Paylaş
Kabul edelim, anne balalar çocukları parayla olabildiğince geç tanıştırıyor. Yutacağından, mikrop kapacağından ya da aşırı para odaklı olacağından kaygılanarak çocukların para kullanmaları erteleniyor. Ancak özellikle 4 yaşından sonra çocuklar parayı nasıl kullanacaklarını çok kolay öğreniyor. Tabii bu konuda da sizin yardımınıza ihtiyaç duyuyorlar.
Para biriktirmek, kumbaraya para atmak ve bir şeyin alınması için o paranın birikmesini beklemek gelişimsel açıdan oldukça yararlı. Ama tek başına yeterli değil. Çünkü elinin altındaki parayı nasıl kullanacağını planlamak da ayrı bir beceri.
Çocuğunuz dört yaşına gelmişse, ona bir cüzdan alın. Cinsiyetine, zevkine uygun bir renkte olabilir, cüzdanını kendisi seçebilir. Sonra içine bazı market kartları, vesikalık fotoğraflar, sizlere ait kartvizitler vs. yerleştirin. Artık cüzdanı gerçekten de ona ait.
Bir hafta sonu dışarıya çıkacağınızda cüzdanına belirli bir para koyun. Ama bu para gerçekten sembolik olmalı ve bayram harçlığı gibi büyük ebeveyn fonlarıyla desteklenmemeli. Örneğin 5 yaşındaki oğlunuz için 10-20 TL uygun olabilir. Ona “Bu para senin. İstediğin gibi harcayabilirsin. İstersen oyuncak al, istersen dergi. İstersen biriktir” deyin. Bu miktar size çok az geldiyse kendinize göre ayarlayın ama çocuğunuzun yaşı ile harcadığı para arasındaki dengeyi lütfen iyi kurun.
Yediği yemeği, giysi vb. ihtiyaçlarını ödemeye siz devam edebilirsiniz. Bu para sadece onun oyuncak, abur cubur gibi ihtiyaçları için harcanmalı.
İlk denemelerde krizler çıkabilir. Bu paranın her şeye yeteceğini düşünüp en pahalı setlere gidebilir, sizden para isteyebilir, yerlere yatabilirler ama burada ona vermek istediğimiz mesaj, “Sınırlar vardır ve hayatın boyunca her istediğini, istediğin anda alamayabilirsin” olacağı için, dirençlerini de sabırla karşılamalıyız.
Bu öneriler doğrultusunda atılacak adımlar çocuğu mutsuz etmek, katı çizgiler içinde yaşatmak amaçlı değildir. Aksine kendine güvenini artırmak, parasının kontrolünü yapabilen bir birey olmasını sağlamak içindir. Sonunda çocuk şu mesajı alır: “Sınırlarım var ama çocuk olduğum gerçeği unutulmadan büyüyorum.”
Uzman Klinik Psikolog
Göksu Telmaç
Paylaş