmalar için tedavi olan hastaların o taraftaki çizgilerinin derinleşmediği ve o yarının daha genç kaldığı fark edilince, 1980’lerden itibaren yüz gençleştirmede çığır açan botoks çağı başlamış oldu. Günümüze kadar on milyonlarca kez uygulanan ve her yıl 1 milyondan fazla kişinin ilk kez uygulattığı botoks, oküloplastik cerrahide vazgeçilmez bir yardımcıdır. Ameliyatlarla kombine olarak kullanılabildiği gibi, tek başına göz çevresinin gençleştirilmesi ve özellikle kaşın şekillendirilmesinde oldukça faydalı bir yöntemdir.

 

Ameliyatsız göz kapağı estetiği mümkün mü
 

Alt kapaklardaki mor halkalar ve çökmelerin varlığında, cerrahi gerektirmeyecek düzeydeki problemlerde uygulanan göz çevresi dolguları, kullanılacak materyalin hazır şırınga içerisinde gelmesi ve muayene koltuğunda yapılacak kısa bir uygulamanın ardından kişinin normal yaşantısına devam edebilmesi açılarından avantajlıdır. Dolgularla üst kapaktaki çökmelerin düzeltilmesi, kaş dokusunun dolgunlaştırılarak kapak üzerindeki sarkmaların toparlanması da mümkündür.

Göz çevremiz için radyofrekans, ultrason, dermaroller gibi invazif olmayan cerrahi dışı yöntemlerden de sıkça faydalanırız. Bu tedaviler ameliyat alternatifi olmayıp, ameliyat gerektirmeyecek hafif sarkmalar ve çizgilenmelerde başarılıdırlar. Benzer şekilde örümcek ağı diye de popülarize edilmiş olan ip uygulamaları ya da lazerli veya kimyasal soyma ya da plazma tedavisi ile soyma uygulamaları da ameliyat alternatifi değil destek tedavilerdir. Tüm bu uygulamalar, henüz ameliyat gerektirmeyen kişilerde önleyici, koruyucu tedavi imkanı sağlamaktadırlar. PRP işlemi, tüm yüzümüzde olduğu gibi göz çevresinde de cilt tonunun, sıkılığının düzeltilmesi, ince çizgilerin giderilmesi açılarından çok faydalı bir yöntemdir.

 

Ameliyatsız göz kapağı estetiği mümkün mü
 

Özetle, göz kapağı estetiğinde ameliyatlı veya ameliyatsız olarak çeşitli yöntemlerle güzel sonuçlar almak mümkündür. Ön değerlendirmenizi yapacak doktorunuzun hem cerrahi hem cerrahi dışı yöntemlere hakim olması, size en uygun olan tedaviyi sunma imkanını sağlayacaktır. Cerrahi gereken durumlarda alternatif yöntemlere yönelmek para ve zaman kaybına yol açarken, cerrahisiz yöntemlerle halledilebilecek problemleri cerrahi ile çözmeye çalışmak da aynısına neden olmaktadır. Pek çok durumda ise cerrahi harici yöntemlerle desteklenmiş olan başarılı bir ameliyat en mükemmel sonucu verecektir.

False