Çağdaş Karsan
Çağdaş Karsan
Çağdaş Karsan

İşitme kaybı dil gelişimini nasıl etkiliyor?

Sözcük dağarcığı işitme kaybı olan çocuklarda daha yavaş gelişiyor.

Haberin Devamı

İşitme kaybı, toplumda sıklıkla görülen, dil ve konuşma gelişimini engelleyen bozukluklardan biridir. İşitme kayıpları doğal olarak çocuğun dil ve konuşma gelişiminde gecikmelere, yetersizliklere neden olur. İşitme kaybı olan bireylerde karşılaşılabilecek dil ve konuşma sorunları cihaz kullanımı, kaybın şiddeti, zor işitilen ya da işitilemeyen frekans aralığı gibi pek çok faktöre bağlı olarak değişiklik gösterir ama muhakkak birtakım gecikme ve problemlerin ortaya çıkmasına neden olur.

Erken tanı önemli

Çocuklar gerek konuşma seslerini gerekse dil becerilerini çevresindekilerden duyarak ve doğal bir bağlam içerisinde edinir. Eğer çocukta bir işitme kaybı varsa ve bu kayıp doğumdan sonra 6 ay-2 yıllık bir süre zarfında fark edilememişse bu, çocuğun dil gelişimi açısından çok kritik olan bir evrenin kaybedilmesi anlamına gelir. Çünkü beynin adaptasyon ve öğrenme yetisinin maksimumda olduğu dönem bu dönemdir. Dolayısıyla erken tanı ve doğru cihaz kullanımı işitme kaybında çok büyük önem arz eder.

Haberin Devamı

İşitme kaybı çocuğun yaşantısını nasıl etkiler?

İşitme kaybı çocuğun yaşantısını 3 temel bağlamda etkiler:

  1. Alıcı ve ifade edici dil becerilerinin gecikmesine neden olur, konuşma seslerinde bozuklukların oluşmasına sebebiyet verir.
  2. Dil kaynaklı öğrenme güçlüklerine sebep olarak akademik başarısızlığı tetikler.
  3. Çoğunlukla sosyal izolasyon ve benlik imajının sarsılmasına neden olur.

Daha spesifik olarak işitme kaybından etkilenen dil ve konuşma becerileri şunlardır:

  • Sözcük dağarcığı işitme kaybı olan çocuklarda daha yavaş gelişir. Ayrıca işitme kaybı olan çocuklar somut kelimeleri soyut kelimelere göre daha kolay öğrenirler, bunun gibi eş anlamlı sözcüklerin hangi anlamda kullanıldığını anlamakta da güçlük çekerler. Sözcük öğrenme konusunda normal işiten çocuklarla işitme kaybı olan çocukların arasındaki uçurum, yaşları ilerledikçe artar.
  • Konuşma seslerinin edinimi de işitme kaybından etkilenir. “s”, “ş”, “t”, “k” ve “f” gibi nispeten yüksek frekanslı sesler genellikle işitme kaybı olan çocuklar tarafından zor duyulur ya da duyulamaz, bu nedenle bu sesleri konuşmalarında kullanamayabilirler.
  • İşitme kaybı olan çocuklar çoğunlukla kısa cümlelerle iletişim kurar ve uzun cümleleri anlamakta ve yazıya dökmekte güçlük çekerler. Ayrıca kelime sonlarındaki ekleri tam olarak duyamayabilirler, bu nedenle kelimenin hangi anlamda, hangi yönelimle kullanıldığını anlamak onlar için zor olabilir.
  • Son olarak işitme kaybı olan bireylerde geri bildirim mekanizması tam olarak işlemediği için yani bu bireyler kendi seslerini de tam olarak duyamadıkları için ses şiddetlerini ayarlamakta ve vurgu, tonlama gibi konuşma özelliklerini kullanmada güçlük çekerler.

Tedavi sürecinde aileler de çocuğa destek vermeli

Erken tanılanıp doğru cihazlandırılan çocukların yaşıtlarına benzer şekilde dil gelişimlerini sürdürdükleri görülür. Bu gerçekleştikten sonra iş, dil ve konuşma terapistiyle ailenin iş birliğine düşer. Dil ve konuşma terapisti hem değerlendirme hem de uygun terapi programlarının hazırlanması noktasında sürece dahil olur. Önce hangi dil ve konuşma alanlarının kayıptan etkilendiğini ve hangi konuşma seslerinde kayba bağlı problemlerin olduğunu tespit eder. Daha sonra normal dil ve konuşma gelişimine sahip olan bir çocuğun edinim sırasına bağlı olarak ilgili konuşma seslerine ya da dil yapılarına yönelik müdahalesini sürdürür. Burada önemli olan, hedefler belirlenirken normal gelişim gösteren bir çocuğun edinim sırasına göre ses ve dil yapılarını sıralayabilmek, işitme kayıplı çocuğun ulaşabileceği hedefler belirlemek ve küçük adımlarla yol almaktır. Böylece hem çocuğun motivasyonu yüksek tutulmuş olur hem de ailenin sürece olan inancı ve katılımı pekişir.

Haberin Devamı

Uzman Dil ve Konuşma Terapisti
Çağdaş Karsan