'Anneler çocuklarıyla savaşa girmemeli!'

Bebeğinizi büyütürken bu iki anneyle aklınızı kurcalayan sorulara cevap bulacaksınız.

Haberin Devamı

İşte 2011 yılında anne olan ve aşçılık eğitimi alan Seda Şamlı Luş ve 2013 doğumlu bir kızı olan Defne Batur ile keyifli sohbetimiz...

Anne olmadan önce her ikinizin de ayrı ayrı iş alanlarınızda çocuklarla ilgili çalışmalarınız olmuş. ‘’İki anne bir mutfak’’ projesinin çıkış amacı sanırım sadece anne olmanız değil… Peki nasıl çıktı bu proje? Nasıl karar verdiniz?

Bu işi yapmaya karar verdik çünkü her geçen gün daha büyük bir ciddiyet kazanan çocuk obezitesi sorunu bir yandan, beslenme konusunda yerleşmiş yanlış inanış ve uygulamalar diğer yandan anneleri kolay ve ücretsiz olarak erişebilecekleri bir kaynak ile desteklemek istediğimizi hissediyorduk.

Anneler çocuklarıyla savaşa girmemeli

Haberin Devamı

Bu iki anne bir mutfakta neler yapıyor, kısaca anlatabilir misiniz? 

Anneler, 2 Anne 1 Mutfak’ta 6. aydan itibaren katı gıdaya geçişte ihtiyaçları olacak tüm tarif ve bilgileri videolar şeklinde bulabiliyor. Tariflerin ötesinde tüyolar, beslenme prensipleri, pişirme yöntemleri gibi beslenmenin her alanında ipuçları, doğru ve yanlışlar, örnek menüler gibi içeriklerle de destek sunmaya çalışıyoruz. Ayrıca Yenidoğan ve Çocuk Hastalıkları uzmanının ağzından yine bu alanlarda can alıcı soruların cevaplarını dinleyebiliyor. Henüz hamileyse rahat bir hamilelik geçirmek için kullanabileceği hamile yogasından tutun da hamilelikte beslenmeden cinselliğe aklına gelebilecek tüm soruların cevaplarını Prof. Dr. Kılıç Aydınlı’nın ağzından dinleyebiliyor.

'BU YOLCULUĞA ÇIKMA SEBEBİMİZ...'

Siz de yaşayarak öğrendiklerinizi aktarıyorsunuz aslında. Bu zaten başlı başına takip edilme nedeni… Takipçilerinizden yanlışlarını sizinle düzelten anneler var mı? Gözlemlediğiniz kadarıyla anneler en çok hangi hataları yapıyor? 

Ah evet, ne kadar, ne kadar mutlu oluyoruz bu tarz mesajlarda anlatamam. Tam da buydu işte bu yolculuğa çıkma sebebimiz diye bağırış çağırış kutladığımız anlar oluyor! Tuz veriyordum sayenizde bıraktım yazanlar; iyi ki varsınız diyenler; bol şans dileyenler; sizi seyrederken teyzemi hatırlıyorum, mutlu oluyorum diye yazanlar... Çok ama çok güzel bir duygu.

Kanalınızda çoğunlukla katı gıdaya geçiş sürecine ağırlık veriyorsunuz. Peki ek besine başlayan bebekler öncelikle hangi besinlerle tanışmalıdır? 

Haberin Devamı

Günümüzde oldukça yaygın olan alerjiler dolayısıyla her şeyden evvel hazmı çok kolay ve glutensizlerle ve kahvaltı olarak başlıyoruz; buna en uygun gıda pirinç. Oradan yulafa geçişi öneriyoruz. Burada en önemlisi yavaştan almak; başta gıdaları başka gıdalarla karıştırmadan vererek olası bir alerjiye karşı hazırlıklı ve temkinli olmak; 3 gün kuralını unutmamak. Sonrasında kahvaltıya öğle yemeğini, bir süre sonra öğleden sonra öğününü ekletiyoruz. Yani gün içindeki öğünleri yavaş yavaş inşa ediyoruz.

 Anneler çocuklarıyla savaşa girmemeli 

Peki, katı gıdaya geçiş sürecinde annelere verebileceğiniz ipuçları var mı?

Çok mutlu bir dönem başlıyor. Bazen zor da olabiliyor kabul ama ne olursa olsun evebeynle çocuğun ortak yaşamı açısından baktığınızda çok zevkli, eğenceli, sosyal bir olay yemek yemek. O yüzden yüzlerindeki gülümsemeyi eksik etmesinler, geçişi hızlandırmak derdine düşmesinler ve yedirilmesi yeterli olan miktarlar konusunda kendilerini bilgilendirsinler; çünkü genellikle çocuk yeterli yediği halde anne babada yemediği endişesi hakim oluyor. O da boş yere üzüntü yaratıyor. Ha bi de temizlik konusundaki algılarını baştan değiştirmekte fayda var; her lokmadan sonra bebeğin ağzını silmek, dökecek diye yemesine izin vermek yerine yedirmek genellikle bebeğin/çocuğun yemekle olan ilişkisinin gelişmesine zincir vuruyor. İzin verirseniz ve doğru gıdaları seçerseniz bir bebek 9. ay itibariyle eliyle kendi kendine yiyebiliyor; yeter ki anneler izin versin.

Haberin Devamı

'ANNELER ROL MODEL OLDUKLARINI UNUTMAMALI'

Çocuklara sağlıklı beslenme alışkanlığı nasıl kazandırılır? Anneler bu konuda neler yapabilir? 

Anneler her şeyden evvel kendilerinin rol modeli olduklarını unutmamalı. Sofraya bir kase dolusu meyve koymak değil, annenin o kaseye elinin uzanıp oradan aldığı meyveyi yerken görmek, çocuğu bu davranışa yönlendiren... O yüzden de bu süreci kendi beslenme alışkanlıklarını daha iyi bir seviyeye taşımak için iyi bir fırsat olarak değerlendirmeli! Onun dışında pratik, fazla zaman ve enerji almayacak yöntemlerle ev yapımı yemek ve atıştırmalıkları; piyasada satılan yağ ve tuz oranı yüksek, çok miktarda ne olduğunu bilmediğmiz bir takım kimyasallarla raf ömrü uzatılmış gıdalara tercih etmelerini tavsiye ediyoruz.

Haberin Devamı

Çocuk beslenmesinde sebze tüketimi ve doğru pişirilmesi büyük önem taşır. Sebze pişirirken nelere dikkat edilmeli? Sebze pişirmenin püf noktaları var mıdır? 

Besinlerin saklanmasından pişirilmesine kadar yemek pişirmenin farklı fazlarında dikkat edilebilecek hususlar var. Örneğin balkabağının büyük miktarlarda satın alınan evlerde kabuğu üzerinde olarak saklanıp sadece pişirilecek kadarının ayıklanması; buzdolabı/buzlukta saklama süreleri ve koşullarına dikkat edilmesi; yağda kızartmak yerine buharda pişirme tekniğinin tercih edilmesi gibi... Tarifleri verirken bu konuların tümüne değinmeye özen gösteriyoruz.

 Anneler çocuklarıyla savaşa girmemeli 

Annelerin en büyük derdi iştahsız çocuklara yemek yedirebilmek. Yok mu bunun kolay bir yolu? Önüne her koyulanı itiraz etmeden silip süpüren bir çocuk için sihirli bir iksiriniz var mı?

Haberin Devamı

Bunu başta da konuştuk aslında; bir çocuğun az yediğini/ iştahsız olduğunu söylemeden veya bu konuda endişelenmeden evvel, o yaş grubundaki çocuğun tüketmesi gereken öğün miktarları konusunda doğru bilgilendiğimize emin olmalıyız. Bu çok ama çok önemli bir nokta. Sağlıklı beslenmenin ana prensipleri arasında mevsiminde ve çeşitli tüketme var. Biz ülkemizde bu açıdan şanslıyız, yılın herhangi bir ayı semt pazarında çeşit çeşit meyve ve sebze oluyor.

'ANNELER MUTFAĞI MUTLU BİR YERE ÇEVİRMELİ'

Aynı şekilde nohut, mercimek, yulaf, bulgur gibi anahtar gıdalara da erişim kolay ve görece ucuz. O açıdan farklı farklı tarifleri denemek; direnç gösterilen gıdaları alıştırma konusunda zamana yayarak, zorlamadan bıktırıp usandırmadan denemeler yapmakta fayda var. Hep şunu söylüyoruz; anne olarak çocuğunuzla bir savaşa girerseniz, emin olun kaybeden taraf siz olursunuz. O yüzden mutfağı mutlu bir yere çevirmek, çocuğu da mutfak alışverişinden pişirme noktasına kadar her fazına - yaşı izin verdiği çerçevede - dahil etmek, sofraya beraber oturup günün en güzel anı olduğunu unutmadan ailecek yemek yemenin keyfini çıkarmak, sadece minnoşların değil yetişkinlerin de iştahını artırabiliyor. 

Kanalınızdaki tüm tarifler size mi ait? Başka annelerden aldığınız tarifler de var mı?

Hele hele küçük aylardaki bir balkabağı püresi için bizim tarifimiz demek çok güç. Bunlar aslında toplumun genel kültür havuzunda. Biz şef değiliz, işimiz bebek sağlığını ön plana alarak doğru zamanlama ve doğru prenspler çerçevesinde bir beslenme yaklaşımı yerleştirmek. Takipçilerimiz arasından gelip kendi tariflerini bizimle birlikte pişirenlerden tutun da ‘’Denesenize, ben yaptım harika oldu’’ diyenlere kadar her türlü tarif değiş tokuşu oluyor. Elimizde geçen tarifleri yapacağımız aya göre yorumlayıp pişirme teknikleri ve gıda değişiklikleri yaparak 2 Anne 1 Mutfak'ın prensiplerine uygun hale getiriyoruz.

 Anneler çocuklarıyla savaşa girmemeli 

‘Dert sizde derman bizde’ sloganıyla çıktınız. Gerçekten derman olabiliyor musunuz? Annelerden dönüşler nasıl? 

Çok olumlu, gerçekten. Biz bu projeyi bir marka ile veya bir marka adına yapmadık; 2 aile olarak elimizi taşın altına koyduk ve bizim mutfakta çekimlere başladık. O yüzden de tek motivasyon kaynağımız bize yazan anneler oldu; onların mesajlarının gözümüzü yaşarttığı oluyor inanın.

Sadece tarifler değil, aynı zamanda annelere püf noktaları da veriyorsunuz. Zaman zaman misafir bloggler anneleri konuk ediyorsunuz. Alanında uzman doktorlarla da çalışıyorsunuz. Peki yeni projeler, yeni kategoriler olacak mı? Kanal genişleyecek gibi… 

Evet, evet! Bizi çok heyecanlandıran bir bölüme başlıyoruz; yaklaşık 8. hafta itibariyle bebeğinizle – onun cognitif, dilsel, duygusal gelişmi için evde ve dışarıda yapacağınız oyunlar/aktiviteler. Anneler bizim her şeyimiz :) Onları desteklemek için elimizden geleni ardımıza koymayacağız!

Röportaj: Gülçin Çavdarcı

Yazarın Tüm Yazıları