GeriBebek Sağlığı Her bebek karakteriyle doğar
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Her bebek karakteriyle doğar

Her bebek karakteriyle doğar

Hamile Eğitim Rehberi Ayşe Öner, "Bebekler anneyi hissediyor. Her bebek kendi huyu ve karakteriyle doğuyor ama emzirmenin ve anne sütünün bilinmesi, karşılaşılabilecek sorunlara hazırlıklı olmak çok kıymetlidir" dedi.

Anneleri bilinçlendirmeyi hayatının bir misyonu olarak gördüğünü belirten Hamile Eğitim Rehberi Ayşe Öner, “Bunu bir iş gibi görmüyorum. Elimden geldiğince bilgilerimi ve tecrübelerimi onlarla paylaşıyorum çünkü hayatın başlangıcı çok değerlidir. Bebekler anneyi hissediyor. Onların duygusal zihinleri var. Bedeni hissediyorlar. Bunun için anne-baba bu konuda ne kadar bilgili olursa o kadar iyi olur. Her bebek kendi huyu ve karakteriyle doğuyor ama emzirmenin ve anne sütünün bilinmesi, karşılaşılabilecek sorunlara hazırlıklı olmak çok kıymetlidir. Anne sütü, bebeğe hayatı boyunca büyük avantajlar sağlıyor. Mama vermek kolay ama vücudumuz bebek için bir hayat formu hazırlarken gidip de bir konserveyi sulandırıp bebeğe vermek kulağa çok da iyi gelmiyor” dedi.

BEBEKLER İLK 3 AY KUCAKTA YAŞAMALI

Çocuk ve bebek ilkyardımı konusunda anne ve babaları bilinçlendirmenin çok önemli olduğunu belirten Öner, “Bu konularda maalesef çok iyi değiliz. Belki çok seremonili bir hazırlık yapıyoruz, her şeyi alıyoruz ama bebeğimizde bir tıkanma olduğunda ne yapacağımızı bilmiyoruz. Yeni bebek nasıl yıkanır, altı nasıl değiştirilir, bunlar çok önemli şeylerdir. Yaptığımız etkinliklerde özel ve ihtiyaç olan bilgileri anlatarak, göstererek bebeğe hazırlıklı olmalarını sağlıyoruz. Eğer anne 'güven' enerjisini yansıtırsa bebekte kendini güvende hissediyor. Burada anne ve bebeğin ten tene teması da çok kıymetlidir. Bizde 'Kucağa alıştırma, öyle olur, şöyle olur' diye sözler de çok sarf ediliyor ama hayır. Bebekler ilk 3 ay kucakta yaşamalı ve sık sık emmelidirler. Ondan sonra zaten hayat rahat ve kolay olur. Eğer doğumdan önce bilinçlenmiş olursak gelen tavsiyelerde doğruyu yanlışı ayırt edebiliriz. Eğer bilgi sahibi olmazsak etraftan gelen farklı tavsiyeler yüzünden kendimize olan güvensizliğimiz başlar. Kendimizi suçlu hissederiz” dedi.

DOKTORLARA GÜVENİN

Toplumun genelinin bebekteki açlık ve üşüme konularında çok fazla takılmış olduğunu belirten Öner, “Bebek her ağladığında aklımıza aç olduğu geliyor. 'Aman aç kalmasın' diyerek beslemeyi seven bir milletiz ama bunu bebeklerde çok fazla yapıyoruz. Gereksiz aşırı beslemeler ve mamalar veriyoruz. Doktorlar, tıbbi açıdan bebeğin gelişimini takip ediyor. Doktorlarımıza güvenebiliriz. Ayrıca bu konuda yazılmış kitaplar var. Benim 'Hamilelik, Doğum ve Bebek Bakım' kitabım artık bu alanda bir klasiktir. Annelerin de çok işine yarar” dedi.

BEBEKLERDEKİ KALP HASTALIĞI BELİRTİLERİ

Çocuklardaki kalp hastalıklarının erişkinlere göre daha farklı olduğunu söyleyen Çocuk Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Fahrettin Uysal, “Çocuklarda gördüğümüz kalp hastalıklarının yüzde 80 doğuştan geliyor. Dolayısıyla bunlarda bebelik döneminden itibaren bir takım belirtiler ortaya çıkıyor. Bunların en önemlisi morarma. Anneler en çok bebeklerinde morarma oluyor mu buna dikkat etmeliler. İkinci önemli olan nokta kilo alma. Bu bizim için çok önemli. Bir bebek ilk 6 aylık süre içerisinde ayda 500 gramdan az kilo alıyorsa bunun altında kalp rahatsızlıkları yatıyor olabilir. Üçüncü olarak da anneler bu durumu fark ederler, emerken zorlanma. Kalp hastalığının önemli gruplarının en ciddi belirtilerinden birisi emerken zorlanmadır. Böyle bebekler bir kerede ememez. Biraz ara verir, sonra devam eder. Ailede bununla kalp hastalığı da çocuk için risk teşkil ediyor. Anne veya babada kalp deliği, damar tıkanıklığı gibi hastalıklar varsa bebek erken dönemde mutlaka kontrol ettirilmelidir. Günümüz şartlarında bebeklere doğar doğmaz sağlık taraması yapılıyor. Kalp hastalığını doğuştan dışlamak açısından oksijen değerlerine bakılıyor. Eğer oksijen değerlerinde bir bozukluk varsa bebeği kardiyolog tedavi ediyor. Tanı koyma aşamasında her türlü tanıyı koyabiliyoruz. Büyük çocuklarda olan kalp rahatsızlığı belirtilerinin başında ise erken yorulma, göğüs ağrısı, çarpıntı ve bayılma gibi durumlar geliyor. Bütün bu belirtilerde kişiyi muhakkak çocuk kardiyoloğunun görmesi ve değerlendirmesi gerekiyor” dedi.

SONRADAN KALP HASTASI OLANLARIN ORANI YÜZDE 20

Sonradan kalp hastası olanların oranının yaklaşık olarak yüzde 20 olduğunu belirten Uysal, “Edinsel kalp hastalıklarının belirtileri genelde yorulma ve çarpıntı ile belli olur. Romatizmal kalp hastalığıyla ülkemiz koşullarında çok sık karşılaşıyoruz. Bu edinsel kalp hastalıklarının başında meydana geliyor. Özellikle eklem şikayeti olan çocukların, muhakkak kardiyolojiye gidip görünmesi gerekir. Bir diğer önemli belirti de, bu da Avrupadaki en büyük 2’nci kalp hastalığıdır, uzun süren ateştir. Eğer çocuğunuzun ateşi 5 günden uzun sürüyorsa mutlaka bir kardiyolağa başvurmanız gerekir. Genel olarak dikkat edilmesi gereken belirtiler bunlar” dedi.

ANNENİN İÇTİĞİ İLAÇLARIBEBEKTE KALP HASTALIĞINA NEDEN OLABİLİR

Bebeğin anne karnındayken olan kalp hastalıklarının nedeninin tam olarak bilinmediğini belirten Uysal, “Bildiğimiz tek şey var kalbim oluşum safhası ilk 8 hafta. Hamileliğin ilk 8 haftasında kalbin odaları, damarları, her şeyi oluşuyor. İlk 8 hafta ne oluyor da bebekte kalp hastalığı oluyor günümüz koşularında bunu öğrenmemiz mümkün değil. Bu durumda genetik kayıtların çok önemli olduğu söyleniyor. Yine bir takım çevresel faktörler var tabi ki. Biliiyoruz ki havale ve epilepsi ilaçları gibi bazı ilaçlar, annenin sigara veya alkol kullanımı çocukta çok ciddi sorunlara neden olabiliyor. Bu durumlar çocuklardaki kalp hastalığı riskini arttırıyor” dedi.

DHA

False