GeriÇocuk Sağlığı Anne babasız çocuklara nasıl davranılmalı?
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Anne babasız çocuklara nasıl davranılmalı?

Anne babasız çocuklara nasıl davranılmalı?

Kimi durumlarda aile terapisti ile görüşmek gerekebiliyor.

Kimi çocuklar plansız doğumlar nedeni ile ailenin çocuğun bakımını üstlenememesinden, kimi çocuklar vefatlardan dolayı, kimi çocuklar ise boşanmalardan dolayı anne babalarından uzak kalmaktadır. Bu çocuklar 0-3 yaş yani erken çocukluk döneminde iseler, durumun pek farkına varmamakta, yaşadığı çevreyi ailesi olarak kabul etmekte fakat çocukluk dönemine gelip sosyal çevrede yer edinmeye çalışırken aile yapısının diğer çocuklardan farklı olduğunu gözleyerek ve bu durumun sadece kendi başına geldiğini düşünerek yalnız hissetmektedirler.

Çocuğa farklılıklar vurgulanmalı

Çocuğun 3 yaşında sosyal gelişim alanında hız kazanarak büyüdüğü dönemde, sosyal ortam akrabalar, komşular ve okul ile sağlanır. Akraba ve komşuların ev ve çevresinde çocuğun büyüyebileceği bir ailesinin olması, arkadaşlarının olması, evinin olması gibi avantajlı durumlarına odaklanarak çocuğu desteklemeleri gerekir. Bu desteğin "Ama bak senin de ne güzel evin var, deden var..." içerikli telkin ve ikna içeren konuşmalardan çok, farklılıkların bir aradalığının vurgulandığı "Herkesin başka özellikleri var, benim gözüm mavi, seninki yeşil, ben çilek severim, sen nar, bizim evde 3 kişi yaşıyor, sizin evde 5..." gibi yönlendirmeler uygun olacaktır. Bu yönlendirmelerin çocuğun aile algısı anlaşılarak bakışının gelişmesi şeklinde yapılması uygundur.

Aile terapisti ile görüşülmeli

Kimi durumlarda ise; çocuğun anne ve babası boşanmış, anne baba arasındaki iletişim problemleri sürdüğünden, çocuk anne veya baba ile görüştürülmemektedir. Bu durumda ailenin bir aile terapisti ile görüşüp iletişimi anne ve babalığı sürdürebilir hale getirmesi, çocuğun anne veya baba ihtiyacından mahrum bırakılmaması gerekmektedir.

Boşanmış ailelerin çocukları ve ailede vefat yaşamış olan çocuklara ebeveynler kendi pencerelerinden bakarak, kendi hassasiyetlerini çocukta arama veya çocuğa aktarma eğiliminde olabilirler. Bu tutum, yeni duruma uyum sağlamaya çalışan çocuğa yardımcı olmamakla birlikte zarar da verir. Çocuk ailede konuşulan ihtimalleri dikkate alır ve benimsemeye başlar. Oysa ki, ihtimallerin gerçekleşmesi durumunda bile çocuğun kendi çözüm önerilerini üretmesi desteklenmelidir. Boşanma veya vefat yaşayan çocukların bir uzman tarafından takibi; çocukların geleceği, kişilik yapısı, aile algısı, iletişim biçimi açısından önem taşır.

Çocukların sosyal çevresine de büyük iş düşer

Aile yapısı açısından özel durumda olan çocukların arkadaşlarının ailelerine ve öğretmenlerine de büyük iş düşer. Çocuklar karşılaştıkları yeni durumları, yeni bilgileri ailelerine sunarak nasıl davranmaları gerektiğini anlamaya çalışırlar. Arkadaşının aile durumu ile ilgili bilgileri aktaran çocuğa farklılıkların arkadaşlıkları daha renklendireceği anlatılabileceği gibi arkadaşlığın sadece kişinin ailevi durumundan ibaret olmadığı da açıklanmalı, arkadaşının davranışsal özelliklerine de vurgu yapılmalıdır.

Yurtlarda büyüyen ve ailesi olmayan çocuklara karşı ise her birey hassastır. Genellikle özel günlerde hediyeler alınarak ziyaret edilen yurtlardaki çocukların da bir yaşam rutini olduğu unutulmamalıdır. Böyle ziyaretler planlanırken kurum yöneticisi ile görüşme yapılarak çocukların rutinine dahil olmaya çalışmak gerekir. Yiyecek, giyecek ihtiyacı olmayan kurumlara sıralı şekilde oynanan, kuralları olan kutu oyuncakları, spor malzemeleri götürmek ve çocuklara oyunu oynarken rehberlik etmek önemlidir.  

False