GeriBebek Sağlığı İlk 1000 gün beslenmesi tüm hayatı etkiliyor
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

İlk 1000 gün beslenmesi tüm hayatı etkiliyor

İlk 1000 gün beslenmesi tüm hayatı etkiliyor

Uzun dönemde çocuğun sağlığını şekillendirmek için eşsiz bir fırsat...

Uzmanlar, hamileliğin ilk gününden çocuğun 2. yaş gününe kadar geçen hayatın ilk 1000 gününün uzun dönemde çocuğun sağlığını şekillendirmek için eşsiz bir fırsat olduğunu söylüyor. Peki, bu kritik dönem boyunca iyi beslenmek ve sağlıklı alışkanlıkları oturtmak için nelere dikkat edilmeli? İşte, öneriler…

Yaşamın ilk yıllarında önemli ‘beslenme aşamaları’ şu şekilde tanımlanmıştır:

  1. Hamilelik sırasında beslenme
  2. Emzirme döneminde beslenme
  3. Ek besine geçiş döneminde beslenme
  4. Yürümeye başlama yıllarında beslenme

1. Hamilelik döneminde beslenme

Gebelik sırasında embriyo ve fetüsün gelişimi için anne tek beslenme kaynağıdır. Annenin beslenme alışkanlıkları anne sağlığını, fetüsün büyümesi ve gelişmesini ve çocuğun uzun vadeli sağlığı üzerinde büyük bir etkisi olan gen ekspresyonunu doğrudan etkileyebilir.

  • İlk üç aylık dönemde aşırı karbonhidrat alımı ve son üç aylık dönemde de düşük protein alımı doğumda zayıflık ile sonuçlanabilir, fakat ilk üç aylık dönemde yüksek protein alımı (özellikle süt) yüksek doğum ağırlıklarına neden olur.
  • Doğum öncesi dönemde en iyi beyin gelişimi belirli gebelik dönemlerinde alınan kilit besinlerin yeterli düzeyde kaliteli olmasına bağlıdır. Tüm besinler beyin gelişimi için önemlidir.
  • Demir, hemoglobin üretimi için gereklidir. Demir eksikliği, başta düşük doğum ağırlığı ve annede yüksek kanama riski olmak üzere, hem anne hem de fetüs için olumsuz sonuçlar doğurabilir.
  • D vitamini kemik gelişimi ve normal beyin gelişimini desteklediği için fetüsün gelişiminde önemlidir.
  • Gebelik sırasında kalsiyum takviyesi, düşük kalsiyum alımı görülen popülasyonlarda doğum ağırlığında artış ile birlikte, gebelikte yüksek tansiyon düzensizlikleri, preeklampsi (gebelik zehirlenmeleri) ve erken doğumda azalma ile ilişkilidir.
  • Annenin beslenmesinde yer alan yağın kalitesi çocuğunun metabolizmasını etkiler, çünkü fetüse sağlanan yağ asidi esasen annenin lipit profili ile belirlenir.

2. Emzirme döneminde beslenme

Büyümenin en hızlı olduğu yeni doğan döneminde bebeğin yaşantısında en önemli konu beslenmedir. Anne sütü enerji, protein, yağ, karbonhidrat ve elzem besin öğeleri ile yeni doğan bebekte büyüme ve gelişmeyi sağlayan, içerdiği biyoaktif enzimler, hormonlar ve bağışıklığı sağlayan öğelerle karmaşık bir sıvıdır. Anne sütü bebeğin tüm besin gereksinimlerini karşılaması, kolaylıkla sindirilebilir olması ve enfeksiyonlara karşı koruyucu olması ile bebek sağlığı açısından yeri doldurulamaz bir besindir.

Emzirmenin devam etmesi için annelerin beslenme düzenlerine önem vermeleri gerekir. Bu dönemde dikkat edilmesi gereken bazı noktalar şu şekildedir:

  • Salam, sosis, sucuk gibi katkı maddesi içeren diğer hazır besinler mümkün olduğu kadar yenmemelidir.
  • D vitamini besinlerde yeterince bulunmaz. Ancak güneş ışınlarının doğrudan cilde yansıması ile sağlanır. Bu nedenle emzikli anne güneş ışınlarından yararlanmaya özen göstermelidir.
  • Yemeklerde mutlaka iyotlu tuz kullanılmalıdır. Doğal besinlerle yeterince alınmayan iyot, ancak iyotlu tuzun kullanılması ile anne sütünden bebeğe geçer.
  • Kuru meyveler ve kuru yemişler yoğun enerjileri yanında, demir ve kalsiyum gibi minerallerden de zengindir. Ağırlık kontrolü de yapılarak bu besinler ara öğünlerde tüketilebilir.
  • Kansızlığa neden olduğundan yemeklerle birlikte çay içilmemelidir. Çay; kuşluk, ikindi gibi öğün aralarında yani yemek yendikten 1-2 saat sonra açık olarak içilmeli, çaylara limon eklenmelidir. İçecek olarak ıhlamur, nane, papatya, kuşburnu gibi bitki çayları tercih edilmelidir.
  • Lohusalarda zayıflama diyeti uygulanmamalıdır. Unlu, yağlı ve şekerli besinlerin aşırı tüketilmemesine ve günlük aktivitelere dikkat edilmelidir.
  • Doğumdan sonra bebek emzirilirken gebelik öncesi döneme göre daha fazla sıvı besin alınmalıdır.
  • Kalsiyum yönünden zengin olan süt, yoğurt ve peynir belirtilen miktarlarda düzenli olarak tüketilmelidir.
  • Her gün bir adet yumurta ve 1-2 porsiyon etli sebze yemeği veya kuru baklagiller tüketilmelidir.
  • Kuru fasulye, nohut, mercimek ve bulgur karışımı yemekler; portakal, mandalina, domates, maydanoz, yeşilbiber, taze soğan gibi C vitamini yönünden zengin sebze ve meyvelerle birlikte tüketilmelidir.
  • Vitaminlerden zengin sebze ve meyveler diyette her öğün olmalıdır.
  • Hazır meyve suları, gazoz ve kolalı içecekler yerine taze sıkılmış mevsim meyve suları, ev yapımı ayran, limonata içilmelidir.
  • Pekmez uygun koşullarda hazırlandıysa iyi bir demir kaynağıdır. Şeker boş enerji kaynağıdır. Şeker yerine tatlı olarak pekmez yenmesi kansızlığa karşı alınacak önlemlerden birisidir.
  • Tarım ürünlerine böcek öldürücü ilaçlar atıldığından, sebze meyveler iyice yıkanmalıdır.
  • Sigara ve alkol kullanılmamalıdır.
  • Doktora danışılmadan ilaç kullanılmamalıdır.
  • Anne sütünün verimli olmasına yardımcı olan, emziren annelere özel geliştirilen kalsiyum, demir, folik asit ve A, C, D, E vitamini içeren sütlü içeceklerden tüketilebilir.

3. Ek besine geçiş döneminde beslenme

Sütten kesmeye başladıktan sonra 3 yaşına kadar ve sonrasında, bebekler hızlı bir büyüme ve fonksiyonel olgunlaşma, davranışsal ve tat duyusu gelişimi dönemi yaşarlar. Büyüme & gelişme için gerekli olan özel ihtiyaçlara uygun olarak bu dönemde yeterli ve uygun beslenme oldukça önemlidir.

Annelere beslenme önerileri

Doğumdan 6. aya kadar

Bebeğiniz her istediğinde, gece ve gündüz, günde toplam en az 8 kez emzirmelisiniz.

Bebeğinize “sadece anne sütü” verin. Başka hiçbir besin ya da içecek (su, çay, meyve suyu, yemek suları, hazır mama ya da inek sütü gibi) vermeyin.

Bebeğinizin yeterli kilo almadığının ya da sütünüzün yetmediğini
düşünüyorsanız, bir sağlık kuruluşuna başvurun.

6. aydan 12. aya kadar

Bebeğiniz her istediğinde emzirmeye devam edin.

Emzirmenin yanında aşağıdaki besleyici tamamlayıcı besinlerden yeterli miktarda (her bir öğünde 1 çay bardağı kadar) verin. Bebeğinizin yeterli kilo almadığını ya da sütünüzün yetmediğini düşünüyorsanız, katı gıdayı artırmayın, bir sağlık kuruluşuna başvurun.

Anne sütü alan bebeğinize, ek öğün olarak günde 2-3 öğün (Toplam: 202-307 kcal/gün) aşağıdaki besinlerden verin. Bebeğiniz anne sütü
alamıyor ise 6. aydan sonra da hala günde 500 ml süt aldığına emin olun.

  • Sıvı yağ ile hazırlanan sebze çorbaları ve tahıl püresi (Patates, pirinç ya da bulgur vb.)
  • Kıyma ya da yumurta sarısı ile hazırlanmış yemekler (Kabak dolması, biber dolması, sulu köfte vb.)
  • Yoğurtlu çorbalar (Tarhana, yayla) ve ekmek
  • Mercimek, pirinç, bulgur, havuç, patates, domates, kuru soğan, sıvı yağ ile hazırlanan çorbalar ve ekmek / muhallebi / sütlaç (Pirinç unu, pirinç, yumurta, süt, şeker, sıvı yağ ile hazırlanan)
  • Taze mevsim meyve suları ya da ezmeleri

Not: Susamış çocuğa ayran, kaynatılmış su veya taze sıkılmış meyve suyu verin. Çiğ sütten yapılmış peynir kullanmayın.

12. aydan 2 yaşa kadar

Bebeğiniz her istediğinde emzirmeye devam edin. Büyüme çağındaki çocuk ve gençlerin günde en az 500 ml süt tüketmesi gerekir. Günde 5 kez ailenin yediği aşağıdaki yemeklerden (baharatsız ve az yağlı) verebilirsiniz (Toplam: 548 kcal/gün). Bir seferde yeterli miktarda olmak üzere (1 su bardağı kadar) bu yemeklerden yedirebilirsiniz.

  • Peynir, ekmek (lavaş) ve taze sebze (domates, biber gibi)
  • Sıvı yağ ile hazırlanmış kıymalı ya da tavuklu sebze yemeği (Patates, kabak, ıspanak gibi) ve yoğurt, ekmek
  • Sıvı yağ ile hazırlanan kurubaklagil yemeği (Kuru fasulye, nohut gibi) ve ekmek (Pirinç pilavı, bulgur pilavı)
  • Kıyma ya da yumurta sarısı, sebze eklenmiş, pirinç ya da bulgur ile hazırlanmış yemekler (Kabak dolması, biber dolması, sulu köfte vb.)
  • Yoğurtlu çorbalar (tarhana, yayla) ve ekmek
  • Izgara köfte, pilav (makarna, patates vb.)
  • Yumurta, domates, biber, peynir, sıvı yağ ile hazırlanan menemen
  • Yumurta, peynir ya da domates, biber, patates, havuç ile hazırlanan omlet ve ekmek
  • Mevsimine göre taze sebze, meyve

Not: İçecek olarak çocuğa kaynatılmış ılıtılmış su, ayran, taze sıkılmış meyve suyu inek sütü veya devam sütü verin.

4. Yürümeye başlama döneminde beslenme

Yürümeye yeni başlayan çocuklar bir yetişkinle karşılaştırıldığında bazı belirli besinlere 7 kat daha fazla ihtiyaç duyarlar. Bu nedenle, her kaşıkta bir çocuk bir yetişkinden daha fazla besin almalıdır. Çocuk sadece enerji açısından yoğun yiyeceklere karşı besin değeri yüksek yiyecekler yemelidir.

Yürümeye başlama dönemi çocuğun gelişiminde önemli bir aşamadır. Genellikle, yürümeye yeni başlayan çocukların beslenme davranışları doğru değildir ve besinlerin aşırı veya yetersiz düzeyde alınmasıyla dengesiz bir beslenmeye neden olabilir.

  • Meyve ve sebzeler her öğünde yenmelidir. Amaç günde beş küçük porsiyondur.
  • Yeni yürümeye başlayan çocuklar genellikle az fakat sık beslenmeye ihtiyaç duyarlar ve günde 3 ana öğün ile 1 veya 2 ara öğünleri olmalıdır.
  • D vitamini eksikliği olasılığı göz önünde bulundurulduğunda, sağlıklı çocuklar D vitamini içeren yiyeceklerin (balık, yumurta, süt ürünleri) yer aldığı dengeli bir beslenme ve doğrudan güneş ışığına maruz kalarak yeterli düzeyde dışarı çıkma aktivitelerinden oluşan sağlıklı bir yaşam biçimini izleme konusunda teşvik edilmelidirler. Yüksek D vitamini eksikliği riski taşıyan çocuklar için (beyaz olmayan ırk, belirli ilaç kullanımı, sınırlı düzeyde güneşe maruz kalma, emilim bozukluğu gibi), ağız yoluyla D vitamini takviyesinde bulunma durumu düşünülmelidir.
  • Yürümeye başlama döneminde demir alımı önemlidir. Yüksek demir yararlanımı ve demir içeriği olan yiyeceklerin tercih edilmesi (et ve balık gibi) tavsiye edilir. 3 yaşa kadar çocuklarda kansızlığı azaltmak için çoklu mikro besinlerle güçlendirilmiş süt ve tahıl ürünleri etkili bir seçim olabilir.
  • Yüksek şeker içeriği olan içecekler mümkün olduğu kadar kısıtlanmalıdır çünkü bu besinler enerji alımını artırır.
  • Sadece kısa vadeli sağlık için değil, aynı zamanda bebeğin tuzlu yiyeceklere yönelik eşiğini yaşamın sonraki yılları için düşük bir seviyede tutmak amacıyla, yemeklerde kullanılan tuz miktarını ve tuz açısından zengin hazır gıdaların alımını sınırlandırılmalıdır. 

ilk1000adim.com uzman görüşleri, tarifler, fırsatlar ve ipuçlarıyla annelerin yanında.

False