Trans yağlar çocuk sağlığını tehdit ediyor!

1911 yılından beri beri gıda sektöründe yağların raf ömrünü uzatmak, yarı katı kıvam sağlamak, maliyeti ucuzlatmak için endüstriyel işlemler uygulanmaktadır. Bu işlemler sıvı yağları katı yapmakta, pişirme, kızartma sırasında yanmayı ve koyulaşmayı azaltmaktadır.

Haberin Devamı

TRANS YAĞ NEDİR?

Endüstriyel işlem görmüş yağlara “trans yağ” denmektedir. Gıda endüstrisi için ticari avantajlar sağlayan bu işlem insan sağlığına büyük zararlar vermektedir. Trans yağların yüksek oranda tüketilmesi herhangi bir nedene bağlı ölümleri %34, kalp damar hastalığına bağlı ölümleri %28, kalp damar hastalığını %21 oranında artırmaktadır.

Trans yağlar çocuk sağlığını tehdit ediyor

Yapay olarak elde edilen trans yağlar, hidrojenize yağlar; margarin, pasta, kurabiye, kızartılmış yiyecekler, şekerlemeler, salata sosları, bulyon paketlerinde bulunmaktadır. Kızartma yağlarının fast food işletmelerinde tekrar tekrar kullanılmaları ile trans yağ içeriği arttırmaktadır. Bu ürünleri tüketen esas müşteriler çocuklardır.

ÇOCUKLARIN SIK OLARAK TÜKETTİĞİ BESİNLERDE NE KADAR TRANS YAĞ VAR?

Trans yağlar çocuk sağlığını tehdit ediyor

Bilimsel çalışmalara göre günde 5 gram trans yağ tüketmek kalp-damar hastalığı riskini % 25 arttırmaktadır. Çocukların sık olarak tükettiği gıdalardan; orta boy patates kızartmasında 8 gram, bir adet donut halkasında 5 gram, bir dilim kekte 4.5 gram, üç adet kremalı kurabiyede 2 gram, bir sofra kaşığı margarinde 3 gram, küçük paket patates cipsinde 3 gram, bir adet gofrette 3 gram trans yağ bulunmaktadır.

HAMİLELİKTE TRANS YAĞ TÜKETİMİ BEBEĞE ZARAR VERİR Mİ? 

Trans yağlar çocuk sağlığını anne karnında etkilemeye başlar. Trans yağ tüketen hamilelerde premature doğum daha sıktır. Hamilelik sırasında trans yağ tüketiminin en az düzeye indirilmesi önerilmektedir. Trans yağ tüketen hamilelerde tansiyon yüksekliği, gebelik zehirlenmesi (preeklampsi) riski artar. Preeklamsi geliştiren hamilelerin kanında trans yağ düzeyi % 30 daha yüksek bulunmuştur.

Trans yağ asitlerinin, anneden rahminde taşıdığı bebeğe de aktarılır. Endüstriyel trans yağların yüksek miktarda tüketimi, bebekte büyüme, görme ve merkezi sinir sistemi gelişimi için önemli uzun zincirli çoklu doymamış yağ asitlerinin oluşumunu engeller. Trans yağ tüketimi ile alerjik hastalıklar arasında da ilişki bulunmuştur. Trans yağ tüketen 13-14 yaş arası çocuklarda saman nezlesi, atopik bozukluklar, alerjik astım, egzama sıklığı daha yüksek olarak saptanmıştır.

TRANS YAĞ TÜKETİMİ NELERE YOL AÇAR?

Trans yağ tüketiminin erişkinlerde kalp-damar hastalıkları, tip 2 diyabet gelişimi, insülin direnci, metabolik sendrom, kilo alımı, bazı kanserler, doğurganlık ve cinsel işlevler bozukluğu, gebelik süresinin kısalması, preeklampsi riski, sinir sistemi bozuklukları ile ilişkili olduğu bulunmuştur. Diyette bulunan endüstriyel olarak üretilen trans yağ asitleri, daha düşük plazma HDL kolesterol ve damar duvarı bozukluğu ortaya çıkarmaktadır. Damarlardaki kanla doğrudan temas halinde olan en içteki hücre tabakası işlevi bozulmaktadır. Yağlı karaciğer, karın bölgesinde yağlanma, aşırı kilo veya obezite, insülin direnci ve metabolik sendrom ile ilişkilidir.

  Trans yağlar çocuk sağlığını tehdit ediyor

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2014 yılı ölüm nedeni istatistiklerine göre Türkiye’de ölüme sebep olan hastalıklar arasında dolaşım sistemi hastalıkları % 40 oranla ilk sırayı almaktadır. İyi huylu ve kötü huylu tümörler % 20 ile ikinci sıradadır. Erişkin nüfusta her 10 kişiden üçünde
kolesterol yüksekliği, her 2 kişiden birinde HDL-kolesterol düşüklüğü, her 3 kişiden birinde trigliserid yüksekliği bulunmaktadır. Trans yağ alımı diğer kaynaklarla kıyaslandığında daha fazla kilo alımına sebep olmaktadır.

Ülkemizdeki obezite sıklığı kadınlarda %34, erkeklerde %22 dir. Bu oranlar dünya genelinde sırasıyla % 15 ve %11 dir. Avrupa Kardiyoloji Derneğinin üyesi 56 ülke arasında Türkiye, en kilolu 15. ülkedir. Türk kadınları ise birinci sırada gelmektedir. Trans yağ asitlerinin, bağışıklık cevabının, hücre duvarı bütünlüğünün değişmesi yoluyla kanser riskini artırabileceği düşünülmektedir. Trans yağ tüketimi ile meme kanseri, pankreas kanseri, prostat
kanseri, kolon kanseri riski artmaktadır.

Ülkemizin erişkinlerinde trans yağ tüketimine bağlı bütün hastalıklar yüksek oranda görülmektedir. Çocukların ise beslenme koşulları tehdidin büyüklüğünü göstermektedir.

Tüketilen yağın kalitesi ve besin kaynakları, sağlık açısından toplam yağ tüketiminden çok daha önemli görünmektedir. Endüstriyel trans yağlardan kaçınılmalıdır.

Trans yağlar çocuk sağlığını tehdit ediyor

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), endüstriyel olarak üretilen trans yağların kaldırılmasını, kalp damar hastalıklarının önlenmesinde etkinliği yüksek,maliyeti düşük ve kolay uygulanabilir bir müdahale olduğunu belirtmektedir. DSÖ, trans yağ tüketiminin mümkün olduğunca düşük (toplam enerji alımının %1’inden az) olması gerektiğini vurgulamaktadır. Çoğu yüksek gelir grubuna ait 45 ülkede trans yağların kullanımının engellenmesine yönelik başarılı uygulama örnekleri mevcuttur. Ne yazık ki Dünya nüfusunun en az üçte ikisi halen endüstriyel olarak üretilen trans
yağlara maruz kalmaktadır. Trans yağlarla ilişkili ölümler en fazla düşük ve orta gelirli ülkelerde meydana gelmektedir. 2023 yılı itibariyle dünyada trans yağların kullanımı elimine edilecek ve trans yağlara bağlı olarak her yıl meydana gelen kalp damar hastalıkları ile ilişkili 500.000 ölüm engellenebilecektir.

Yazarın Tüm Yazıları