Paylaş
Bebekler dünyaya geldiklerinde çevrelerini ağız yolu ile tanımaya çalışırlar. Cisimleri ağızlarına sokmak, çiğnemek, ısırmak, koparmak isterler. Böylece varlıkların özelliklerini kavrar ve belleklerine gruplayarak kaydederler. Bu davranışları, öğrenmenin ve belleğin temelini oluştururken, gelecekte bilgilerini kullanmakta da avantaj sahibi olmalarını sağlar. Çocukların 2 yaş civarında gelişimlerinin gereği olarak bu davranışı bırakmaları beklenir. Çünkü artık ağızlarını beslenmek, kendilerini anlatmak, edindikleri bilgileri ifade etmek için kullanmaya başlarlar, konuşma becerisi kazanırlar.
2 yaşından sonra ısırma davranışları devam ediyorsa; bu davranış kontrol altına alınmalıdır. Çocuğun ihtiyaçlarının arttığı ve ihtiyaçlarının daha farkında olduğu bu dönemde konuşma becerisi gelişmemişse, çocukta içe kapanma, sessizleşme gözlenebileceği gibi öfkeli davranışlar da görülebilir. Ağlama ve vurmanın eşlik ettiği ısırma davranışı öne çıkabilir. Bu durumda konunun uzmanları tarafından çocuğun gelişiminin değerlendirilmesi ve uygun gelişim basamaklarını sağlıkla yaşayabilmesi için aileye öneriler sunulması, gerekirse çocuk ile bire bir çalışmalar yapılması gerekir.
4 yaş civarında, nörogelişimsel olarak değerlendirildiğinde, çocuk doğru ve yanlışı, uygun ve uygun olmayan davranışı yaşından beklenen ölçüde ayırt etmeye başlar. Bu dönemden sonraki yaşlarda gözlenen ısırma davranışı;
Bu durumda nedenler tespit edilip, çocuğun özelliklerine uygun hazırlanan bir program ve konunun uzmanı tarafından uygulanabilecek psiko-eğitimler ve aile yönlendirmeleri ile sorun çözülebilir, problem davranış söndürülebilir.
Özel gereksinimli çocuklardan zihinsel sınırlılıkları veya otizm, asperger sendromu gibi yaygın gelişimsel bozuklukları olanlarda da ısırma ve kendine vurma davranışı görülebilir. Bu durumda özel eğitim uzmanları ile çizilecek bir programı uygulamak ve davranış değiştirmeye dönük çalışmalar yapmak uygun olacaktır.
Isırma davranışının öncülük ettiği kimi öfke durumlarında psikiyatrik veya nörolojik ilaçların da kullanılması gerekebilir. Ailelerin öncelikle gelişim ve davranış konusunda uzmanlaşmış kişiler ile bir araya gelip durum değerlendirmesi yapması, gerekirse medikal destek almaları uygun olacaktır.
Paylaş